Muhammed'in yaptığı ayrımcılık, adaletsizlik

[Keep Away]

Sayın Hüdai Çakmak

Bu olayı böyle anlatan eski bir ilahiyatçı ve çarpıtmalarla işi olacağını sanmıyorum. Eğer olayın öncelik-sonralığına dair kaynak getirirseniz sizden özür dileyeceğim ve bu eleştirimin geçersiz olduğunu kabul edeceğim.

Kaynak istememin sebebi hadislerde anlatılan olaylara kafadan detaylar yerleştirip durumu kurtarma çabalarına şahit oluşumdur, sizinki de aynı durum olabilir, bu konuda kimseye güvenim yok. O yüzden bir sağlam kaynak getirmeniz yeterli.

[Keep Away]

Olayın Arif Tekin'in anlattığı gibi olduğuna dair başka kaynak da buldum, hem de öncelik-sonralığı anlatan.

Resulullah, Yahudiler ile bir anlaşma imzaladıktan sonra Safiye'ye İslam ve Yahudilik hakkında görüşlerini sordu.
"Ey Allah'ın Resulü ! İslam'ı arzu etmiş ve sen davet etmeden önce seni tasdik etmiştim. Babam da senin davanın doğruluğu itiraf ederdi. Fakat ırkçılık onu götürdü. Ben Allah'tan başka ilah olmadığına ve senin Allah'ın Resulü olduğuna kesinlikle inanıyorum." cevabını alınca Hz.Safiye'yi azad edip, onunda isteği üzerine kendilerine nikahladılar.

Safiye'nin sözü açık. Safiye daha Muhammed'le evlenmeden önce Müslüman olmuş, bunun üzerine Muhammed onu nikahlamış.

Sonrası da var.

Hz.Safiye'nin güzelliğini duyan ensar kadınları görmeğe gelirler.Hz.Ayşe de örtünüp gelir. Kadınlar görüp gittikten sonra Zatı Saadetleri Hz.Ayşe'ye yanaşıp yavaşcacık buyurdular:
- Nasıl, Ayşe?
Hz.Ayşe arz eder:
- Bir yahudi kızı.
Zatı Risaletpenahileri buyururlar:
- Hayır Ayşe, böyle deme, müslüman oldu ve iyi müslüman.

Olayın dediğim gibi olduğunun en büyük kanıtı da bu oldu. Ayşe'ye ceza vermeyişinin, sadece tembih edişinin sözlü ifadeleri işte!

Sayın Hüdai Çakmak, umarım bir kaynağınız vardır da boş konuşmamışsınızdır...

Kaynak:
1) Kadın Sahabiler, Mevlana Niyaz, Tercüme: Prof Ali Genceli, Toker Yayınları
2) Şamil İslam Ansiklopedisi

http://www.biriz.biz/sahabiler/peyhan5.htm

[Hüdai ÇAKMAK]

Bilge Engin´isimli üyeden Alıntı

Sayın Çakmak

Torpilsiz olmama durumunu daha önce Aliyarasfal arkadaşımız da iletmişti. Torpilli olmasına karşın diğer iki hanımına ceza gelmezen zeynebe niye ceza gelmiştir asıl soru o.

Ayrıca son bin yılın en büük insanı derken neye göre en büyük insanı? Ne yapmış ne bulmuştur? pisagordan daha mı büyüktür? Toplumlar için ne gibi yararlı bir bilgi vermiştir ki en büyüğüdür?

Kendisinin bile yazıp yazmaığı belirsiz bir kitabı yazdırmış olması mı büyüklüktür, kendisine inanmadığı için nsanları öldürtmesi mi, harem kurup adaletsiz davranması mı, hesap ve matematik bilmemesi mi vb?

Saygılar...

..............................
Herhalde ya benim anlatma ya da sizin anlama kabiliyetiniz yetersiz. Biraz daha açık yazayım. Hz Aişe (r.anha) ve hz. Hafsa (r.anha) validelerimiz Hz. Safiye (r.anha) için Yahudi kızı dediklerinde Hz. Safiye henüz müslüman olmamıştı. Hz. Zeybep bint-i Cahş (r.anha) dediğinde ise Müslüman olmuştu. Fark buradadır. İslam dininde gerçek bir Müslümanı kafirlikle itham etmek büyük bir suç ve günahtır.
Peygamber efendimizin (a.s) son bin yılın en büyük insanı seçilmiş olmasın nedeni açık değil mi? Aradan binaltıyüz yıl geçmiş omasına rağmen İslam bir çığ gibi büyüyor. Daha farklı nedenler arıyorsanız bunu O'nu son bin yılın insanı seçenlere soracaksınız. Çünkü bu seçim uzun süreçli bir anketin sonucudur.
Saygılar.

[Hüdai ÇAKMAK]

Keep Away´isimli üyeden Alıntı

Olayın Arif Tekin'in anlattığı gibi olduğuna dair başka kaynak da buldum, hem de öncelik-sonralığı anlatan.

Resulullah, Yahudiler ile bir anlaşma imzaladıktan sonra Safiye'ye İslam ve Yahudilik hakkında görüşlerini sordu.
"Ey Allah'ın Resulü ! İslam'ı arzu etmiş ve sen davet etmeden önce seni tasdik etmiştim. Babam da senin davanın doğruluğu itiraf ederdi. Fakat ırkçılık onu götürdü. Ben Allah'tan başka ilah olmadığına ve senin Allah'ın Resulü olduğuna kesinlikle inanıyorum." cevabını alınca Hz.Safiye'yi azad edip, onunda isteği üzerine kendilerine nikahladılar.

Safiye'nin sözü açık. Safiye daha Muhammed'le evlenmeden önce Müslüman olmuş, bunun üzerine Muhammed onu nikahlamış.

Sonrası da var.

Hz.Safiye'nin güzelliğini duyan ensar kadınları görmeğe gelirler.Hz.Ayşe de örtünüp gelir. Kadınlar görüp gittikten sonra Zatı Saadetleri Hz.Ayşe'ye yanaşıp yavaşcacık buyurdular:
- Nasıl, Ayşe?
Hz.Ayşe arz eder:
- Bir yahudi kızı.
Zatı Risaletpenahileri buyururlar:
- Hayır Ayşe, böyle deme, müslüman oldu ve iyi müslüman.

Olayın dediğim gibi olduğunun en büyük kanıtı da bu oldu. Ayşe'ye ceza vermeyişinin, sadece tembih edişinin sözlü ifadeleri işte!

Sayın Hüdai Çakmak, umarım bir kaynağınız vardır da boş konuşmamışsınızdır...

Kaynak:

1) Kadın Sahabiler, Mevlana Niyaz, Tercüme: Prof Ali Genceli, Toker Yayınları
2) Şamil İslam Ansiklopedisi

http://www.biriz.biz/sahabiler/peyhan5.htm

..............................
Yukarıda verdiğiniz örnekleri bende biliyorum. Aynı kaynakları bende kaynak gösteririm. Sadece bilgi farklılıklarından doğan yorum farkımız var.
Buradaki yanılgınız islamda nikahın hemen şipşak oluven bir olgu olarak görmenizdir. İslam da bilhassa Araplarda gelenektir. Nikahtan önce bütün eş dost çağrılır ve bir velinime yemeği verilir. Nikah bu yemekten sonra bütün dostların huzurunda kıyılır. Peygamberimiz ile Hz Aişe arasındaki bu konuşma bu arada olmalıdır. Ayrıca bir kadının (Hz. Aişe'nin Hz. Peygamberi güçlü bir şekilde kıskandığı bililniyor) bir kıskançlığın etkisile söylediği açık olan bu sözleri niçin bu kadar önem veriyorsunuz? Peygamberimizin adaleti uygulama konusunda yüzlerce örneği görmezlikten gelerek böyle basit bir olayı onun adaletsiz bir kişi olduğuna delil olarak gösteriyorsunuz?
Lütfen öküzün altında buzağı aramaktan vaz geçin. Peygamber (a.s) efendimizin hayatını sahih eserlerden doğru olarak öğrenmeye çalışın. Eminim ki hayran olacaksınız.
Saygılar.

[Hüdai ÇAKMAK]

Keep Away´isimli üyeden Alıntı

Sayın Hüdai Çakmak

Bu olayı böyle anlatan eski bir ilahiyatçı ve çarpıtmalarla işi olacağını sanmıyorum. Eğer olayın öncelik-sonralığına dair kaynak getirirseniz sizden özür dileyeceğim ve bu eleştirimin geçersiz olduğunu kabul edeceğim.

Kaynak istememin sebebi hadislerde anlatılan olaylara kafadan detaylar yerleştirip durumu kurtarma çabalarına şahit oluşumdur, sizinki de aynı durum olabilir, bu konuda kimseye güvenim yok. O yüzden bir sağlam kaynak getirmeniz yeterli.

.............................

Kaynak gösterdiklerinizin güvenilirliği konusunda benim de bir kuşkum yok. Sadece şunu söylemek istiyorum. Bu kaynak sahipleride daha önce defalarca yazılıp söylenmiş artık bir gelenek haline gelmiş olayları (örneğin peygamberimizin eşlerine mehir, nikahlardan önce velinime yemeği vermesi gibi) olağan olduklarından kaydetmemişler, ayrıntılara girmemişlerdir. Örneğin bahsettiğiniz konuda Hz.Peygamber (a.s) efendimizin Hz. Safiye validemiz için mehr verip vermediğinden basedilmiyor. Mehirden bahsedilmediği için mehir verilmemiştir mi diyeceğiz? Lütfen küçük nedenlerden büyük sonuçlar çıkartmayın. Kişilikler bir bütündür.
Saygılar.

[Keep Away]

Sayın Hüdai Çakmak

Yazınızda, söylediklerimi hem red hem de kabul etmişsiniz. Verdiğim kaynaklarda ve son aktardığım yazıda açıktır ki, Safiye Müslüman olmuştur. Safiye'nin Müslüman oluşu daha Muhammed onu nikahlamadan gerçekleşmiştir. Bu, bizzat Safiye'in sözüdür, inkara giderek bir yere varamazsınız.

"Ey Allah'ın Resulü ! İslam'ı arzu etmiş ve sen davet etmeden önce seni tasdik etmiştim. Ben Allah'tan başka ilah olmadığına ve senin Allah'ın Resulü olduğuna kesinlikle inanıyorum."

Bu sözlerin sahibi Safiye'dir, benim getirdiğim on kaynağa karşı bir kaynak bile getiremeden kafadan hadis detayı uydurdunuz ve yalanınızı da ortaya
çıkardım. Dürüst olup kabullenin Safiye'nin nikahtan önce Müslüman olduğunu.

Bizzat Ayşe'nin laflarına ve Muhammed'in ona cevabına, yani olayın tamamen benim anlattığım gibi olduğuna yer verdim, kaynak gösterdim.

-Ayşe, Safiye'ye "Yahudi kızı" dediğinde Safiye Müslümandı!

Muhammed'in lafını da mı inkara gidiyorsun şimdi?

Hz.Ayşe arz eder:
- Bir yahudi kızı.
Zatı Risaletpenahileri buyururlar:
- Hayır Ayşe, böyle deme, müslüman oldu ve iyi müslüman.

Olay çok açık, bu durumu inkar etmeniz hiçbir yere varmanızı sağlamaz. Ayşe, "Yahudi kızı" diyor, Muhammed de, "Böyle deme Ayşe, o Müslüman oldu" diyor.

*Savaş kazanılır, Muhammed Safiye'ye dinini sorar, Safiye Müslümanlığını bildiririr, Muhammed onu nikahına alır, sonra Safiye'yi görmeye gelirler, Ayşe bu sırada Muhammed'e Safiye hakkındaki "Yahudi kızı" yorumunu yapar, Muhammed de, "Böyle deme, o Müslüman oldu" der.

Olayın sırası böyledir, varsa aksine kaynağınız getirin ki konuşmaya hakkınız olsun.

Ha bir de, bu olaya neden bu kadar taktığımı sormuşsunuz. Söyleyeyim, bu olay Muhammed'in adaletli olmayışının, kafasına ve torpile göre hüküm verdiğinin kanıtlarından biridir.

Konuyla ilgisiz bir şekilde daha önceki mesajlarınızda Zeynep'in, Muhammed'in hala kızı oluşunu dile getirmişsiniz. Zeynep'in halası hakkında "İnsanların benden sonra en yücesi, adaletin kılıcı, doğruyla yanlışı ayıran, benden sonra peygamber seçilse o olurdu" gibi yorumlar yapmışsa Muhammed, söyleyin lütfen... Çünkü bu gibi yorumlar kendisi tarafından Ebubekir ve Ömer'e yapıldı. Muhammed bu iki kurmayını, en yakın iki arkadaşını, karılarının babalarını tutmayıp da ne yapacaktı, iyice mantıksız konuşmaya başladınız.

[Sheik Galib]

Bildiğim kadarıyla "yahudi kızı" ifadesi Hz. Zeynep Kerime validemiz tarafından Veda Haccı dönüşünde kullanılmıştır. Hz. Safiyye validemizin dönüş yolunda devesi ölür ve ağlar. Peygamber Efendimiz(SAV) ise Hz. Zeynep Kerime validemizden ya yardım etmesini ister ya da devesine onu da almasını. işte burada hz. valide yahudi kızı kelimesini kullanır. ben o yahudi kızına deve vermem" gibi.... bu nedenle de efendimiz (SAV) kızar ve Hz. Zeynep Kerime ile üç ay konuşmazlar. (Hümeyra Hub, Hanım Sahabiler)

Daha önce kendisine böyle ifadelerle hitap ediliyordu ki bir defasında peygamberimiz (SAV) ona "sana böyle dediklerinde, evet Babam Musa (as) amcam Harun (AS) Kocam ise Muhammed (SAV) de" diyerek güzel bir öğüt vermişti. belki bu durum bardağı taşıran son damla olmuştur.

Hz Aişe Afife 'nin kıskançlığına gelince; evet o da yaratılış olarak bu şekilde bir davranış tarzına sahiptir. bazı yerlerde bunu açığa vurur.( bakıyorum da rabbin hevanı....gibi ki bu rivayetin kesin olmasığı söylenmektedir. hatta bir defasında efendimize (sav) " sen allahın peygamberi olduğunu iddia eden birisisin " bile demiştir.

güzellik meselesine gelince. Arap kızları genelde çok güzeldir. Arap tv kanallarını izlerseniz görürsünüz. Batının yansıttığı gibi bir durum söz konusu değil. İklim dolayısıyla uzun boylu, güzel siyah gözlü, uzun siyah saçlıdırlar genellikle. bazı araplar da yakışıklıdır. isterseniz youtubeden arama yapıp bakın.

Yanı sıra görenlerin ifade ettiği kadarıyla Efendimiz (sav) de olağanüstü bir görünüme sahipti. Berra bin Azib'in dediği gibi. " Geceleyin bir aya baktım bir de o'na (sav) vallahi o bana aydan daha güzel göründü."

ayrıca adını hatırlayamadığım bir sahabe de şöyle diyor: ben ömrümde o'ndan (SAV) güzel birisini görmedim.

Başka bir örnek: Hz. hüseyin (ra) şehid edildiği zaman geride kalan ailesi Kufe'ye gönderiliyor. yezid'in huzuruna çıkarılıyorlar. orada bulunan ve onları gören birisi şöyle diyor. Vallahi ömrümde Hz. Hüseyin ailesindeki kadınlar kadar güzelini görmüş değilim. Bilahhsa kızkardeşi Hz. Zeynep (kerbela olayı, Gerçek hayat yay...)

[semihgencayla]

Bu konun bu kadaruzamis olmasi ilginc..

Resulullah kendine es olarak sectiginde diger hanimlarinin kiskanc davranarak,ona yahudi demeleri begenmemeleri normal,resulun bu konuda eslerini uyarmis olmasi ve uyaridan sonra gelen hakarete sessiz kalmamasi cok normal...

[emperrordiablo]

semihgencayla´isimli üyeden Alıntı

Bu konun bu kadaruzamis olmasi ilginc..

Resulullah kendine es olarak sectiginde diger hanimlarinin kiskanc davranarak,ona yahudi demeleri begenmemeleri normal,resulun bu konuda eslerini uyarmis olmasi ve uyaridan sonra gelen hakarete sessiz kalmamasi cok normal...

Tüm bunlarla ilgili önlemlerin tüm insanlığa evrensel doğru yolu gösterdiği iddaa edilen Kuran kitabında ayet olarak geçmesi ise allahın sözü olaraktan?

Buda mı normal?Çok eşlilik arası eş seçiminde kafana göre takılmak senin hakkındır muhammed yürü ya kulum ayeti _?Evrensel mi?Tüm zamanlara ve günümüze de mi hitap eder?

[semihgencayla]

emperrordiablo´isimli üyeden Alıntı

Tüm bunlarla ilgili önlemlerin tüm insanlığa evrensel doğru yolu gösterdiği iddaa edilen Kuran kitabında ayet olarak geçmesi ise allahın sözü olaraktan?

Buda mı normal?Çok eşlilik arası eş seçiminde kafana göre takılmak senin hakkındır muhammed yürü ya kulum ayeti _?Evrensel mi?Tüm zamanlara ve günümüze de mi hitap eder?

Sanirim yanlidan cok onyargili tarafimiz daha agir basiyor,
Bugun de 21.yy.da hala insanlar es secimini kafalarina gore yapiyor ve insanlar kafalarina gore takiliyor,bu konuda istegimiz hatuna dogru yurumek hepimizin hakki,6ve 7.yy lardaki cok eslilik gunun sartlaridir,gunumuzde ise dogal bir serbestlik degildir,sartlari vardir,yinede ''sizin icin en hayirlisi tek esliliktir'' sozunude aklimizin bir kenarinda tutmaliyiz...