Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji > Ekoloji

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 30-05-2019, 23:53
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart Kırsalda yaşam

ben intihar etçem diyodum da şüp eklemezse edebilirim bilmem.
eklerse de edebilirim aslında.

anamlar falan etme diyo üzülüyor. ölsek nolcak ölmesek nolcak bilmiyom ama benim
canım sıkılıyo bi de bişey yapmak istemiyorum.

mesela doktor olsak diyom neye hizmet etçez millet yaşasa nolcak veya yisek nolcak
yimesek nolcak.

her şey boş ya hiç bişey beni artık şapmıyor. ölsem diyom iyi olabilir

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 31-05-2019, 00:29
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.633
Standart

ForumKirpisi,

İllaki roket icat etmeye gerek yok, bir hayvanı kurtar-doyur, bir insana yardım et, ağaç dik, herhangi bir işe yaramaya çalış, ne olursa.

Çevreyle ilgili araştırmalar yap, burada insanların (bizim ve diğer okuyucuların) bilinçlenmesine yardım et.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 31-05-2019, 00:52
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

Şüpheci Dinsiz´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
ForumKirpisi,

İllaki roket icat etmeye gerek yok, bir hayvanı kurtar-doyur, bir insana yardım et, ağaç dik, herhangi bir işe yaramaya çalış, ne olursa.

Çevreyle ilgili araştırmalar yap, burada insanların (bizim ve diğer okuyucuların) bilinçlenmesine yardım et.
roket konusunu seviyordum aslında. ama bi kaç kaza geçirdim roketle alakalı.
bi kere bacağımı yaktım. bi kere evde patlama oldu, bir halı yandı komple. bir kere de ağırlık merkezi yanlış diye fırlatmada üstüme uçtu ve motoru düştü.
çabuk kuruyan alçıyla motor yapmıştım. neyse lise dönemleri onlar.

ağaç falan diktim. karaçam, servi, mısır, çeşitli baharatlar. patates falan.
evden çalış çalış diyorlar, ben teknolojinin faydadan çok zarar getirdiği kanısına vardım.

başka da napabilirim, tarım yaparsam köye gitsem orda da bi süre sonra sıkıntı başlayacak.

stres, anksiyete, depresyon bunlar teknolojiyle gelişmiş hastalıklar.

eskiden de varmış mesela van gogh depresif ataklar geçirmiş birisi. tablolarında etkisi var.

aslen van gogh'a ressam değil düşünür bana kalırsa. çizdiği resimlerdeki fırça tekniği bile hayatın boşluğunu anımsatıyor bana.

ya seratonin olmayınca mana ifade etmiyor galiba.

devedikeni, zerdeçal, 5 htp, magnezyum b5 b6 içiyom.
bi de bağırsak florasını arttırsın diye prebien diye ucuz prebiyotik + probiyotik buldum.
32 küsür kağıttan.

hepsiburadadan aldım bunları yerli olmasına dikkat ettim.

1 haftayı geçti içiyorum. biraz faydası oluyor ama yine git gel yaşıyorum.

beynim böyle kaynar suya konulmuş gibi oluyor. sıkıntı atağı yaşıyorum. anksiyete falan oluyor.

artık ilaç içmekten bıktım. ilaçlar uykumu da bozdu beni de bozdu. kelime kurma kabiliyetimi
falan bozdu. uzun süre konsantrasyon kuramıyorum.

ego olması lazım egom yok. ego ithalatı yapmam lazım.

böyle sıkıntı atağı geçirdi mi hayvan besleme olayını bırakıyorum. 12 tane falan kedi besliyorum bi kaç kişiyle beraber. 6 tane kirpi, 6 tane mahallenin köpeği var.

kirpiler gececil hayvan.

kediler mahallenindi önceden bizim bahçedeki drenaj borusunu mekan etmişlerdi. mart nisan şubat nasıl ağlaşıyolar hele kışın. yataktan çıktım kar atarken gece çıkıp hepsini boş garaja alıyorum.
ateş falan yaktım bi kere ısınsınlar diye.

sonra sıkıntılıyken onları da boşladım.

neyse onlar öğrenmiş zaten giriyorlar oraya.

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 31-05-2019, 16:24
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.633
Standart

ForumKirpisi,

Hayvanlara yardım ediyorsan, ağaç dikip suluyorsan milyonlarca insandan daha fazla işe yarıyorsun demektir. Bu yeterli.
İnsan kendisine taşıyabileceğinden fazla yük yüklememeli, ütopik veya zor-imkansız görevler edinip altında ezilmemeli.

Toplumsal sorunlar çok fazla, toplumsal uzlaşı olmadıkça çözüleceği de yok. Bireysel çabaların çözüme katkısı yok denecek kadar az oluyor. Bu kaosun altında ezilmemek için -bence- insanın dünyasını küçültmesinde fayda var. Daha az şeyle ilgilenip daha az şeyi dert etmek, kafayı daha az şeyle doldurmak, başarabileceği-başa çıkabileceği az sayıda şeyle meşgul etmek, yani kafayı dinlendirmek iyi bir terapi olur.

Benim de ciddi konsantrasyon sorunum var. İşe odaklanmakta çok zorluk çekiyorum, özellikle son 5 yıldır program yazarken bildiğin acı çekiyorum, kendimi zorladıkça acı artıyor. Öte yandan, malum yaşam kavgası gereği çalışmam lazım. Bir tür tükenmişlik sendromu benimki. Son bir hafta içinde okuduğum bir haberde (Deutsche Welle idi sanırım) mesleki tükenmişlik sendromu Avrupa'da ciddi bir hastalık olarak kabul edilmiş ve bilindiğinden çok daha yaygınmış. Bu kişilere uzun tatil yapmaları, meslek değiştirmeleri vs. tavsiye ediliyor, ne var ki benim böyle bir imkanım yok, ne maddi birikimim var, ne düzenli gelirim. İçinde bulunduğumuz günlerde ciddi maddi sıkıntı içindeyiz. Çalışmazsam yaşayamayız, bırak tatil yapmayı.

Kendi tavsiyeme uyarak en geç 1 sene içinde köylük bir yere göçüp toprakla-ağaçla-ekinle-hayvanla yaşamayı-uğraşmayı, yani özüme dönmeyi planlıyorum. Şimdikinden binlerce kat mutlu yaşayacağımdan eminim.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 31-05-2019, 18:44
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

1 sene içinde nasıl bu dediğini yapcan ki, birikimim yok diyorsun.
beykoza mı taşıncan köy derken

ailen yok mu yoksa çok üzüngi.

insan doğasında herkes yere yakın ve bahçeli yaşamalıdır.
ayrıca diğer canlı türleriyle yaşamalıdır.

insanlar yüksek evlerde yeşilsiz ortamlarda yaşayamaz.
bu şehir toplumları kısa sürede olumsuz yönde mutasyona uğruyor.

eğer böyle giderse bu şehir toplumları istenmeyen sürüler gibi olacak.
bu gelecek distopyası filmlerindeki gibi. neydi ismi unuttum, Mad Max.

Gelişmiş ülkelerde değil gelişmekte olan ülkelerde var bu kule olayları.
Şehirden kastım belli ülkelerde şehirlerde alanlar nispeten iyi ayarlanmış.

İşin daha ilginci İstanbulda insanların algısı da değişmiş. Ne kadar hoş olursa olsun,
en iyi sidinglerle, en iyi mimarilerle (arkiterada listelenebilecek tarz) vesaire 3 katlı evleri beğenmiyorlar.
Bir ev 50 katlı olmalı algısı yerleşmiş İstanbul'da bu şehir çomarı kesiminde.

Ben İstanbulda yaşayan bir bayandan: Yeşil istiyorsan, Karadeniz'e git diye bi hakaret işitmiştim.

Ayrıca vıcık vıcık insan olan yerleri beğenmeyen Anadolu çomarları var. Yine Tokattan bir
bayan bir Anadolu iline yerleşmiş diyor ki İstanbulun gözünü yiyeyim. Orası iğrençmiş ki büyükşehir bir il.

İstanbulun gözünü mü yer artık başka bi yerini mi yer bilemem.

Ama arazimiz kaynaklarımız belli. 2018'de Dünya'nın 1 senede yenileyebileceği kaynakları Temmuzda tükettik. Yani -5 ay borç giriyor.

Atılan çöp miktarı 3 büyük ilde felaket seviyede.

Türkiyede durum kötü. Türkiyede şehirleşme adeta bir işgal gibi.
2000'lerde biraz güzel oluyor diye görmüştüm ben daha guccukken. Şehir alanları
belirlenmişti. Park alanlarında park yerine başka şeyler görünce...

Şehirler gittikçe uç noktalarına genişliyor. İçleri rahatlayacaktı demişken içlerine de
dışardan ithal insan geliyor. Bu olmaz.

Ağaçsızlık kısır döngü gibi. Felasife bir ara ağaç su tüketiyor falan demişti.
Suudi Arabistan su kaynakları dolu olmalı falan demişti. Neyse hep aklıma geliyor.
Ağaç olmayan yerde, atmosfer inceliyor. Atmosfer incelince güneş ışınları daha yoğun
geliyor ve su kaynaklarını buhar yapıyor. Hava hiç soğumadığı için yağmur yağmıyor.

Toprak gölgelenmiyor, hayvanlara yaşama alanı olmuyor. Gıda olmuyor.

Şehirlerdeki koruluklara ağaç demiyoruz. Bu ağaçlar, öyle uzun ki gördüğünüzde böyle ağaç var mı ya diyorsunuz. Uludağ Kaz Dağları Yıldız Dağları Toros Dağları Kafkas Dağları buralarda daha vahşiliğe gidince ağaç boylarında aşırı bir artış oluyor.

Sen şimdi işi bırak, 1 senede kafayı yersin.

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 31-05-2019, 19:11
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

İnsan ölene kadar aktif iş sahibi olması lazım. Köye gideceksen de bir tarım projesi yapman lazım.

Ben köyleri son 3-4 yıldır hiç bu kadar umutsuz ve boş görmemiştim. Köyler bile siyasileşti.
Köylerde ağaç işi yapanlar battı, tarım işi yapanlar zar zor ekiyor. Ellerindeki arazileri de büyükşehirden gelenler
topladı. Malum her yerde bir dev proje var.

Ben seni tanımıyorum ondan hiç bilmeyene gibi söyleyeyim.
Tarım hiç kolay değil. İnsanlarda genelde nolcak ki altı üstü 250 metre toprağa tohum atıyorsun vs diyor.

o tohumu atmadan önce o toprağı sürmen gerekiyor ki alt kısımdaki yer kabuğundan eriyen tuzlar üste çıksın.
sonra üstteki tuzlar da yağmurlarla tekrar kabuğa doğru gidiyor.

ege ve güney marmarada hele o toprak sürerken alttan çanak çömlek anfora gelebilir.

sonra, o tohumu alıp bi yürüyüş hareketiyle sağ sol sağ sol savuruyorsun.

patates ve mısırda biraz farklı. patateste tohumluk kök konur, yani bildiğimiz patates konur ama depolarda çimlenmesi zarar görmemiş olmalı ki kolay yetişsin. mısırda gözlere 3 tohum konuyor. sonra o tohumlardan fazla çıkanlardan en yüksek olan hariç hepsi kesilir.
eğer 2side aynı boydaysa bırakılabilir.

eğer aynı gözden çok tohum patlarsa o bitkiler zamanla birbirinin suyunu çekmekten öldürür. hiç biri adam gibi yetişmez.
kökleri birbirine dolanır adeta kök savaşı verirler.

bunu sulaması var her gün gidiyorsun. damla sulama veya fıskiyelerin vanalarını açıp hepsinin debisini kontrol etmen lazım.
damla sulamada hayatını mahfetmek istemiyosan filtre takman lazım kireç delikleri tıkarsa tüm boruyu atmak zorunda kalırsın.

traktörün falan yoksa zaten belli işler öldürür. kafandan sular aka aka üstün başın sırılsıklam olana kadar çalışıyorsun.

traktörde öyle aşırı bi fayda getirmez.

gübreleme işi çok zor. ben alışkın olmadan gübreleme yaptım kafam döndü.

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 31-05-2019, 21:33
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.633
Standart

ForumKirpisi,

Binbir zorlukla krediyle aldığımız bir evimiz var. Onu satıp yobazı çok çok az olan çorak bir yere göçeceğiz. Çorak yeri ağaçlandırıp, kendimize yetecek kadar bahçe işiyle uğraşacağız.

Sıkılır mıyım, muhtemelen evet. Yazılım-elektronik işinde yaşadığın yer önemli değil. Büyük ihtimalle şimdiki iş çevrem bana rahat vermez, danışmanlık yap filan diye ararlar. Belki biraz dinlenince kısa süreli proje bazlı destek vermeye olur diyebilirim.

Sıkılırsam bir şeyler yaparım, gündüz çalışır, akşam kitap okuruz. Okumadığım binlerce kitap var. Kütüphanem sağlamdır.

Belki bloglara-forumlara insanların işine yarayabilecek teknik bir şeyler yazabilirim.

Tarım işine yabancı değilim. 20 sene bahçe belledim-gübreledim-ektim, az çok bilirim. Biz hep inek gübresi kullandık. 60m2 bahçeden yetiştirdiğimiz zerzevatla, 4 meyve ağacıyla, denizden tuttuğum balıkla, 6 kişilik aile olarak sofra ihtiyacımızı karşıladık, kendi tohumumuzu kendimiz ürettik.

Van-Mersin Üniversitelerinde bir kaç ziraatçi kanka hoca var, çorak arazi bulmadan önce onların yanına gidip fikirlerini alacağım. Eşim açık öğretim ziraat bölümüne kayıt olacak. Araştırmadan iş yapma huyum yoktur.

Babamın köyde 60 dönüm arazisi var, köyde arazi ırmak kenarındaysa dönümü 800 TL, ırmaktan uzaktaysa 200 TL. Yani 50.000 TL versen dağı alıyorsun. Artezyen suyu var, ama arsenik çok fazla. Ne var ki yakın coğrafyada yobazı çok.

--/--

Kırsala göçme fikri anlık bir karar değil, birikimin sonucu. Biraz yaşam koşullarından, biraz telaştan, biraz hayatı anlamlandırmada yapılan hatalardan, biraz yaptığın işi anlamlandırmada yapılan hatalardan, biraz şehrin akıntısına kapılmaktan hayatı ıskaladık. Şehrin insanından, koşturmacasından-gürültüsünden-kirinden, insanların sahteliğinden-riyasından bıktık. Kalan ömrümüzde insan gibi yaşama kararı aldık. Lüksü olan ve seven insanlar değiliz. Kırsalda mutlu olacağımızdan eminiz.

Gerçi aklımda patates ekmek yoktu, düşündüğümüzü gerçekleştirebilirsek seni patates ekmeye çağırırız.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 01-06-2019, 00:31
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

Öncelikle Türkiye'de bölgesel idareler olmadan kalkınma mümkün değildir.

Bölgesel idareler olmadan son ağaç kalmayana son tarım arazisi talan edilene kadar
bu iş devam eder.

Bölgesel idare eğer, bir yerde jeotermal, altın, yol, köprü gibi şeye söz söyleyemiyorsa
o iş olmaz..

Bölgesel idareyi düzgün ayarlarsanız eğer ne bileyim bi yer ayrılır falan diye kaygınız varsa.
Şu anda tutan nedir ki?

İllaha ne bileyim çok mu takıntın var, iyice kıs hakkını ama belli sözler için hakkını ver. Bölge meclisleri güç kazansın.

Ankaradan orası burası yönetilemiyor. Bu ülke büyük ve her bölgesinin her yerinin derdi başkadır. Bir yerin balıkçılık derdi vardır, bir yerin orman bir yerin siyasi bir yerin asit yağmuru bir yerde endüstri yoktur.. vs. vs.

Bir yerde kızlar okula gitmezken bir yerde kafe yetmiyordur. Her yerin gündemi başka.

Bu ülke bütün Avrupa'yı 2 kere doyuracak kadar bir iklime sahip. Öyle bi fiyat koyarsın ki Kıbrısın limonları elinde kalır. Yani gıda savaşı bile yapabilirsin. Ama potansiyel heba ediliyor.

---/---

Ben tarımda profesyonel falan değilim söyliyim

Sade 5 dakika bakıp çok şey çıkarıyorum. Ama tarım da her şey olduğu gibi hobim.

Ama çorak toprakta patatesten iyi ne yetişebilir ki?

Toprağa uygun patates cinsini kendin bile bir süre sonra hasat edip seçersin.

Patates çok uğraşlı bir şeymiş. Ben bizim evin bahçesine ektim, çapala çapala amatör iş yapıyorum öldürdü beni. Toprak uygun değil zaten. Killi.

Marul, maydanoz, patates, kekik, dereotu, isot, üzüm, salatalık..

İngilizceye bile hot diye geçmiş. 2-3 haftadır canım nasıl isot istiyor. Urfa veya Antep'ten satış yapanlardan alacam en sonunda. Ekmek arası falan yiyordum bir ara.

Bir de toprak ıslahı nasıl yapılır çok merak ediyorum. Ben hiç çorak toprakta tarımcılık yapanla konuşmadım.

Bergamaya doğru falan İzmir'de çok çoraktır mesela. İç Anadolu ve Güneydoğuyu aratmaz.
Oralarda organik tarım yapıyorlar ama nasıl?

Kumlu çorak toprakta, az su tutan çok köklenmesi gereken patates gibi şeyler harika oluyor.

Ama İç Anadolu gerçekten şanssız. Büyük konuşmayayım bana üzümleri falan yavan geldi.
Özellikle Ankara.. tarım için çok şanssız.

O arsenikli su ve susuzluk sıkıntısı nasıl çözülebiliyor acaba

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 01-06-2019, 00:37
Turdur Turdur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 10 Nov 2017
Mesajlar: 1.822
Standart

Şüpheci Dinsiz´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Kırsala göçme fikri anlık bir karar değil, birikimin sonucu. Biraz yaşam koşullarından, biraz telaştan, biraz hayatı anlamlandırmada yapılan hatalardan, biraz yaptığın işi anlamlandırmada yapılan hatalardan, biraz şehrin akıntısına kapılmaktan hayatı ıskaladık. Şehrin insanından, koşturmacasından-gürültüsünden-kirinden, insanların sahteliğinden-riyasından bıktık. Kalan ömrümüzde insan gibi yaşama kararı aldık.
Su kuyusu şart. Yazlık bir bölge olacak, güneş enerjisi ile elektrik gideri azaltılacak. Bağ bahçe içinde tavuk olacak, hem kesip yemek için hemde yumurta almak için. Yazlık bir yer Ege dolaylarındaysa zeytinyağı sıkıntısı yok, zaten bu bölge uzun aylar güneş alıyor güneş enerjisi de iyi.
Bahçede havuz olacak, alabalık beslemek için. 2 bölmeli havuz yeter. Ancak bunun için akan su kaynağı gerekiyor. Bunlarda besin değeri. Bir yâda 2 tane inek, süt almak için. Doğurursa büyüğünü elden çıkarırsın. Ufak baş hayvanlar, bir tane kestin mi 1 aydan fazla gider kırmızı et. 20 kg ortalama et çıkıyor, ızgaralık, haşlamalık.. Sütten yoğurtta oluyor. Beyaz peynir ve kaşar peyniri yapmak çok basit. Zeytin ve zeytinyağı bu bölgede ucuz. Sabun evde de yapılıyor. Bağ bostandan marul, lahana, domates, salatalık, soğan, patlıcan, dolmalık biber, fasulye ve bir kaç tanede meyve çeşidi. Çanak çömlek işini öğrenip yol kenarında satarsın ek gelir. Bu coğrafyada kar baskını söz konusu değil, sepetli motor yâda eski bir araba bile iş görür sağa sola gitmek için. 60 dönüm ne yaptın sen, 3-4 dönüm yeter bağ bostan için. Ondan sonrası agaclar.net işini görür. Şunu da ekleyeyim, Assos-Behram gibi bir yerlerde olabilirsen denizden alacağın besinin haddini hesabını bilemezsin. Kılıç balığından mercana kadar, bu sayede alabalık için havuz derdi de olmaz. 2 tanede kurt köpeği ekleyelim tam bir hayal dünyası olsun.


"İçinde ışığı olmayan insanlar, kalabalığa karışıp ışık edinmeye çalışırlar."
Arthur Schopenhauer
-
"İtin kuyruğuna basma, arkandan havlar durur."
Tecrübe
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 01-06-2019, 00:48
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

Turdur´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Su kuyusu şart.
Ahırları ısıtmanın en kolay yolu güneş enerjisi. TR'de ahırlarda havalandırma problemi var.
Bu problemi de umursamıyolar. Hayvanlar içerde aşırı düşük oksijende yaşamaya çalışıyor.
Kibrit çaksan patlar.

Bimden lavabo aç (sodyum hidroksit) diğer adı kostik onla sabun yapabiliyorsun.
Ama açık havada ve maskeyle yapman lazım. Akciğerleri tahriş edip mahfeder gazı.

Alabalık fikri tabi güzel ama çok zor olabilir. Bu kadar şeyi bi kişi mi yapacak.

Bir de waffle bassın iki üç iskemle tatil köyü yaptın

valla 3 çeşit sebze yetiştirse tayt çıkarırım. Kolay değil güneş altında.

bitane hasır şapka 2 tane bayrak ve çalılardan yapılmış üstüne eski t-shirt giydirilmiş
bostan korkuluğuyla görürüz artık şüpanskiyi.

valla onu yapsın bunu yapsın derken kendimi hayal ediyorum da o tarlada moralim bozuldu.
tarlanın bozuk yüzeyinde lastik çizmeyle yürümeye çalışırken ayağın ağrır.

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:44 .