Ahzap 59'da bahsedilen Burka mi?

[selanikli]

eminmisin´isimli üyeden Alıntı

"tanınıp incitilmemesi için" olarak kurarsam cümleyi sen illa burka gibi örtünmeye taktın ya. Al işte burka gibi örtüneceksin anlamını çıkarırısın. Hâl bu ki Türkçe'yi başkalarından daha iyi biliyorsun.

Cümle böyle kurulduğunda iki taraflı manaya sahip olur. Birisi tanınmayacak şekilde örtünün incitilmesini daha fazla engellersiniz, diğeri kimlerden olduğu tanınarak biz onları başkalarından zannetmiştik diyerek incitilmemelerini engellemektir.

Aşağıda Elmalılı Hamdi Yazır'ın orjinal mealinden Ahzap 59'u görüyorsunuz.
59. Ey o Peygamber! Zevcelerine ve kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına hep söyle: cilbâblarından üzerlerini sıkı örtsünler, bu onların tanınmalarına, tanınıp da eza edilmemelerine en elverişli olandır, bununla beraber Allah bir gafûr rahîm bulunuyor

Şimdi bırak kelime oyunu ve kıvırtmayı, bizim cahilliğimizi de bi kerecik hoşgör, söyle bize:
Cilbab nedir, nasıl bir şeydir?

[eminmisin]

1- Evet açık gezinenler vardı. Hepsinde farklı derecelerde açık gezinmeler söz konusuydu. Vahiyden öncede kapalı gezenler dahi vardı. Soruyorum ki müslüman olmayan müslüman diline sahip bir şekilde konuşamaz mı?

2- Misal veriyorum. Başı kolları açık bir hanımı yolda giderken gör. Ve bu kişiyi arkadan gör. Seninde kalbinde de birazcıkda olsa hastalık olsun... Önce bi içinden başla kurmaya. Biraz hızlı çık laf atmalar, bilmem neler yap peşinden... Ne bileyim mesela sonra bunu da hanımı tanıyan bir açıdan bakan biri görsün. Onunda kalbinde hastalık olsun. O da içinden kurmaya başlasın. Şu kadına bak, bir de böyle olduydu, demek böyleymiş diye kursun kuruştursun içinde. Hem görünüşüde durumu temize çıkarabilecek gibi durmuyor düşüncesiyle başlasın konuşmaya. Geç önüne geçebilirsen... Bu sadece şu an kurduğum bir şey. Şu an yaşarken dedikoduların, iftiraların ne denli çıkabileceğine şahit olmuşsundur. Hiç ölçmedin, tartmadın mı? Kendimden örnek veriyorum. Kendi halimde okula gidip gelirdim. Bir gün duydum ki bölgemizde söylenti çıkmış. Güya ben kız kaçırmışımda acilen taşınıyormuşum. Ki benim böyle duruma sebep olacak ufak bir girişimim var ne de kaçırdığım kız denilebilecek bir kız...

3- Örtünük olmak her görünüş açısından hayırlıdır. Kalbinde hastalık olanların hastalığının daha da büyümesine kendi tarafından neden olmaz. Yandan, sağdan, soldan, önden, arkadan, yukardan, aşağıdan her nereden bakarsan bak hakkında düşüneceğin kişinin safını bilir ve örtünük olduğu için boş kurguların çoğundan kaçınır yapmaz ve iftira tohumlarını kalbinde (gönlünde) ekmezsin.

Bu tür durumları çeşitlendirmek mümkündür. Olabildiğince açıklayabildim mi? Allah kimsenin kendisine zulmetmesini istemez. Düzeni O kurmuştur, sınırları o belirlemiştir. O'nun yaptığında hata bulamazsın. Kişi hata bulduğunu zannedebilir. Hesap gününde hata kimdeymiş apaçık görür.

[selanikli]

eminmisin´isimli üyeden Alıntı

1- Evet açık gezinenler vardı. Hepsinde farklı derecelerde açık gezinmeler söz konusuydu. Vahiyden öncede kapalı gezenler dahi vardı. Soruyorum ki müslüman olmayan müslüman diline sahip bir şekilde konuşamaz mı?

2- Misal veriyorum. Başı kolları açık bir hanımı yolda giderken gör. Ve bu kişiyi arkadan gör. Seninde kalbinde de birazcıkda olsa hastalık olsun... Önce bi içinden başla kurmaya. Biraz hızlı çık laf atmalar, bilmem neler yap peşinden... Ne bileyim mesela sonra bunu da hanımı tanıyan bir açıdan bakan biri görsün. Onunda kalbinde hastalık olsun. O da içinden kurmaya başlasın. Şu kadına bak, bir de böyle olduydu, demek böyleymiş diye kursun kuruştursun içinde. Hem görünüşüde durumu temize çıkarabilecek gibi durmuyor düşüncesiyle başlasın konuşmaya. Geç önüne geçebilirsen... Bu sadece şu an kurduğum bir şey. Şu an yaşarken dedikoduların, iftiraların ne denli çıkabileceğine şahit olmuşsundur. Hiç ölçmedin, tartmadın mı? Kendimden örnek veriyorum. Kendi halimde okula gidip gelirdim. Bir gün duydum ki bölgemizde söylenti çıkmış. Güya ben kız kaçırmışımda acilen taşınıyormuşum. Ki benim böyle duruma sebep olacak ufak bir girişimim var ne de kaçırdığım kız denilebilecek bir kız...

3- Örtünük olmak her görünüş açısından hayırlıdır. Kalbinde hastalık olanların hastalığının daha da büyümesine kendi tarafından neden olmaz. Yandan, sağdan, soldan, önden, arkadan, yukardan, aşağıdan her nereden bakarsan bak hakkında düşüneceğin kişinin safını bilir ve örtünük olduğu için boş kurguların çoğundan kaçınır yapmaz ve iftira tohumlarını kalbinde (gönlünde) ekmezsin.

Bu tür durumları çeşitlendirmek mümkündür. Olabildiğince açıklayabildim mi? Allah kimsenin kendisine zulmetmesini istemez. Düzeni O kurmuştur, sınırları o belirlemiştir. O'nun yaptığında hata bulamazsın. Kişi hata bulduğunu zannedebilir. Hesap gününde hata kimdeymiş apaçık görür.

Kadınlarla erkekler birbirlerine ilgi duyarlar.
Her canlıda iki temel içgüdü vardır:
Birincisi ''yaşamını sürdürmek''
ikincisi de ''türün devamını sağlamaktır''.
Türün devamını sağlamak içgüdüsü de iki cinsin birbirine olan ilgisini doğurur. Ve sağlıklı, normal bir şeydir.
Ne zaman ki erkek egemen sömürüye dayalı toplumsal düzenler kurulmuş, kadın erkeğin malı olarak görülmeye başlanmış, kadın üzerine yasaklar gelmiştir.
Her türlü sapıklığın ve azgınlığın temelinde bu yatar.
Kadınları örttükçe ve gizledikçe, erkeklerde kadınlara yönelik azgınlık ta artacaktır.
Örtüsüz kadına yönelen erkek azgınlığı herkesin örtülü olduğu toplumda, çarşaf rengi açık olana, saçının teli görünene, yolda yalnız yürüyen kadına ve genç çocuklara yönelecektir.
Bunlar çok uzun zaman öncesinin gerçekleri değil.
Cumhuriyet öncesinin yaşadığımız gerçekleri.

Tarihi azıcık objektif incelersen, bilim adamlarına azıcık kulak verirsen anlarsın.
Senin gibiler yüzünden İslam coğrafyasının kadınları ne acılar çekti, çekiyor daha da çekecek. Hiç mi vicdanınız sızlamaz.
Kadınlar da erkeklere ilgi duyabilir. Genlerinde var. Sizin deyişinizle ALLAH öyle yaratmış.
Erkekleri neden örtmüyorsunuz o zaman?
Utanmıyor musunuz, cennete gidecek erkeklere 70şer 70şer hep bakire kalacak, memeleri tomurcuklanmış kızlar vaadeden bir kitabı hem de adil olduğunu söylediğiniz ALLAH'a atfetmeye?
Din kitabı mı, yol gösterici kitap mı, pornografik yayın mı bu diye sormazmısınız hiç? Bunu sormadığınız için hiç mi utanmazsınız?
Bu ''memeleri yeni tomurcuklanmış'' kız tarifi nasıl bir tariftir? Hangi sağlıklı erkeğin aklına gelir porno senaryosu yazarı değilse?
Hiç mi düşünmez, utanmazsınız? Hala kalkıp başkalarına ahlak, namus dersi vermeye kalkarsınız?
Biz sustukça siz arsızlaştınız. Yeter artık, haddinizi bilin.

[Neva]

eminmisin´isimli üyeden Alıntı

1- Evet açık gezinenler vardı. Hepsinde farklı derecelerde açık gezinmeler söz konusuydu. Vahiyden öncede kapalı gezenler dahi vardı. Soruyorum ki müslüman olmayan müslüman diline sahip bir şekilde konuşamaz mı?

2- Misal veriyorum. Başı kolları açık bir hanımı yolda giderken gör. Ve bu kişiyi arkadan gör. Seninde kalbinde de birazcıkda olsa hastalık olsun... Önce bi içinden başla kurmaya. Biraz hızlı çık laf atmalar, bilmem neler yap peşinden... Ne bileyim mesela sonra bunu da hanımı tanıyan bir açıdan bakan biri görsün. Onunda kalbinde hastalık olsun. O da içinden kurmaya başlasın. Şu kadına bak, bir de böyle olduydu, demek böyleymiş diye kursun kuruştursun içinde. Hem görünüşüde durumu temize çıkarabilecek gibi durmuyor düşüncesiyle başlasın konuşmaya. Geç önüne geçebilirsen... Bu sadece şu an kurduğum bir şey. Şu an yaşarken dedikoduların, iftiraların ne denli çıkabileceğine şahit olmuşsundur. Hiç ölçmedin, tartmadın mı? Kendimden örnek veriyorum. Kendi halimde okula gidip gelirdim. Bir gün duydum ki bölgemizde söylenti çıkmış. Güya ben kız kaçırmışımda acilen taşınıyormuşum. Ki benim böyle duruma sebep olacak ufak bir girişimim var ne de kaçırdığım kız denilebilecek bir kız...

3- Örtünük olmak her görünüş açısından hayırlıdır. Kalbinde hastalık olanların hastalığının daha da büyümesine kendi tarafından neden olmaz. Yandan, sağdan, soldan, önden, arkadan, yukardan, aşağıdan her nereden bakarsan bak hakkında düşüneceğin kişinin safını bilir ve örtünük olduğu için boş kurguların çoğundan kaçınır yapmaz ve iftira tohumlarını kalbinde (gönlünde) ekmezsin.

Bu tür durumları çeşitlendirmek mümkündür. Olabildiğince açıklayabildim mi? Allah kimsenin kendisine zulmetmesini istemez. Düzeni O kurmuştur, sınırları o belirlemiştir. O'nun yaptığında hata bulamazsın. Kişi hata bulduğunu zannedebilir. Hesap gününde hata kimdeymiş apaçık görür.

Sayin eminmisin;

Hayir aciklayamadiniz, uzgunum. Kadinin ozgurlugunu , birkac metre beze indirgediniz.

Allah beyin/dusunce tacizini de onleyici ayet yollamis mi?

Kalbi hasta kisi icin, cuval da giyseniz farketmez. Degil mi ki kisi kafasina koymus olsun...

Islam oncesinde de burka kullanilmis.

Allah nasil bir duzen kurmustur ki, erkegin acikta kalan yerlerini, kadin icin tahrik unsuru saymaz?

[milomanara]

eminmisin´isimli üyeden Alıntı

2- Misal veriyorum. Başı kolları açık bir hanımı yolda giderken gör. Ve bu kişiyi arkadan gör. Seninde kalbinde de birazcıkda olsa hastalık olsun... Önce bi içinden başla kurmaya. Biraz hızlı çık laf atmalar, bilmem neler yap peşinden... Ne bileyim mesela sonra bunu da hanımı tanıyan bir açıdan bakan biri görsün. Onunda kalbinde hastalık olsun. O da içinden kurmaya başlasın. Şu kadına bak, bir de böyle olduydu, demek böyleymiş diye kursun kuruştursun içinde. Hem görünüşüde durumu temize çıkarabilecek gibi durmuyor düşüncesiyle başlasın konuşmaya. Geç önüne geçebilirsen... Bu sadece şu an kurduğum bir şey. Şu an yaşarken dedikoduların, iftiraların ne denli çıkabileceğine şahit olmuşsundur. Hiç ölçmedin, tartmadın mı? Kendimden örnek veriyorum. Kendi halimde okula gidip gelirdim. Bir gün duydum ki bölgemizde söylenti çıkmış. Güya ben kız kaçırmışımda acilen taşınıyormuşum. Ki benim böyle duruma sebep olacak ufak bir girişimim var ne de kaçırdığım kız denilebilecek bir kız...

3- Örtünük olmak her görünüş açısından hayırlıdır. Kalbinde hastalık olanların hastalığının daha da büyümesine kendi tarafından neden olmaz. Yandan, sağdan, soldan, önden, arkadan, yukardan, aşağıdan her nereden bakarsan bak hakkında düşüneceğin kişinin safını bilir ve örtünük olduğu için boş kurguların çoğundan kaçınır yapmaz ve iftira tohumlarını kalbinde (gönlünde) ekmezsin.

Sokakda yürüyen bir adamın cebinde para olacağını düşünerek "kalbinde birazcık kötülük olan" biri onu döverek gasp ederse bunun sorumlusu dayak yiyen adam olabilir mi?

Sen ve senin gibi cinselliği "günah" diye marjinalize eden "vatandaşlar" yüzünden, kadınlar için insan gibi giyinmek marjinal bir durum olmuyor mu zaten?

eminmisin´isimli üyeden Alıntı

Bu tür durumları çeşitlendirmek mümkündür. Olabildiğince açıklayabildim mi? Allah kimsenin kendisine zulmetmesini istemez. Düzeni O kurmuştur, sınırları o belirlemiştir. O'nun yaptığında hata bulamazsın. Kişi hata bulduğunu zannedebilir. Hesap gününde hata kimdeymiş apaçık görür.

Evet, Allah kimsenin kendisine zulmetmesini istemediğinden milyonlarca kadının hayatı zehir olmuş vaziyette. Üreme dışında tüm özgürlükleri alınmış, bez çantalar içinde ghost busters figüranı gibi yaşıyorlar.

Şunu yapanlar hep İslamı "yanlış" anlayanlar zaten, değil mi? Amma çok "yanlış" anlayan var bu anasını sattımın dinini yahu!

http://www.youtube.com/rawa77#p/u/66/cKYjCeXmz6w

[selanikli]

milomanara´isimli üyeden Alıntı

Şunu yapanlar hep İslamı "yanlış" anlayanlar zaten, değil mi? Amma çok "yanlış" anlayan var bu anasını sattımın dinini yahu!

http://www.youtube.com/rawa77#p/u/66/cKYjCeXmz6w

Kimsenin Kuran'ı yanlış anladığı falan yok. Özellikle kadın konusunda ayetler de hadisler de o kadar apaçık ki.
Sadece ülkemizde henüz gerçek yüzlerini göstermeye hazır hissetmiyorlar kendilerini.
Hele bi yeterince güçlendiklerine inansınlar, bak bakalım ''İslam yanlış anlaşılıyor'' lafını duyan olacak mı?

[eminmisin]

Sayin eminmisin;

Hayir aciklayamadiniz, uzgunum. Kadinin ozgurlugunu , birkac metre beze indirgediniz.

Allah beyin/dusunce tacizini de onleyici ayet yollamis mi?

Kalbi hasta kisi icin, cuval da giyseniz farketmez. Degil mi ki kisi kafasina koymus olsun...

Islam oncesinde de burka kullanilmis.

Allah nasil bir duzen kurmustur ki, erkegin acikta kalan yerlerini, kadin icin tahrik unsuru saymaz?

Açıklayamadığım için bende üzüldüm. Kadının özgürlüğünü kadını kapatarak engellersiniz, ama kadına kapanmasını söyleyerek öğüt ederek engellemiş olamazsınız. Çünkü bu davranışı kadın seçer ve dilerse kapanır. Biri kurana uymuyor diye üzerine bekçi olma hakkına sahip değildir.

Hayırlı şeyler düşünene düşündüğü karşılığı mükafat, aksini düşünene ne bir ceza nede bir başka karşılık vardır. İşte bir karşılık alamayacağı düşüncelerden sıyrılmak için bu bilgi bana yetiyor. Anlama konusunda kimin ne derecelerde olduğunu Allah-u Teala daha iyi bilir. O işlerini eksik bırakmaz.

Tespit doğrudur. Kalbi hasta olan kişi misalle ağaçları köklerinden söküp atan yıkıcı bir fırtına gibidir. Şiddetli fırtınaya karşı olabildiğince tedbir almak insanın kendine karşı bir sorumluluğu olsa gerek. Rüzgarın oluşumunda da anlatımlar ve manalar vardır.

İslam öncesinde burka kullanılmış mıdır? Bilemiyorum... Eski tarihi kalıntılarda böyle bir örtünmeye rastlandı mı onuda bilmiyorum...

Gözünle gördüğün aslında gördüğün değildir. Sen gözünü kapattığında hiçbir şey görmediğini zannedersin. Aslında görmediğin tek şey ışıktır. Gözünü açtığında alabildiğine gördüğünü zannedersin. Ama gördüğün ışıktır. Şimdi ışık denilen şey nasıl oluyorda insana anlatımlar yapıyor ve bir dizilişle geldiğinde iç dünyada farklı duygular oluşmayabaşlıyor? İşte bu düzeni kuran Allah'tır. O ne kurduğunu bilir ve dilediğine dilediğini öğretir.

(Düşüncelerim tarafıma aittir. Eksik, yanlış taraflarım mutlaka vardır. Mutlak doğru değilim. Tümleme yanılgısına düşmeyin.)

NOT: Cilbab konusunda yapılan açıklamaları youtube gibi görüntülü kaynaklarda bulabilirsiniz. Ancak böyle video sitelerinin sağında solunda reklam kutuları görebilirsiniz. Gördüğünüz reklamların reklamını yapmıyorum.

[selanikli]

eminmisin´isimli üyeden Alıntı

NOT: Cilbab konusunda yapılan açıklamaları youtube gibi görüntülü kaynaklarda bulabilirsiniz. Ancak böyle video sitelerinin sağında solunda reklam kutuları görebilirsiniz. Gördüğünüz reklamların reklamını yapmıyorum.

Önce örtünme konusunda ebürüm dübürüm ettin, şimdi örtünme iyidir diyorsun.
Cilbab nedir, yazsana dedik, yok youtube de var da reklema girer görüntü veremiyorum diyorsun.
Kardeşim, youtube yokken, video, fotoğraf yokken cilbab'ı Müslümanlar'a nasıl anlattı peygamberin.
Yazsana şuraya cilbab nasıl bir şeydir.
Ne kıvırıp duruyorsun, anlamıyor musun, sana kıvırttırmayacağım, burası dans pisti değil.
Yaz şuraya: Cilbab nedir, nasıl bir şeydir?

[ezberbozan]

selanikli´isimli üyeden Alıntı

Önce örtünme konusunda ebürüm dübürüm ettin, şimdi örtünme iyidir diyorsun.
Cilbab nedir, yazsana dedik, yok youtube de var da reklema girer görüntü veremiyorum diyorsun.
Kardeşim, youtube yokken, video, fotoğraf yokken cilbab'ı Müslümanlar'a nasıl anlattı peygamberin.
Yazsana şuraya cilbab nasıl bir şeydir.
Ne kıvırıp duruyorsun, anlamıyor musun, sana kıvırttırmayacağım, burası dans pisti değil.
Yaz şuraya: Cilbab nedir, nasıl bir şeydir?

buyur selanikli

CEVABIMIZ;

ZADÜ`I-MESİR CİLT; V, SAYFA; 250, EBU`S-SUÜDCİLT; VI, SAYFA;81, İBN KUDAME, EL-MUGNİ CİLT; I, SAYFA;602, EBÜ HAYYAN, EL-BAHRU`L-MUHİTCİLT; V, SAYFA;250, SABUNİ, RAVAYİ N-SAYFA;283-381;



Tefsircilerimiz bize cilbab`ın nasıl giyildiğini ve uygulama biçimini de anlatırlar. Meselâ:

Ibnü`1-Cevzî: Başlarını ve yüzlerini örterler.

Ebû Hayyân: "cilbablarını idnâ etsinler" ifadesi, bütün bedenin örtülmesini anlatır. "Üzerlerine" denmekle de yüzleri kastedilmiştir. Çünkü Cahiliyyet Döneminde kadınların açık olan yerleri yüzleri idi.

Ebu`s-Su`ûd: Kadın cilbabı başına atar, ve kenarını da göğsüne sarkıtır. Bu âyet; kadınlar herhangi bir sebeple çıkarlarsa, yüzlerini ve bedenlerini örterler anlamına gelir.

Süddî de: Bir gözleri hariç, bütün yüzlerini kapatırlar, demiştir.

Ibn Kudâme: Cilbab (giyilmeyerek) entari üzerinden kuşanılır.

Ibn Abbas: Kadınlar hür olduklarının bilinmesi için tek gözleri hariç, başlarını ve yüzlerini örterler.

Ibn Şîrîn: Ubeyde es-Sem`ânî`ye cilbabın niteliğini sordum: Bir çarsaf alıp kuşandı. Başının tamamını kaşlarına kadar örttü. Sol gözünü açık bırakarak yüzünü de örttü

ELMALILI HAMDİ YAZIR, HAK DİNİ CİLT; V, SAYFA, 3928;

Elmalılı, âyette geçen: "cilbablarını sarkıtsınlar, yaklaştırsınlar" ifadesini anlattıktan sonra şunları ekler:

"Bu açıklamada da iki şekil vardır: Birisi, kaşlarına kadar başlarını örttükten sonra, büküp yüzünü de örtmek ve sadece tek bir gözünü açık bırakmak. (Bizler yetiştiğimiz zaman validelerimizin tesettür tarzı bu idi.) Ikincisi de, alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp, gözlerinin ikisi de açık kalsa bile, yüzünün ekserisini ve göğsü tamamen örtmüş bulunmakdır. (1310`da Istanbul`a geldiğim zaman, Istanbul hanımlarının, bir peçe eklemek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları da bu idi).

[selanikli]

ezberbozan´isimli üyeden Alıntı

buyur selanikli

CEVABIMIZ;

ZADÜ`I-MESİR CİLT; V, SAYFA; 250, EBU`S-SUÜDCİLT; VI, SAYFA;81, İBN KUDAME, EL-MUGNİ CİLT; I, SAYFA;602, EBÜ HAYYAN, EL-BAHRU`L-MUHİTCİLT; V, SAYFA;250, SABUNİ, RAVAYİ N-SAYFA;283-381;



Tefsircilerimiz bize cilbab`ın nasıl giyildiğini ve uygulama biçimini de anlatırlar. Meselâ:

Ibnü`1-Cevzî: Başlarını ve yüzlerini örterler.

Ebû Hayyân: "cilbablarını idnâ etsinler" ifadesi, bütün bedenin örtülmesini anlatır. "Üzerlerine" denmekle de yüzleri kastedilmiştir. Çünkü Cahiliyyet Döneminde kadınların açık olan yerleri yüzleri idi.

Ebu`s-Su`ûd: Kadın cilbabı başına atar, ve kenarını da göğsüne sarkıtır. Bu âyet; kadınlar herhangi bir sebeple çıkarlarsa, yüzlerini ve bedenlerini örterler anlamına gelir.

Süddî de: Bir gözleri hariç, bütün yüzlerini kapatırlar, demiştir.

Ibn Kudâme: Cilbab (giyilmeyerek) entari üzerinden kuşanılır.

Ibn Abbas: Kadınlar hür olduklarının bilinmesi için tek gözleri hariç, başlarını ve yüzlerini örterler.

Ibn Şîrîn: Ubeyde es-Sem`ânî`ye cilbabın niteliğini sordum: Bir çarsaf alıp kuşandı. Başının tamamını kaşlarına kadar örttü. Sol gözünü açık bırakarak yüzünü de örttü

ELMALILI HAMDİ YAZIR, HAK DİNİ CİLT; V, SAYFA, 3928;

Elmalılı, âyette geçen: "cilbablarını sarkıtsınlar, yaklaştırsınlar" ifadesini anlattıktan sonra şunları ekler:

"Bu açıklamada da iki şekil vardır: Birisi, kaşlarına kadar başlarını örttükten sonra, büküp yüzünü de örtmek ve sadece tek bir gözünü açık bırakmak. (Bizler yetiştiğimiz zaman validelerimizin tesettür tarzı bu idi.) Ikincisi de, alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp, gözlerinin ikisi de açık kalsa bile, yüzünün ekserisini ve göğsü tamamen örtmüş bulunmakdır. (1310`da Istanbul`a geldiğim zaman, Istanbul hanımlarının, bir peçe eklemek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları da bu idi).

Şimdi bize şunu da eğip bükmeden açıklaman gerekiyor ki, seni ciddiye alalım, sana değer verelim, olabildiğince saygı duyalım:
Cilbab'ın ne olduğunu en başından bildiğin halde, bunun İslam'ın tartışılmaz emri olduğunu da bildiğin halde.....
Neden dininin örtünme kuralını dosdoğru savunmadın?
Neden örtünme gereklidir, örtünme de cilbabla olur demedin?
Neden cilbabın gözler hariç, yüzün dahi kapatılmasını emreden(hatta bazı tefsirci alçaklara göre gözün biri de kapatılmalıymış) bir örtü olduğunu söylemedin?
Neden?