Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 10-01-2012, 01:13
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart Din Gerekli mi?

Bilebildiğimiz kadarıyla öleceğini bilerek yaşayan tek canlı türüyüz. Bu aslında insanın zayıf omuzlarına yüklenmiş taşınması güç, ağır bir yük. Kaçınılmaz sondan yani ölümden korkumuzun örgütlü bir reddi olarak din çok eskiye dayanan bir tarih ve neredeyse insanlığın genlerine işlemiş bir önkabulle sosyal yaşamın en baskın yapılanması olarak karşımızda duruyor.

Bu başlıkta derinlemesine "din" olgusunu mercek altına alıp basit bir sorunun cevabını bulmaya çalışalım istiyorum;

Din gerçekten gerekli mi ?

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 10-01-2012, 02:08
istatistik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
istatistik istatistik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 3.058
Standart

Şuan içinde bulunduğum zamana göre konuşursam, günlük yaşamımın hiç bir evresinde bir dine ya da tanrıya ihtiyaç duymadan hayatımı mantıklı bir şekilde devam ettirebilmekteyim. Herhangi bir dine inanmayan herhangi bir kişi için de bunun geçerli olduğunu bilmem için dahi olmama gerek yok.

Ancak, herhangi bir dine inanan ve bunun gerekliliğini (ya da zorunluluğunu) savunan bir kişi için bu söylediklerimin bir geçerliliği yoktur. Bunun için geliştirilen argüman ise insanlığın içinde bulunduğu medeni durumun (teknoloji ve bilimi bunun dışında bırakarak sadece sosyal düzeyi düşünürsek) dine bağlı olduğu yönündeki inanıştır.

Dinler tarihine bakıldığında ise bu argümanın geçersiz olduğunu görebiliriz. Tarihlendirilebilen en eski dine bakıldığı zaman kulluk, korku ve kurban esastır. Dinler bu seviyeden evrilerek günümüzdeki hallerini almışlardır. Evrimlerini her basamağında yeni bir davranışı ya da kuralı bünyelerine eklemişlerdir.

Sürecin nasıl işlediğini düşünecek olursak kişisel görüşüm siyasi haraketlerden farklı değildir. Tüm dinlerin belirli küçük bir grup arasında ortaya çıkması, dini kuralların da bu küçük topluluğun sorunlara göre şekillenmesini gerektirir. Bu durumda, hakim bir grup altında ezilen bir topluluk özgürlük vaad eder. Musa'nın kavmine vaad edip mısırdan kaçırdığı gibi. kişisel servet konusunda sıkıntıdaki bir toplulukta ise hırsızlık yasaklanır. örnekleri çoğaltmak mümkün.

Sonuç olarak, dinlerin günümüzde bulundukları düzeyler ve barındırdıklar kurallar insan eli ile oluşturulmuştur. İnsanın kendi oluşturduğu bir sisteme tapınmasının ve kutsal kabul etmesinin mantığı yoktur. Bu bakımdan insan için din bir gereklilik değildir. Pek çok konuda kendini sınırlayan bir yüktür.

Dinler çoğunluğun korkusu ve azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur. (Stendhal)

SERBEST KALEM
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 10-01-2012, 02:09
milomanara - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
milomanara milomanara isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 17 May 2008
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 1.807
Standart

Bence dinin gerekli olmadığı ortada, soruyu "faydalı mı?" diye sormalıyız belki de.

Onun cevabı da, bence; Bilakis, zararlı.

Çarpık ahlak öğretisiyle(kölelik, çocuk istismarı, kısas, vs...) iyi insanlara kötülük yaptırabildiği gibi, insanlardan "tövbe kapısını" açık tutmak suretiyle bireysel sorumluluk duygusunu ortadan kaldırarak en aşağılık insansıların vicdanen rahat yaşamasını sağlıyor. Farklı dinlerin ve mezheplerin çarpışması nedeniyle ölenlerin ve ölmekte olanların zirveyi önümüzdeki bir kaç yüzyıl daha kimseye kaptırmayacağı da aşikar.

Dindarlar, kendi ölümümüzün mateminde[bkz.] 3. aşama olan pazarlık aşamasında saplanmış kişilerdir. Biz kafirler ise 5. ve son aşama olan kabullenmedeyiz. Biz ne olduğunu biliyor ve onunla yaşıyoruz. Dindarlar ise arkaik masallarla kendilerini kandırıyorlar ve kısacık hayatlarını ilahi bir kuzey korenin talimatları doğrultusunda yaşayarak ziyan etmekteler.

Din zararlıdır, uzlaşılmaz ve nefret dolu olduğundan din, ifade özgülüğünden de muaf olmalıdır. Onunla, sigara, uyuşturucu, obezite gibi savaşılmalıdır.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 10-01-2012, 02:33
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart

Din gerekli mi sorusu toplumsal, sosyal bir gereksinimi karşılıyor olabilme ihtimalini araştırmaya dönük bir soru sevgili milo.

Örneğin klasik dinler tarihi "şemasını" alt-üst ettiği iddia edilen Göbeklitepe olgusunu sadece dinler faydalı mı sorusu ile kavramak güç gibime geliyor.

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 10-01-2012, 03:53
Natürelist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Natürelist Natürelist isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 Oct 2010
Bulunduğu yer: Stuttgart
Mesajlar: 1.289
Standart

frodo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bilebildiğimiz kadarıyla öleceğini bilerek yaşayan tek canlı türüyüz. Bu aslında insanın zayıf omuzlarına yüklenmiş taşınması güç, ağır bir yük. Kaçınılmaz sondan yani ölümden korkumuzun örgütlü bir reddi olarak din çok eskiye dayanan bir tarih ve neredeyse insanlığın genlerine işlemiş bir önkabulle sosyal yaşamın en baskın yapılanması olarak karşımızda duruyor.

Bu başlıkta derinlemesine "din" olgusunu mercek altına alıp basit bir sorunun cevabını bulmaya çalışalım istiyorum;

Din gerçekten gerekli mi ?
Sayin frodo,

Tutkularimizi isteklerimizi, kiskirtan yanilgilarimiz'dir
cogu dinlerde de oldugu gibi insanlik tarihince bir kurtarici bekleme inancı vardir ki, muhammed de zamaninda bu firsattan cok iyi yararlanip kendi dinini kurmustur. Kurtarici ise inanclarina göre tüm dünyayi düzeltmek olarak gelecek ve Tanri'nin nın tamamlayamadigi dini'ni tamamlayacaktir


Aslinda bu görüsün, bir sistem icinde belli bir anlayisa, düsünceye dayali olarak olusturan ilke ve dogmalar bütünü sümerler den baslayip, ve islam da bu doktrinlerden yararlanip devam ettirdiklerini görüyoruz. Burada tevrat-kuran karsilastirmasi yaparsak eger, kuran tevrat'dan bol bol yararlandigina dair sahit olacagiz.

Oysa ki ana yanilgiyi besleyen de yine istekler ve tutkulardir. Kökünü yanilgidan alan düsünceler, karar ve eylemlere dönüsüyor. Düsüncelerimiz kararlarimizi, kararlarimiz eylemlerimizi belirlerken, eylemlerimiz de kararlarımızı etkileyip zorluyor, her neden bir sonucu, her etki bir tepkiyi zorlar.. dolayisiyla ortaya da "nedensellik" cikar ve bizler de burada ister inanirlar olsun ister inanmayanlar olsun tikanip kaliriz, ki iste zurnanin zirt dedigi yerde tam burasidir, her düsünce sonrakileri sinirliyor, özgürlük icinde bir sey düsünmüs olabilecegimizi varsaysak bile, ondan sonraki düsüncelerimizde ayni oranda özgür olamayacagimiz acik ve giderek özgürlük alani kisitlanip daraliyor... su anda ne oldugumuzu belirleyende dünkü düsüncelerimizdir.

kökenine indigimiz takdirde hic bir kuskuya yer birakmayacak bicimde karsimiza cikan sorumlunun, bir yandan istek ve tutkularimizi besleyip kiskirtan dan baska birisi olmadigini
ve bütün din'lerde de bunu rahatlikla görebiliyoruz ve kendi kendilerini kandirmaktan baska bir sey de degildir.

Saygilar

İnsanlık onuru her şeyden üstündür
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 10-01-2012, 20:10
c m c m isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Oct 2011
Mesajlar: 256
Standart

Öncelikli sadece dinin değil inancın da gerekli olup olmadığının analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İnanç-inanmak ve bilmek arasındaki farkı da bu bağlamda ele almak gerekebilir.

İnancın ilk ortaya çıktığı dönemlere dair düşünecek olursak...

İster yaratıcıya isterse herhangi bir canlıya-nesneye-düşünceye dair inanç olsun, temelinde onun yaralılığının, gerekliliğinin-zorunluluğunun, üstünlüğünün, guçlülüğünün ve hakimiyetinin söz konusu olduğuna dair; yararlı olması, gerekli-zorunlu olması, üstün olması, güçlü olması ve hakim olması gerektiğine dair düşünüşün söz konusu olduğunu görebiliriz. Bu durumun ardındaki nedeni düşünecek olursak, 'maddi ve özellikle manevi ihtiyaçların etkisi' gibi genel ifade kullanılabiliriz. Maddi ve manevi ihtiyaçları doğuran nedene gelecek olursak, 'insanın yaşadığı koşulların etkisi' gibi bir ifade kullanabiliriz.

İster korku isterse başka bir duygu olsun, bu duygunun yarattığı ihtiyacın giderilmesine yönelik olarak ihtiyacın baskınlığına ve giderilebilme olasılığına göre birey-bireyler, maddi ve düşünsel eylemler gerçekleştirebilir. Örneğin dünyanın nasıl oluştuğunu bilme arzusuna sahip bir insan için bilme arzusunun giderilmesi ihtiyacının baskınlığı yüksek düzeydeyse, maddi eylemlerle -örneğin bilimsel maddi koşullar yeterli değilse- bu ihtiyacın giderilmesi söz konusu değilse düşünsel eylemler yoluyla bir yaratıcının dünyayı yaratmış olabileceği sonucuna ulaşabilir. Bir yaratıcının olabileceğine sonucuna ulaştığı durumda da herhangi bir inançtan söz edilemez. Çünkü 'olabileceği' ifadesi bir olasılığı yani bir anlamda bilinemeyeceğini ifade eder. Fakat dünyayı bir yaratıcının yarattığına dair kesinlik-mutlakiyet atfettiği anda inançtan söz edilir. İnanca atfedilen kesinlik-mutlakiyet de o inanca sahip insanlarda inancın çerçevesine ve insanların bağlantı kurabileceği konularda sınırlayıcı bir yapı oluşmasına neden olabilir. Çünkü kesinlik atfedilmiş ve sorgulama gereği duyulmamış olabilecektir. Ayrıca kesinlik-mutlakiyet atfedildiği durumda inanmak ve bilmek-bilmemek arasındaki fark da ortaya çıkmaktadır.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 18-01-2012, 21:29
RENAULTFERRARİ RENAULTFERRARİ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2010
Mesajlar: 1.325
Standart

frodo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Din gerçekten gerekli mi ?

Evet gerekli Tatlısı arkadaşım neden mi ?

Şimdi bir tanesi iyi dinle İyi oku ! tamam mı ?

İnsanların TALİH-KADER-TESADÜF diye KULLANDIĞI bu kıymetli kelimeler tahlil edilirse: Cismen manen muhtelif seviyede yaratılan İNSANLIK
her hal ve her hususda EŞİTİLĞE SAHİP olmadını herkes görür ve idrak eder
bu alemde biri YUSUF gibi güzel ve şirin
diğeri İFRİT gibi çirkin ve hırçın-
biri MELEK gibi ahlaka-diğeri KURT gibi bir tabiata:
Biri BÜLBÜL gibi söylemeye-diğeri SÖZÜ anlayamamaya.
Biri İLİM VE İRFANA sahip-diğeri AKIL fakiri bulunuyor
Akıllara hayret veren bu İLAHİ TECELLİ böyle olduğu halde diğer taraftan da dünya hayatında her fert HUKUKAN Eşittir.....
.....
Madem ki İnsaniyetin mahiyeti daha doğrusu TABİAT ve KANUNLARI değiştirilmesi mümkün değildir

Tatlısı Aradaşım!
o halde kimler ne derlerse desinler Güzeli arkadaşım !
İNSANLIK arasında yine AKILLILAR- budalalar. talihliler-talisizler çalışkanlar-tenbeller: güzeller- çirkinler: Alimler-cahiller gibi sınıflar ayrılacaktır
işte bu hakikat güzelce derin derin düşünülürse teslim ederiz ki: birbirrinden farklı eşit olmayan insan topluluğunun arasındaki ahengi yalnız DİN ve AHLAK fikri temin edebilir..

Talihsiz bir adam.. talihli bir adama bakıp iç geçirirken.. fırsat eline geçtiği zaman Yukarda Allah var. der.. fenalık yapamaz.. Din ve ahlak fikrinin tesiri ile korkuyorum yapamam der...

yahut bir gün cenabı Hak benide çok talihli bir adam yapıcak der...
iman eder... o iman ile yaşar... fenalık aklına bile gelmez...

misal olaraktan verdim bir şey anlatın mı bir tanesi arkadaşım bilmem !

yani din ve ahlak fikri.. İnsalar arasındaki ahangi temin edebilir

dengenin bozulduğu anlarda görüyorsun işte insanlar bir birbirlerine dalıyorlar...anarşi başlıyor..

Konu RENAULTFERRARİ tarafından (18-01-2012 Saat 21:38 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 18-01-2012, 21:58
bakkalmahmud - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
bakkalmahmud bakkalmahmud isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Nov 2010
Mesajlar: 1.625
Standart

Insan beynine tibben müdahale edilip manipule edilmedikce normal beyinlere ,din gereklidir,ölüp yok olmakdan korkanlar icin gereklidir,hayalperestler icin gereklidir,dinlerin iki yüzü var,yararli ve zararli gibi.

"Din sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidarlar içinse kullanışlıdır." - Lucius Annaeus Seneca
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 22-01-2012, 00:41
zocor zocor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 29 Jul 2009
Mesajlar: 682
Standart

din olacak ki birileri inanıp birileri inanmak istemeyecek..buna göre de öldükten sonraki hayat netleşecek..imtihan dünyası dediğimiz şeyin bir unsurudur din.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 22-01-2012, 17:05
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart

Bence din, insanın kendine ve doğaya ilişkin yanlış bir bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor.

Din ne işe yarar?

- Ezilenlerin avuntusunu sağlar.

- Bilinmezlere cevap sunar.

- Hakikat kurgusu sunarak manevi güvenlik verir.

- Ölüm korkusuna yanıt sunar.

Temel özellikleri bunlar.

Bu maddeler farklı biçimde yanıtlanıp seküler bir bakış açısı da oluşturulabilir.
Yeni seküler perspektif şu temellere dayanırsa dine hiç de ihtiyaç kalmaz;

- Ezilenlerin yaşama odaklanıp ezme ilişkilerini değiştirmek üzere mücadelesi.

- Bilinmeyenler için bilimsel çalışmaların takibi ve tatbiki ile ''bilmiyorum'' cevabının en akılcı cevap olduğunun kabulü.

- Seküler ve yanlışlanabilir hakikat kurguları. Bir güce teslim olarak güvenlik arayan değil, gerçeklik arayışında ve şüphede özgürlük bulan bakış açısı.

- Daha iyi bir hayat için mücadele ederek bu dünyada tatmini artırma. Etiğin, ölümü kabullenebilmek olarak yeniden tanımlanması ve yüceltilmesi. Ölümü değil yaşamı temel alan bakış açısı.

Ayrıca, en iyi ve gelişkin özellikler ve erdemleri doğa üstü bir varlıkta ve ona teslimiyette arayan değil, bizzat insanda arayan hümanist perspektif. İnsan gelişiminin ve insan sevgisinin yüceltilmesi. Doğa üstü spekülasyonlar değil doğal gerçeklik. Cennet değil dünya. Tanrı değil insan. Kulluk değil özgürlük.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Otorite Gerekli midir ? meaculpa Etik, Estetik, Sanat, Politika, Bilim & Eğitim 64 31-05-2009 00:00
Dinler gerekli miydi? pante İslam 29 11-05-2008 10:25
Okur Yazarlık için gerekli olan donanıma sahip olmak nedir? okinono İslam 5 18-09-2007 11:52

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:42 .