Aşı Karnesi (Dijital Cüzdan), Rockefeller, Bill Gates, Global Challenge

[LEVH]

Sayın Hamza Yardımcıoğlu, TV5 Kanalındaki Gizli Dosyalar proğramında aşı komplosunu, küreselcilerin ne yapıyor görünüp aslında ne yaptığını çok güzel, tane tane, videolarla, kanıtlarla, görsellerle, bilale anlatır gibi anlatıyor. Artık bunu da anlamayan olursa yani, ne biliyim.

[LEVH]

Bu tabi öncelikle, planlanmış bir süreç. Yani koronavirüs, HES kodu, aşı pasaportu, dijital cüzdan önceden kurgulanmış. Burada korona sadece bir bahane. Uydurma demeyelim, sonuçta gribe benzeyen bir hastalık ortada dolaşıyor, onu inkar edemeyiz, ama süreç önceden kurgulanmış.


Şu abi 2014'de durumu çok güzel anlatmış.





Bugünü birebir anlatıyor. Ve orada anlattıkları da bir bir çıkıyor. Neymiş? Bakın normalleşme başladı, ama HES kodu hala isteniyor, hem AVM'de, hem de otobüste. Özellikle metrobüsler, otobüsler, ne alaka? Bakın pandemi bitse bile bu HES kodu uygulaması devam edecek. Çünkü dijital pasaporta ihtiyaçları var.


Sonunda varacakları yer de insanlara tasma gibi metal bir bilgi kartı takıp her şeyin orada yazması. Hadi aptal olanlar, geri zekalı olanlar bu komployu göremiyor olabilir. Peki koca koca üniversite bitirmiş hıyarlar nasıl bu komploları bu senaryoları göremiyor? İşte, geliyoruz yine, ihanet, şerefini parayla satma, vesaire...

[dine mine ne]

Durgunluktan sonra, dünyanın dört bir yanındaki politikacılar yeni güçlerini ekonomiye daha güçlü bir şekilde müdahale etmek için kullanacaklar. Ve bu tabi planlı bir ekonomiye giden en kısa yoldur. Bu salgın, Marksist totaliter dünya kontrolünü uygulamaya koymak isteyen küreselcilerin bir medya yalanından başka bir şey değil.

[LEVH]

Marksizme taraftar ya da karşıt değilim ama konu nasıl Marksizme geldi anlayabilmiş değilim.

[dine mine ne]

Salgın, insanları sağlık, iş, gelir ve refahla ilgili birçok sorunla karşı karşıya bırakıyor. bu da tabi sistemi tartışma azusunu körüklüyor. Birçoğu kapitalizmin sona gelip gelmediğini merak ediyor.

Hayalperestlerin görmezden geldiği şey, sorunun pazar olmadığıdır. Ve devlet kesinlikle çözüm değil. Bunun yerine, krediye dayalı parasal sosyalizm şu an yolunu bulmakta. Korona krizi toplumu, siyaseti ve ekonomiyi neslimizi tamamen bilinmeyen bir alana sürüklüyor.


Kamusal yaşamdaki durgunluk ekonomik düzenimizin sorunları çözemediği,nhayetinde kınanması gerektiği ve bizi serbest piyasa çarkının müdahale edilmesine götürür.
Olağanüstü hali normal gören herkes, hayattaki birçok durumun son derece tehdit altında olduğunu kabul etmekle kalmıyor, aynı zamanda genel durumu çözüm olarakta kabullenmiş olacak.



Bu, herkes için zaten norm olarak gördükleri şeyi yapmak isteyen güçlü devleti hevesleyen marxistleristler tarafından açıkça konuşulmasada, liderlerin özgürlük ve medeni haklar konusunu ne kadar hafife aldığını görüyorsun. benim için bu, güçlü bir devletin tam kontrolü ele geçirmeye başladığının ilk işareti.
Ve bir sonraki sinyal, daha önce de belirtildiği gibi, muhtemelen ekonominin planlaması olacaktır.

[ilahimasal]

dine mine ne´isimli üyeden Alıntı

Marksist totaliter dünya kontrolünü uygulamaya koymak isteyen küreselcilerin bir medya yalanından başka bir şey değil.

Olan biteni yanlış anlamışsın , yanlış yorumluyorsun

Mülksüz toplum istedikleri kesin( kendilerine degil)
İstedikleri
Marksist de degil
Komunist te degil
Marx ın olması gereken dedigi gibi degil

Sınıf yine var.

Kabalaşayım biraz
Sizin gibi ne istedigini bilmeyen
Kapitalizmin uşağı olan
Şu yanlış anladıgın yeni dunya düzenine karşıt durur gibi olsanda onların düzenine her halukarda nefer olma potansiyeliniz var.

O cok basit olan sag sol kavramlarını dahi anlyamamıs sizler sağda duruken , sağın başka bir oyununa sözde karşıtlığınız , sahtekar , aptal , uşak oldugunuz gerceğini degiştirmez.

İşte burda sol düşünce derki;
Sınıf yok evladım . Anla artık , sınıf olduğu sürece , aşıylada , pandemiylede , ırkçılıklada, dinciliklede, ideolojiylede size her türlü koyarlar. KURTULUŞUNUZ yok. ( sizin yüzünüzden bizede tabi)

O sığ , tarafgir , anlamsız marx karşıtlıgınız size su cümleyi yazdırıyor işte.
" Marksist totaliter dünya kontrolünü "

Gramdamı akıl yok sizde ki , kapitalizmin bokunu markx a sıvayarak olan biteni kapatacağınızı sanıyorsunuz.
Bırak oglum bu sol sosyalist marksist, marx düşmanlıgını.
Şikayet ettigin bokun kaynagı kölesi uşağı oldugun kapitalizmdir.
Yada hiç yazma . SUS

Olan bitene karşısınız hemde yalakası.
Nasıl olur len bu ?

Hakikaten beyinsizsiniz siz

[LEVH]

dine mine ne Diyor ki

Salgın, insanları sağlık, iş, gelir ve refahla ilgili birçok sorunla karşı karşıya bırakıyor. bu da tabi sistemi tartışma azusunu körüklüyor. Birçoğu kapitalizmin sona gelip gelmediğini merak ediyor. Hayalperestlerin görmezden geldiği şey, sorunun pazar olmadığıdır. Ve devlet kesinlikle çözüm değil. Bunun yerine, krediye dayalı parasal sosyalizm şu an yolunu bulmakta. Korona krizi toplumu, siyaseti ve ekonomiyi neslimizi tamamen bilinmeyen bir alana sürüklüyor.Kamusal yaşamdaki durgunluk ekonomik düzenimizin sorunları çözemediği,nhayetinde kınanması gerektiği ve bizi serbest piyasa çarkının müdahale edilmesine götürür.Olağanüstü hali normal gören herkes, hayattaki birçok durumun son derece tehdit altında olduğunu kabul etmekle kalmıyor, aynı zamanda genel durumu çözüm olarakta kabullenmiş olacak. Bu, herkes için zaten norm olarak gördükleri şeyi yapmak isteyen güçlü devleti hevesleyen marxistleristler tarafından açıkça konuşulmasada, liderlerin özgürlük ve medeni haklar konusunu ne kadar hafife aldığını görüyorsun. benim için bu, güçlü bir devletin tam kontrolü ele geçirmeye başladığının ilk işareti.Ve bir sonraki sinyal, daha önce de belirtildiği gibi, muhtemelen ekonominin planlaması olacaktır.

Çok şey bildiğiniz ortada ama bu şeylerin olan bitenin genel çözümlemesinde sizi netliğe sürükleyemediği ortada. Ben olayları daha üst perdeden görmenizi sağlamasına yardımcı olması bakımında kısaca olan biteni özetleyeceğim. Bu sizin olayları daha global görmenizi sağlayacaktır, en azından ben öyle düşünüyorum. Bu konuda youtube'da bir çok Türk youtuber var, Hamza Yardımcıoğlu, Erkan Trükten, Murat Akan, Haluk Özdil, Abdullah Çiftçi gibi hem TV'de proğram yapıp hem de bu konuları araştıran çok yönlü kişiler var. Daha bir çok var da bunlar ilk aklıma gelenler.

Kısaca özetlemek gerekirse, Şimdi bu yapmaya çalıştıkları şey, aslında , küreselcilerin ulus devletleri yok etme projesidir. Bu konuda Haluk Özdil en iyisi, nerdeyse her videoda, her söyleşide bundan bahsediyor. Duymuşsundur:
"Tek dil, tek din, tek devlet, tek bayrak, tek millet,..." Bu yani o meşhur rabia değil. Bu 5 parmak. Din dedikleri satanizm benzeri bir şey. Satanizm değil, satanistler yanlış anlamasın, ama ona benzer bir şey. Tek dil zaten şu emojilerle yazılan şekiller. Onun biraz daha gelişmiş hali yeni dünyanın yazım dili. Kripto paralarla ekonomiyi tek para birimine çevirmeye çalışıyorlar. Her ne kadar bitcoin, ethereum, dodgecoin gibi farklı isimler varsa da neticede bunlar tek bir "kripto para" başlığı altında toplanıyorlar.
Ulus devletler yok edilmek istenildiği için paralarının da yok edilmesi gerekiyor. Burada kripto para bir araç olmuş oluyor. Artık bir şeyler yapmak istediklerinde para transferi için öyle çok uğraşmalarına gerek yok. Yeni bir yazılımla, sistemin başındaki kişi istediği an istediği yerde para "yaratabilecek". Oradan bir tuşa basar, para hemen Usama Bin Laden'in hesabında. Sana gıcık kaptı, sen bilim insanının, kafan çalışıyor, insanları uyandırmaya çalışıyorsun, iki tuşla, tak, tüm hesapların bloke. zaten orada bir sayısın. Rockefellerin dediği gibi, "işimize gelmeyen birini sistemden silince hayattan silinmiş de olacak". Budur olay. Şimdi HES kodu olayı da TC kimlik olayı gibi küresel planın bir parçası, bir ileri boyutu. Artık sağlık bilgilierin de TC kimliğinle tümleşik hale geliyor. Bu da sağlık bilgilerinin gizli olması temel hayat felsefesiyle çelişiyor. Burada artık bireysellik tamamen ortadan kaldırılıyor.

Daha çok anlatılır, ben ucundan azcık anlattım. Burada sayfalarca yazılabilir. Kısaca anlatırsak bu, küresel malum ailelerin, malum çetenin insanları köleleştirme projesidir ve kapitalizm plus'tur. Sosyalizmde her şey halkın elindedir, halk her şeye ortaktır. Burada halkın köle olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan sosyalizme felsefi anlamda zıttır. Ama teknik olarak bazı konularda benzeşmesi doğal. Çünkü bir çok konu var, elbette bazılarında benzeyecektir. Ama genel manada, yapılan şey sosyalizmin tam tersidir.

[dine mine ne]

Dostum, başlangıçta meydana gelen nedensel etkileşim, sermayenin gücü hem de ikna gücü ile ilgili olduğu için, açıklığa kavuşmalı. Sen diktatörlüğün iplerini oynatanlarin planlarını yazmışsın.


Hem komünistler hem de olmayanlar nihayet komünizmin üst düzey finansın evlatlığı olduğunu anlamalıdır. Komünizmin ortaya çıkışı, ileri finansın icadıydı. Komünistler bu üst düzey finansın ana rakipleri olan feodal burjuvaziyi yok etmek için stratejik saldırı araçları olmuşlardır.

Saf komünistler, yani yüksek finansın köleleri bilmeden bu adamların savaşlarını yürütmüşlerdir. Nasıl samimi Hıristiyanlar her zaman bilmeden herhangi bir güce ve açgözlü kilise efendisine hizmet etmişse, samimi komünistler de her zaman bu masonik üst düzey finansına hizmet etmişlerdir!.


Bu nedenle, gerçek dindar olsun, inanmış komünistler olsun, her zaman aynı anda hem kurban hem de suçlu olarak suistimal edildi. Hem inanmış dindar hem ikna olmuş komünisti, insanlığın büyük bir elitin emirleri altında yeniden eğitilip köleleştirilip bunlara hizmet ettiklerini anlamalıdır.


Daha önce hep belirttiğim gibi. Bu küresel stratejistlerin kendinizi araç olarak kullanmasına ve orta sınıfa ve dine karşı kışkırtmasına izin vermeyin demişimdir. Dünya halkı, siyasi gidişatın Komünist Manifesto'nun beş temel şartına tamamen uygun olduğunu anlamalıdır. Özel mülkiyetin, ailenin , milliyetçiliğin, din, ve monarşinin kaldırılması. Kulağa hoş gelsede, aldatılmış insanlık, demokrasi çağrısının en başından beri komünizm maskesinin yüksek finansın ana yemi olduğunu anlamalıdır.


Demokrasi çığlığı, Fransız Devrimi sırasında yüksek finans Masonluğunun ideolojik savaş çığlığıydı. Komünist yüksek finans planı, eski toplumsal düzenleri ve avrupa misali iktidar yapılarını ortadan kaldırmaya yönelik stratejik bir programdan başka bir şey değildir.
Siyasetin, gücü artık birilerine vermeliyiz! sözünü hatırlayın. Kısacası, paranın gücü ve ideolojik inandırılmışlığı ile bu gelişmiş finans..... özgürlük, eşitlik ve kardeşlik adı altında gizlice tek dünya hükümetini kuruyor.


Samimi komünistler de dahil olmak üzere uluslararası toplum, mülklerinin, topraklarının, mallarının ve üretim araçlarının bu Truva atı yüksek finansçıların aracılığıyla sosyalleştirilmesine müsamaha göstermeye devam ederse, bu sistem cezasız kalacak.

Kısacası: Uluslararası toplum, komünizm kılıfı altında gizlenmiş bu üst düzey finans mezhebinden olanların dünya hükümetine, kendi kendine yeterliliğimizin garantisi olan ekonomimisi takas etmek istiyorsa, ikna olmuşlar bu gizli uğursuzlara özgürlüğümüzün ana zeminimiz olan serbest piyasamisi vermeye devam etsin.

Bana cipi kapatacaklarını yazmana gerek yoktu, amaçları zaten hep anarşiydi. Yanlış mücadelle sonucu götümüze daha nelerin takılacağınıda hep beraber görecez.

[dine mine ne]

Liberaller satılmış vurdum duymazlıklarınla halkı derin devlet ya da okült güç diye bir şeyin olmadığına ikna etmeye çalışırken, 2020'de etten kemiğe burulmuş bir okült güç, gün yüzüne çıkmaya karar verdi. 2020'de Davos'taki zirvede, Dünya Ekonomik Forum başkanı Prens Charles ile birlikte, Büyük sıfırlamayi ilan etti?

Onlara göre, mevcut haliyle kapitalizm insanlığın refahına katkıda bulunmuyor, bu da çevreyi koruyabilecek ve sosyal eşitsizlikleri azaltabilecek yeni bir sistemin yaratılmasına ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. Pandemi sonrası dönemde, büyük ayaklanma, ulus devletlerin olmadığı bir dünyada siyasi, ideolojik ve ekonomik uyumu garanti eden yeni bir dünya düzeni kurmasını amaçlıyor.

Açıklamalarından ilk bakışta görünen şey, planların bizi zorla, bir tür ulusötesi küresel yönetişimin egemenliği altında, Marx ve Engels tarafından hayal edilen dünya komünizmine geri götürdüğüdür. Rothschild-Rockefeller gibi dünya seçkinlerinin üyelerini proleter olarak tanımlamak zor olduğundan, "proletarya diktatörlüğü" demeye cesaret edemiyorlar. Öte yandan, "diktatörlüğü" korurken "proleter" kelimesini "elitist" kelimesiyle değiştirirsek, projenin özünü anlamış olucaksınız.

Özetle söylemek gerekirse: Dünya seçkinleri, ulusların ve ulus devletlerin ortadan kaybolmasını ve -en azından onların görüşüne göre- büyük devletlerin yaşamın tüm alanlarını düzenlemek için kapsamlı bir sistem olarak, sosyal eşitsizlikten iklim değişikliği, büyüme, göç gibi küresel yönetişimin yaratılmasını en önemli hedef olarak belirlemiştir.

Tabii ki, dünyanın seçkinleri uzun zamandır bunun için hazırlanıyor: önde gelen şahsiyetler ön yıllardır bunun hakkında konuşuyordu. ABD Dışişleri Bakanı ve danışman Henry Kissinger, 1970'lerde ve 1980'lerde piyasanın küreselleşmesinden sonra siyasetin de küreselleşmesi gerektiğini ilan etmişti. Brzezinski, egemen devletlerin sona ermesinden bahsederken, David Rockefeller dünya hükümetine duyulan ihtiyaçtan bahsetti ve George Bush Sr. 1990'daki bir konuşmasında Yeni Dünya Düzeni'ni ilan etti. Hani varya ciddiye alınmaması gereken komplolar, ama bu "komplo teorilerinin" yazarları bu adamlardır.

İkincisi, bu WEF'in liderlik savaşlarına bakarsanız, dünyanın en zengin şirketleri ve en etkili dolar milyarderleri var: Blackrock ve Blackstone CEO'ları, yatırım gruplarının direktörleri veya BM, IMF ve ECB başkanları. . Bu nedenle, Dünya Ekonomik Forumu'nun dünya seçkinleri ağında büyük öneme sahip bir düğümü temsil ettiğine şüphe yoktur, ancak aynı zamanda (CFR) veya Bilderberg Grubu gibi diğer düğümlerle de çok yakın çalışır.

Şimdi sorum şu, bu tür adamlar bize gerçekten iyi bir dünya inşa edebilir mi?. 9 milyara doğru yol almış insanların karşılaştıkları sorunlara çözüm olabilir mi? Büyük sıfırlama ile kast edilen ne?. Aşılama mı?. bizi öldüreceklermi?. Niyet okumak iyi değildir ama karşında böyle büyük bir güç olunca tirşmakta elde değil. DSO örgütleri kim, aynı felsefenin kardeşleri. Tetiklenmiş bu pandemiye karşı aşılanmayı onaylattılar.

Aşının faz üçü dörtü bilmem kaçı olmadan asi sayılmazdı. Asi zararının ne kadar büyük olacağını tam bilmeden pandemi varmış diye özel yasayla onaylattılar. Bilmiyorum ama, artık bundan sonrasina Allah korusun diyorum, daha ne diyeyim.

[dine mine ne]

Üst solunum yollarındaki bağışıklık bariyerleri genellikle mevsimsel virüslerinin veya bazılarının kan dolaşımına girmesini engelledigi söyleniyor.
Aşılama bu korumayı ortadan kaldırıyormus.
Gen bazlı aşılar, kas içi enjeksiyondan sonra kan dolaşımına da girebilirmis.
Olası sonuçlari:
Karmaşık koroner enfeksiyonlarda olduğu gibi, vasküler duvarda hasara ve trombosit aktivasyonuna yol açabilirmis.
Bütün bunlar özellikle düşük damar basıncına sahip, (kılcal damarlar) da olur. Spike proteinlerin tüm bu etkileri zaten bilinmektedir deniyor.
Spike antijenlerinin uyarılması arzu edilen bir "aşılama başarısıdır".
Bunun nerede olduğu bir şans meselesi oldugundan ölüme de yol acabilirmis.
"Aşılamanın" bilinen yan etkileri muhtemelen intravasküler doza bağlıdır ve bahsedilen sonuçlara yol açar.

Bu mrna aşılarını kim enjekte ederse, büyük bir sorumluluk üstlenir diyor bazi uzmanlar.