Allah ve Ateizim - Sayfa 2

lars vilks · #11 03-03-2011, 16:32

Aslında dehrilik diye bir kavram var. Kuran'da bir ayette "Allah yoktur, bizi sadece zaman yaşatır ve öldürür" diyenlerden bahsediliyor. Dehrilik yani zamancılar. Bir nevi ateizm manasına da kullanılır.

Psiko · #12 03-03-2011, 16:49

"Varlık" tan anladığımız nedir ?
"Düşünüyorum o halde varım" mı ?
Af edersiniz,
işerken,
sıçarken,
eşimiz veya sevgilimizle sevişirken,
yazı yazmak için kalem veya klavyeyi kullanırken,
vb vb vb
yok muyuz ?
"Kendi varlığımız" "Varlık"ımızın bir kanıtı değil mi ?
Gölgemiz "Varlık"ımızın bir göstergesi değil mi ?
Biz insanlar vampir miyiz ki aynada görüntümüz olmasın ?

Bu bağlamda bakacak olur isek,
kabul edelim etmeyelim,
beğenelim beğenmeyelim,
Kendilerini Yaratıcının Elçisi olduğunu iddia eden Resul ve Nebiler var mı ?
Var.
Bunların oluşturduğu din denilen kavram var mı ?
Var.
Yine bunların oluşturduğu/Cem ettiği toplumlar/ümmetler var mı ?
Var.
Ateş olmayan yerden duman çıkar mı ?

Tanrının varlığını labaratuar ortamında yapılan deneyler neticesinde mi elde etmeliyiz ki,
he varmış
veya
ahan da gördün mü yokmuş
diyelim ?
Bu mudur ?

ahmetsln · #13 03-03-2011, 16:58

Psiko´isimli üyeden Alıntı

"Varlık" tan anladığımız nedir ?
"Düşünüyorum o halde varım" mı ?
Af edersiniz,
işerken,
sıçarken,
eşimiz veya sevgilimizle sevişirken,
yazı yazmak için kalem veya klavyeyi kullanırken,
vb vb vb
yok muyuz ?
"Kendi varlığımız" "Varlık"ımızın bir kanıtı değil mi ?
Gölgemiz "Varlık"ımızın bir göstergesi değil mi ?
Biz insanlar vampir miyiz ki aynada görüntümüz olmasın ?

Bu bağlamda bakacak olur isek,
kabul edelim etmeyelim,
beğenelim beğenmeyelim,
Kendilerini Yaratıcının Elçisi olduğunu iddia eden Resul ve Nebiler var mı ?
Var.
Bunların oluşturduğu din denilen kavram var mı ?
Var.
Yine bunların oluşturduğu/Cem ettiği toplumlar/ümmetler var mı ?
Var.
Ateş olmayan yerden duman çıkar mı ?

Tanrının varlığını labaratuar ortamında yapılan deneyler neticesinde mi elde etmeliyiz ki,
he varmış
veya
ahan da gördün mü yokmuş
diyelim ?
Bu mudur ?

kalın yaptığım yerin mantığına göre sade islam değil günümüze kadar gelmiş gelememiş binlerce din ve tanrıları da doğrudur dimi ?

Psiko · #14 03-03-2011, 17:09

Evet doğrudur.
Kim yanlış diyecek/diyebilecek ki ?
İnsanoğlu denen varlık 3500 senedir yaşamıyor ki,
değil mi ?

Psiko · #15 03-03-2011, 17:26

Sayın ahmetsin ;

Kutsal kitaplar (Biz inanırlar açısından)bizlere yol gösteren kitaplardır.
Sorduğunuz soru geçmişe doğru gider mi bilemem ama,
gidecekmiş varsayımından yola çıkıp şunları paylaşmak isterim
Tevratta,Yeşeya bölümünde

Yeşeya 43: 18 Olup bitenlerin üzerinde durmayın, Düşünmeyin eski olayları.
Yeşeya 43: 19 Bakın, yeni bir şey yapıyorum! Olmaya başladı bile, farketmiyor musunuz? Çölde yol, kurak topraklarda ırmaklar yapacağım.
Yeşeya 43: 20 Kır hayvanları, çakallarla baykuşlar beni yüceltecek.
Çünkü seçtiğim halkın içmesi için çölde su, Kurak yerlerde ırmaklar sağladım.
Yeşeya 43: 21 Kendim için biçim verdiğim bu halk Bana ait olan övgüleri ilan edecek.

Yeşeya 65: 17 Çünkü bakın, yeni bir yeryüzü, Yeni bir gök yaratmak üzereyim; Geçmiştekiler anılmayacak, akla bile gelmeyecek.
Yeşeya 65: 18 Yaratacaklarımla sonsuza dek sevinip coşun; Çünkü Yeruşalim'i coşku, Halkını sevinç kaynağı olarak yaratacağım.

Bu şekilde bir bakış ve anlayış vardır.
Hani ailede küçük çocuk olduğunda,
büyüğü gerçekte unutulmasa da,hala sevilse de
"Pabucun dama atılması" denen bir özdeyiş vardır.
Tıpkı,
eski bir eşyamızı sevmiş olsak da,
artık yaptığı işlevi yapıp işi bitince değiştirmemiz gibi,
İlk günden bu yana İlahi gelişler,
"Rab"="Eğiten,öğreten,geliştiren"
olarak o dönem için yapacakları işlevlerini yapınca,
olay orada bitiyor.
Mevlananın da dediği gibi "Artık yeni şeyler söylemek gerek cancağızım" durumları oluşuyor.

aliyarasfal · #16 03-03-2011, 17:40

Sayın Psiko;

Tanrı ve varlık konusu var olandan(somuttan) yola çıkılarak o günün şartlarında ve bilgisi kadar insanın kendini ve yaşamı anlamlandırma , sorularına cevap bulma arayışının insan aklınca bulduğu kurgu cevaplardan biridir.Gerçek anlamda bir varlığı temsil etmez.Örneğin güneşin hayat için gerekliliğini ve önemini farkeden insanların ilk ulaştıkları bu bilgiyle güneşi kutsayıp tüm yaşamın anlamını ona yükleyip tabularınıda onu üzerine inşa edip yine sıcaklığı parlaklığı gece yok olması gibi o günün bilgileriyle özellikler yükler ve güneş rab olarak karşımıza çıkar. Somut varlıktan devşirilen soyut bir tanrı oluşur.Totem mantığıda burda devreye girer, güneşle iletişim ve onun adına hüküm sürme, söz söyleme o inacın peygamberlerini yani gücü kullanan kişileri ortaya çıkarır.

Evet, ateş olmayan yerden duman çıkar.Daha doğrusu ateşten yola çıkıp ateş olmayan ve tüten bir kurgu varlanır bilinç tarafından.Artık her şey tabularla ve totemlerle o dumanın var olduğuna inanmaya dönüşür.

Varlık ile varlık olmayan kurgulama arasındaki ilişki yine kendi tanrısını yaratan insanın özelliğidir.Örneğin bu gün bilimsel gelişmeler karşısında zamanının ileri sayılabilecek bilgilerini taşıyan inançlar evrilerek bu bilgilere uyum sağlayıp toplumun totemleri seslendiren kişilerce (peygamber, hacı, hoca, tarikat ve hatta hatırlatayım meşhur müslüman cumhurbaşkanı seçimi vede müslüman kimlikli siyasiler)bu soyut put odaklı sağladığı güç ile yönetilmesine olanak verir.

Neyse sonuçta inkar ile reddetme arasındaki farkı anladı isek, ayet olup olmadığını (sayın psiko yok demiş) netleştirirsek daha sağlıklı tartışabiliriz.

Şimdilik saygımla gittim...

lars vilks · #17 03-03-2011, 17:59

Dehri ayeti:

Casiye 24: Dediler ki: Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helak eder. Bu hususta onların hiçbir bilgisi de yoktur. Onlar sadece zanna göre hüküm veriyorlar.

Psiko · #18 03-03-2011, 18:04

Sayın aliyarasfal ;

Demişiniz ki :
"Tanrı ve varlık konusu var olandan(somuttan) yola çıkılarak o günün şartlarında ve bilgisi kadar insanın kendini ve yaşamı anlamlandırma , sorularına cevap bulma arayışının insan aklınca bulduğu kurgu cevaplardan biridir."
Olay o kadar basit değil.
Tanrı da bu konuda diyor ki :
EY CEMAL OĞLU!
Ruhuma ve inayetime, rahmetime ve Cemalime yemin olsun!
Kudret diliyle indirip kuvvet kalemiyle yazdığım bütün bu sözler Kendi makam ve üslûbumuza göre değil,
senin seviye ve üslûbuna göredir.

Hamur yapmak için un ve su kullanılır.
Suyu un'a öyle şarrrr diye dökemezsin.
Dökersen kıvam tutturamazsın.

#19 03-03-2011, 18:12

aliyarasfal´isimli üyeden Alıntı

Şimdi polemiği bırakında ayet yazın.Varsa alalım.

Şimdilik saygımla gittim.

Zümer (59) (Allah şöyle diyecek

"Hayır, öyle değil! Âyetlerim sana geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkarcılardan oldun."

bu ayetten kasıt ayetleri inkar edenlerdir ve ateistler dışında diğerlerini de düşünebiliriz. ancak şu:

Hac (44) İbrahim'in kavmi ile Lût'un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı). Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara mühlet verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Beni inkar etmek nasılmış, (gördüler).

Bu ayet birebir sizin zihniyetinizdekilerden bahsediyor.

Psiko · #20 03-03-2011, 18:26

Sayın allame ;

Ayetler,
İlahi Mazharlara Vahy yolu ile gelmiyor mu ?
Bu ayetler Onların ağzından çıkarak toplumla muhatap olunmuyor mu ?
Peki bu muhatap alınan toplumlar,
-Dinlerden özgür arkadaşlara söyleyecek sözüm yok bu konuda-
ama sizi bağlayan anlayışı oluşturan ana kaynak Kur'anda
Bakara 213 : İnsanlar tek bir ümmetti.
Ayrılmaları üzerine Allah, rahmetinin müjdecileri ve azabının habercileri olmak üzere Nebiler gönderdi ve beraberlerinde hak ile ilgili kitap indirdi ki, insanların, aralarında ihtilaf ettikleri şeyler hakkında hakem olsun.
Bunda da sırf o kitap verilenler, kendilerine bunca deliller geldikten sonra tuttular, aralarındaki hırs ve kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler.
Bunun üzerine Allah kendi izniyle, iman edenleri, onların hakkında anlaşmazlığa düştükleri hakka, ulaştırdı.
Allah, dilediğini doğru yola iletir.
demiyor mu ?
TEK bir ümmet olan insanlık ne yapmış ?
Aralarındaki hırs ve kıskançlık nedeni ile ayrılmamışlar mı ?
Bu ayrılanlar daha önce,yine ana kaynağa göre,
Fatır 24 : Muhakkak ki biz seni hak ile hem bir müjdeci, hem bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet de yoktur ki, içlerinde bir uyarıcı geçmiş olmasın.
ve
Fatır 42 :Olanca güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi ki, kendilerine uyarıcı bir peygamber gelirse, mutlaka ilerideki ümmetlerin herhagi birinden daha doğru yolda olacaklardı.
Fakat kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiği zaman bu, onların sırf ürküntülerini artırdı.
denilmiyor mu ?
O halde bu soruya nasıl bir ayet bulabildin ?

Ahhh insanoğlu ah.
"Çobanın gönlü oldumu tekeden teleme çıkarırmış."
Hakikaten çok doğru bir söz