Muhammet'in bu işten bir çıkarı olmadığı, sadece abartılarak ajite edilmiş ya da tamamiyle uydurulmuş hikayelerden başka hiç bir kanyağa dayanmamaktadır. Elimizde yazılı bir kaynak varken bu tür rivayetlerin yazılı olanı desteklediği oranda kanıt olacağı bir gerçek.
Kuran'da Muhammet için bir sürü ayet vardır. Özellikle onun eşleriyle olan ilişkilerini ve yeni eş edinebilmesinde yarar sağlayan ayetler üzerine Ayşe'nin "Allah senin şeyin için ayet gönderiyor" dediği sahih bir hadistir.
Ama biz yinede sözümüzde duralım, tutarlı olalım kuranı referans alalım.
Ganimetlerin beşte biri Allah'ın ve peygamberindir ifadesinden ne anlamalıyız?
Hep cahiliye dönemi deyip duruyoruz ama birinci dereceden akrabalarla(dayı, amca, teyze, hala çocuklaro) evlenmenin yasak olup, hor görüldüğü; erkeklerin kadınlarla evlenirken onlara boşanma söz konusu olunca açıkta kalmamaları için mehir(bedel) verdiği; evlatlığın evlat yerine konup hem ahlaki hem de hukuki(miras vesaire anlamında) diğerinden ayrı tutulmadığı bir dönemdir. Muhammet bunların hepsini yıkar bir bir. Buyrun bakın:
Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helal kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
|
Gördüğünüz gibi hem kayırmacalık(ona özel hüküm var; ki kimse bunun peygamberlik işiyle ilgili bir şey olduğunu iddia edemez)
hem de hak gaspı(ganimet sonucu elde edilen kadınlar diyor; savaş esiri, onun bunun karısı, kızı bunlar. Ayrıca kadının ayrılma durumunda garantisi olan mehiri vermiyor)
hem de gerici bir uygulama(nerdeyse karşdeş statüsündeki kuzenlerle evlili, evlatlığının karısıyla, kocasıyla evliliği getiriyor);
yalan mı?
Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resülüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
37.
Hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, “Eşini nikahında tut (onu boşama) ve Allah’tan sakın” diyordun. İçinde, Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha layıktı. Zeyd eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü’minlere bir zorluk olmasın. Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir. 6
38.
Allah’ın, kendisine farz kıldığı şeyleri yerine getirmesi konusunda peygambere bir darlık yoktur. Daha önce gelip geçen peygamberler hakkında da Allah’ın kanunu böyledir. Allah’ın emri kesinleşmiş bir hükümdür.
39.
Daha önce gelip geçen o peygamberler, Allah’ın vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah hesap görücü olarak yeter.
40.
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resülü ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
|
Şu rezilliğin belgesine bir göz atın.
Evlatlığının karısı ile evlenebilmek, adamı karısından boşandırmayı haklı çıkarmak için yaptıklarına bakın.
Bu rezilliği genelleyip bir de sizin için de bir zorluk, engel yok deyişine bakın;
sanki millet için çok önemli bir sorun evlatlığının karısı ya da kocasıyla evlenmek. Ayrıca kendini Allah yerine koyma ve sınırsız itaat isteme var 36. ayette. Üstelik abese süresinde anlatılan meselede(kör dilenciyi hor görmesi), şeytan ayetleri konusunda yaptığı hata ve yanlışlar ortadayken. Bu ayetler en güzel kanıtı değil mi kendi işlerine kuranı nasıl karıştırdığının, bundan çıkar elde ettiğinin.
Örnekler çoğaltılabilinir. Eşlerini terbiye ve tehdit etmek içinde kuranı kullanıyor; kafanızı kapatın, ziynetlerini açığa çıkarmayın, dışarda fazla ses çıkarmayın gibi ayetlerle terbiye ediyor; akıllı olun yoksa boşarımla tehdit ediyor. Düşmanlarını yok etmek içinde kuranı kullanıyor, yakaladığınız yerde öldürün cinsinden ayetlerle. Devletin sınırlarını genişletmek ve güçlendirmek içinde kuranı kullanıyor, sizin malınız ve canınız cennet karşılığında satın alınmıştır diyerek, ayrıca fetihlerden ganimet vaat ederek.
Şimdi bunları kim inkar edip, yalanlayacak; şirk mi koşacaksınız yani?