ateist.bakış´isimli üyeden Alıntı
Metafizik, Fizik ötesi varlıklar diyerek herhalde çizgi filmlerden bahsediliyor.
Neyse...
Konuya dönelim...
Bilgi bilinir
Bilinen gerçektir
Bilinen vardır
Tanrı kavramı bilgi ağıyla tutulmuyor
İstikamet gösteriliyor, o istikamete bilgi ağını atıyoruz zerre kadar bir şey tutamıyoruz.
360 derecede yani bir çember şeklinde tüm yönlere attık bilgi ağımızı.
Hiçbirinde zerre kadar bir şey tutulmadı.
Senin çemberin 360'dan büyük mü?
Daha nerede olabilir ki bilinemez inanılabilir diyorsun?
Hangi nokta bilgiyi geçersiz kılıyor?
Ve benim anlamadığım bilgi ile haşır neşir olmayan bu kavram nereden çıktı?
|
'Bilgi gerçektir' önermesine daha sonra değinmek üzere, şu 'ağ' konusuna değineyim.
İki farklı görüş var; ilki, gerçekliğin sadece sudan meydana geldiğini iddia eden, suyun dışında kalan bölgenin, yani havanın bir gerçekliği olmadığını varsayan görüş.
İkincisi ise gerçekliğin sadece havadan meydana geldiğini söyleyen, suyun ise havanın bir yansıması olduğunu iddia eden görüş.
Tahmin edilebileceği gibi bu bir benzetme.. Suyu maddesel varlıklara, havayı ise metafizik varlıklara, idealara benzettim.. Materyalist görüş sadece maddesel varlıkların gerçekliği olduğunu iddia ederken, idealist görüş ise sadece metafizik varlıkların gerçekliği olduğunu, maddenin ise bu idealist varlıkların bir yansıması olduğunu iddia eder.. Her iki görüş de felsefi bir 'varsayımdır'.. Ne maddeden başka mutlak bir gerçeklik olmadığı kanıtlanabilir, ne de gerçekliğin sadece metafizikten meydana geldiği görüşü kanıtlanabilir.. Ama tutarlı bir görüş birliği istiyorsan, bu iki varsayımdan birini kabul etmen gerekir.
Dolayısıyla senin 360 derecelik çemberin (aslında 360 da değil, ona sonra değineceğim), sadece sudaki balıkları avlar.. Bu ağın sadece suda bir işlevselliği vardır.. Suyun dışında hiçbir işe yaramaz. (Bu da bir benzetme, umarım havadaki kuşları da ağ atarak yakalarım demezsin)
Yani bilimsel yöntem, sadece maddesel dünya için uygulanabilir.. Çünkü bilimsel yöntem deney ve gözlem ile hareket eder.. Deney ve gözleme tabi olmayan 'şeyler' konusunda işlevsizdir.. Çalışmaz.. Çünkü metafizik varlıklar tanımlanırken 'deneye ve gözleme tabi olmayan varlıklar' olarak tanımlanır.. Dolayısıyla bu tanım, senin ağını işlevsiz kılar.
Umarım anlatabilmişimdir.
Attığın çembersel ağ da 360 derece değil (burada yine bir benzetme var elbette, bilgimizin mutlak, herşeye ulaşabilir olduğu söyleniyor.. Ben bunun doğru olmadığını savunuyorum).. Daha önceden bu tür konulara çokça değinmiştik;
Günümüzde 'nedensellik' olgusunun işlemediğini iyi biliyoruz.. Yani 'Her olgunun bir nedeni vardır' önermesi doğru değil.. Eğer olguların bir nedeni yoksa (veya çeşitli nedenlerden dolayı bilemiyorsak), nedensellik zincirini takip ederek o olgu hakkında 'mutlak' bilgiye sahip olamızsın.
Nedenselliği ortadan kaldıran iki tür durum var.. Biri epistemik rastlantı, diğeri ise ontik rastlantı.
İlki, 'çok fazla neden/faktör' olduğundan dolayı, yani bir anlamda bizim bilgi eksikliğimiz yüzünden olguyu takip edememe durumu.. Örneğin, insanların neden dini eğilimleri olduğunu araştırdığımız bir konuda, dini konulara eğilimin çok çok fazla nedeni olduğu için, bu konuda mutlak anlamda bilgi sahibi olamayız.
Bu tip durumlar genelde anketler, istatistikler vb. konularla 'belli bir hata payı' sonucunda ortaya çıkarılıyor.. Sosyal bilimlerde özellikle insan faktörü olduğundan ve çok fazla nedeni/faktörü bilmek zorunda olduğumuzdan dolayı, her zaman 'hata payı' da hesaplanır.. Hata payının olduğu bir durumda ise 'mutlak bilgi', 'gerçek bilgi', 'mutlak gerçeklik' gibi durumlar söz konusu değildir.. Hata payı demek, ortaya çıkan sonucun dışında ihtimaller olması demektir.
İkinci durum ise, ontik rastlantı demiştik.. Bazı durumlar var ki (atomaltı mikro dünyada), mutlak nedensizlikle karışılaşıyoruz (burada mutlak diyorum, çünkü eğer 'Kuantum teorisini doğru olarak kabul ediyorsak', yani bu varsayım altında konuşuyorsak, bu tür bir nedensizliği ortadan kaldırmak 'olanaksızdır'.. İhtimal dahilinde dahi değildir.. Tam da bu yüzden 'mutlaktır')
Buna örnek olarak da, radyoaktif elementlerin bozunması durumu verilebilir.. Bu bozunma tamamen 'nedensizdir'.. Yukarıdaki durum gibi bizim bilgi veya ölçüm eksikliğimizden kaynaklanmaz.. Kuantum teorisinin gerektirdiği bir 'olgudur'.. Hiçbir nedene dayanmadığı için de, 'neden' dolayı bozunduğuna dair bilgimiz 'yoktur'.
Dolayısıyla senin etrafa attığın çemberin 360 derece değil, zorlasan 259 derece yapar.. Herşeyi mutlak anlamda bilebileceğine yönelik inanç, aydınlanma dönemi pozitivistlerine ait, günümüzde yanlışlanmış bir inançtır.
Dolayısıyla senin denize attığın ağ, denizdeki herşeyi yakalamaya yetmiyorken, bir de havadaki işlevsizliğini göz önüne alman gerekiyor.. Havada bir şeyin var olmadığını kabul etmen, senin sadece bir varsayımın oluyor.. Bu da senin tercihin elbette.