Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Turan Dursun > Turan Dursun

 
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
  #1  
Alt 28-10-2004, 22:50
ella ella isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Oct 2004
Mesajlar: 154
ella - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart Kölelik hakkında Turan Dursun'un yanılgıları

Merhaba,
Özellikle cariye ve köle konusu Turan Dursun ve ekibi tarafında en çok suiistimal edilen konudur. Bazı uydurma hadislerin işine gelen kısımlarını seçerek insanlar yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Bunda özellikle insanların kölelik kavramına yüklediği anlamın çok etkisi olmaktadır. Köle kelimesi genelde insanın aklına zenci köleler ve onlara yapılan uygulamaları getirir. Kuran’da geçen bu kavram asılda, insanların kafasındaki köle kavramıyla oldukça farklıdır.
Birinci Kuran’da söz edilen kölelik günümüzdeki savaş esiri olmaya benzer bir anlamı vardır. Öyle insanlar kaçırılarak durduk yere köle yapılamaz. Kuran’a göre yine savaş ancak savunma amaçlıdır. Şimdi düşünün karşınızdaki kişiler sizi yok etmeye, toprağınızdan çıkartmaya, sizi esir yapmaya üstünüze geliyorlar ve siz bunları savaşta yeniyorsunuz. Bazıları savaş esnasında ölürken, bir kısmı ise esir alınıyor. Bu durumda savaş esirlerine ne yaparsanız. Bunları serbest bırakır tekrar sizin üstünüze saldırmaya teşvik mi edersiniz? Tabi ki onları nötralize edecek bir yöntem olarak kölelik hukuku daha doğrusu savaş esirliği hukuku oluşturulmuştur. Savaş esnasında tutsak edilenler belli Müslümanlar arasında dağıtılarak yine Müslüman ailelerin yanında muhafaza edilmiştir.
İkinci olarak kölelerin İslam’a göre sahip olduğu haklar vardır. Öyle dövmek, işkence etmek ya da öldürmek serbestisi gibi bir şey söz konusu değildir. Eğer bir kimse haksız yere bir köleyi öldürse onun için de kısas vardır. Turan Dursun hep işine geldiği hadislere kullandığını söylemiştim. Bu konuda da bir çok hadis vardır. Örneğin onlara iyi davranılması, kendi yedikleri yemekten verilmesi vs. tarzında. Bunların kendi dayatmak istediği düşünceye karşı olduğu için Turan Dursun bu taraz hadislerden kaçınır. Onun yazdıklarını kaçınılmaz doğru zannedenlerde, bu yazılardan etkilenerek kendi aralarında bu olay karşı kin bağlamaktadırlar. Oysa öğrendikleri gerçekler değil, sadece ideolojik önyargıları olan bir kişinin yanlı yazılarıdır.
Üçüncüsü, kölelik yani savaş esirliği hapis cezası gibi verilmiş bir ceza olmasına karşın bu tarz insanlar tümüyle aşağılanıyorlar anlamına gelmez. Hatta onlarla evlenilir de.

4/25- İçinizden özgür mü''min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden evlensinler. Allah sizin imanınızı en iyi bilendir.

Dördüncüsü, her savaş esiri aynı zamanda köle olacak anlamına gelmez. Buna duruma göre karar verilir. Eğer tekrar saldırma durumları yoksa bu esirler serbest bırakılır. Eğer tekrar saldırma ihtimalleri varsa bu durumda köle yapılır.

Beşincisi İslam geçmişten gelen kölelik sistemini korumak yerine onları adım adım özgürleştirmeyi seçmiş ve onarla bir hukuk vermiştir. İşlenen birçok suç ya da hatanın karşılığı olarak köle azat edilmesini ayetlerde istenmektedir. Bunlardan bazıları şöyledir;

4/92- Bir mü''mine, -hata sonucu olması dışında- bir başka mü''mini öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü’mini ''hata sonucu'' öldürürse, mü''min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ailesine teslim edilecek bir diyeti vermesi gerekir.
5/89- Allah sizi, yeminlerinizdeki ‘rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden’ dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Onun (yeminin) keffareti, ailenizdekilere yedirdiklerinizin ortalamasından on yoksulu doyurmak ya da onları giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır.


Bu şekilde İslam tarihinde birçok köle özgür bırakılmıştır. Bunların içinde Bilal’i Habeş, Zeyd en meşhurlarındandır. Onların geçmişte köle olmaları, yaşadığı dönemde ve tarihte küçük görülmeleri bir yana, aksine hep önde giden, itibar gören insanlar olmuşlardır.

Altıncısı kölelere kötü davranmayı bir yana bırakın onlara sadaka verilmesi bizzat Kuran tarafından emredilir.

9/60- Sadakalar, -Allah''tan bir farz olarak- yalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalbleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Kölelik öbür boyu süren bir ceza değildir. Ya sahibi bir iyilik olarak onu bağışlar ya da fidye karşılığı onlara özgürlüğünü vermelidir. Allah onlara belli bir bedel ödediklerinde özgür kalabileceklerini ayette şöyle bildirir:

24/33- Nikah (imkanı) bulamayanlar, Allah onları kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Sağ ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mükatebe ( fidye karşılığı bırakma) isteyenlere -eğer onlarda bir hayır görüyorsanız- mükatebe yapın. Ve Allah''ın size verdiği malından onlara verin. Dünya hayatının geçici metaını elde etmek için -ırzlarını korumak istiyorlarsa- cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa, şüphesiz, onların (fuhşa) zorlanmalarından sonra Allah (onları) bağışlayandır, esirgeyendir.

Bu ayette bahsedilen bir önemli konu daha vardır. Köle kadınlarla cinsel ilişkiye girmek sahibi için bir hakkıdır. Fakat bu karşılıklı bir rızaya bağlıdır. Bazı uydurma hadislerde söylendiği gibi zorla birlikte olmaya zorlamak söz konusu olamaz. Yapan bu ayetin hükmü gereği harama girer. Bırakın zorla tecavüzü birçok yerde evlendirilmeleri yönünde tavsiyeler vardır.
Ayrıca kadın köleler savaşta esir alınan kadınlardır. Yani Müslümanlara saldıran orduyla beraber olan onların içindeki kadınlardır. Yoksa durduk yere bir ülkeyi fethedip, orada oturan halkın köle yapılması vs söz konusu değildir.
Görüldüğü gibi İslam dinin Kölelik sistemini kurmamıştır. Turan Dursun’un bazı hadisleri çarpıtarak anlattığı kölelikle, Kuran’da anlatılanlar birbirinden farklıdır. Kuran’da savaş esirlerine karşı düzenlenmiş bir hukuk olarak bu kurum vardır. VE her fırsatta bunların azat edilmesi yönünde tavsiyeler Kuranda bildirilir. En son olarak bu konuyla ilgili Kuran’dan size şu ayeti söylemek istiyorum:

90/11- Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi.
90/12- Sarp yokuşun ne olduğunu sana öğreten nedir?
90/13- Bir boynu çözmek (bir köleye özgürlük vermek)tir;


Bu ayetlerde de görüleceği gibi Allah kölelerin bağışlanmasını överek Müslümanlara tavsiye eder. Fakat savaşta bir caydırıcılık olarak da bu yapı olmuştur. Normal şartlarda savaş olmaya bir ortamda kölelik diye bir müessesenin olmayacağı açıktır.
Alıntı ile Cevapla
 

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:47 .