Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Fizik

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 21-05-2008, 04:40
qw19 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
qw19 qw19 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Mar 2008
Mesajlar: 1.406
Standart Kanıt nedir, ne değildir

Forumlarımızdaki tartışmaların çoğunluğu kanıtların güvenilir, doğru olup-olmadığı etrafında dönmektedir.

İkna olmak veya ikna etmek, sunulan kanıtın doğruluğunun ve geçerliliğinin ispatı olamaz.

Elbetteki bilim forumunda ilgilendiğimiz bilimsel kanıtlardır. Kuran'da, ateizmin el kitabında yazıyor olmasının bilimsel olarak bir değeri yoktur. Oralarda yazıyor olması, sadece orada yazdığını kanıtlar, kanıtın doğruluğuna-yanlışlığına katkısı olmaz.

Kanıtın ne olduğunu-olmadığını kavramak tartışmaların düzeyini oldukça yükseltecektir.

Selamlar.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 21-05-2008, 04:43
qw19 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
qw19 qw19 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Mar 2008
Mesajlar: 1.406
Standart

Kanıt : Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanı verici belge, delil. Seslisözlük.


Vikipedi, özgür ansiklopedi

Matematikte tanıt (belgit, ispat), ilgilenilen bir önermenin, belirli aksiyomlar esas alınarak, doğru olduğunu gösterme yöntemidir.
Matematiksel tanıtta mantık kullanılır ancak genellikle bir ölçüde doğal dilden de yararlanılır ve dolayısıyla bir parça belirsizlik içerir. Gerçektende matematikte yazılan tanıtların büyük çoğunluğu informel mantığın uygulaması olarak kabul edilebilir. Tamamıyla formel tanıtların ele alındığı tanıtlama teorisi bağlamında, bu tip tamamıyle formel olmayan tanıtlamalara "sosyal tanıtlama" denir. Bu ayrım, günümüz ve geçmiş matematiksel uygulamaların, matematikte yarı görgücülüğün ve matematik folklorünün yoğun olarak incelenmesine yol açmıştır. Matematik felsefesi ise dilin ve mantığın tanıtlardaki rölü ve "dil olarak matematik" ile ilgilidir.
Kişinin formalizme olan yaklaşımından bağımsız olarak, doğru olduğu tanıtlanan sonuca teorem denir. Bu teorem, tamamıyla formel olan bir tanıtta son satırda yer alır ve tanıtın tümü, bu teoremin aksiyomlardan nasıl türetildiğini gösterir. Bir teorem tanıtlandıktan sonra başka önermeleri tanıtlamada kullanılabilir. Matematiğin temelleri adı verilen önermeler tanıtlanamayan ya da tanıtlanması gerekmeyen önermelerdir. Bunlar bir zamanlar matematik felsefecilerinin başlıca uğraşı alanıydı. Günümüzde ilgi odağı daha çok matematiksel uygulamalara, yani kabul edilebilir matematiksel tekniklere kaymıştır.

Bazı kabul görmüş tanıtlama teknikleri:
  • Doğrudan tanıtlama: Sonucun, aksiyomlar, tanımlar ve daha önceki savların mantıksal olarak birleştirilmesiyle elde edildiği yöntem.
  • Tümevarımla tanıtlama: Temel bir durumun tanıtlandığı ve bir tümevarım kuralı kulanılarak çok sayıda (sıkça sonsuz olan) başka durumların tanıtlandığı yöntem.
  • Olmayana ergi tanıtı (Reductio ad absurdum olarak da bilinir): Bir özelliğin doğru olması durumunda mantıksal bir çelişkinin doğacağı dolayısıyla özelliğin yanlış olduğunun gösterildiği yöntem.
  • Oluşturarak tanıtlama: İstenen özelliğe sahip somut bir örnek oluşturularak istenen özellikte bir nesnenin var olduğunun gösterildiği yöntem.
  • Tüketerek tanıtlama: Tanıtlanacak önermenin sonlu sayıda duruma bölünerek her birinin ayrı ayrı tanıtlandığı yöntem.
Olasılıkçı tanıtlama, olasılık teorisi yardımıyla istenen özellikte bir örneğin var olduğunun gösterildiği bir tanıtlama olarak anlaşılmalıdır, yani bir teoremin doğru "olabileceği" şeklinde değil. Bu ikinci türdeki uslamlamalara 'usayatkınlık tanıtı' denebilir; Collatz sanısı örneğinde bunun gerçek bir tanıtlamadan ne kadar uzak olduğu aşikardır. Olasılıkçı tanıtlama -oluşturarak tanıtlama dışında- varlık teoremlerini tanıtlamanın birçok yönteminden biridir.
Örneğin "f(X)'i sağlayan en az bir X var" önermesini tanıtlamaya çalışıyorsanız, bir varlık ya da oluşturmacı olmayan tanıt f(X)'i sağlayan bir X olduğunu tanıtlar fakat bu X'in nasıl elde edileceğini göstermez. Buna karşın oluşturmacı bir kanıt X'in nasıl elde edildiğini de gösterir.
Doğru olduğu düşünülen fakat henüz tanıtlanmayan bir önerme sanı (konjektür) olarak bilinir.
Bazı durumlarda, belirli bir önermenin verili bir aksiyomlar kümesinden tanıtlanamayacağı tanıtlanabilir; bkz. örneğin süreklilik hipotezi. Aksiyom sistemlerinin çoğunda, ne tanıtlanabilen ne de tanıtlanamayan önermeler bulunur (bkz. Gödel'in eksiklik kuramı).
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 21-05-2008, 04:54
qw19 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
qw19 qw19 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Mar 2008
Mesajlar: 1.406
Standart

http://felsefe.incelemeleri.com/inde...id=38&Itemid=1

Kanıta dair.

Selamlar.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 21-05-2008, 12:20
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger vgm;

Başka bir önermeye götürülemeyen ve kanıtlanamayan, böyle bir geri götürme ve kanıtı da gerektirmeyip, kendiliğinden apaçık olan ve böyle olduğu için öteki önermelerin temeli ve ön dayanağı olan temel önermeye belit ya da aksiyom denir.-vikipedia

Bana yukaridaki ornege uyumlu ve evrensel temelde kabullenilmis, bir kac aksiyom ornegi verebilirmisin? Tanri bu tarife uyarmi? "kendiliginden apacik olan"nedir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

Konu qw19 tarafından (21-05-2008 Saat 22:17 ) değiştirilmiştir. Sebep: Konu bütünlüğüne dahil olmayanlar çıkartıldı.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 21-05-2008, 22:29
qw19 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
qw19 qw19 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Mar 2008
Mesajlar: 1.406
Standart

Çaydanlık masanın üzerinde duruyor.

Selamlar.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 22-05-2008, 00:25
mhmd mhmd isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2005
Bulunduğu yer: sonsuzluktan
Mesajlar: 3.328
Standart

Önemli bir sorun.
Kanıt diye başlayan bir başlığı açarken, TRT 1 de yayınlanan Kanıt Peşinde dizisi aklımıza geldi.
Kriminal dosyaların nihayetlenmesinde başvurulan nesnellikler olarak görmüştük.
Açarsak.
Nesnel gerçekler diye kestirip atabiliriz ama iş biraz düşünsele kayınca kanıt diye bir şey ortada kalmaz.

Sn. vgm'nin verdiği linkte bulunan bir paragraf dikkatimizi çekti.

"Protagoras "insan her şeyin ölçüsüdür" diyordu. Anatole France, bu ünlü sözü şöyle yorumlamaktaydı: "İnsan, evrenle ilgili olarak ancak insanileşecek şeyi bilir. O ancak şeylerin insaniliğini bilir." Evren hakkında her iddia, bu iddiayı ileri sürene göredir. Sokrates Protagoras’ın tezini şöyle yorumlamaktaydı: "Aynı rüzgârın içimizden birini ürpertmesi,diğerini ürpertmemesi bazen başımıza gelmez mi? O zaman tek başına ve kendisi bakımından rüzgar hakkında ne diyeceğiz? O serin midir, serin değil midir? Veya Protagoras’ın dediği gibi o, ürperen insan için serin olup, ürpermeyen insan için serin değil midir?"Aynı bir nesne ile ilgili iddia sadece bireyden bireye değişmekle kalmaz, aynı insanda onun içinde bulunduğu ana göre (Dünya neşeli veya üzgün olmama bağlı olarak bana farklı görünür), hatta gözlem noktasına göre değişir (Yakından bakıldığında kare olan bir kule uzaktan yuvarlak görünür). Şüphecilere göre nesnel doğrular yoktur, yalnızca tümüyle farklı öznel görüşler vardır."

Şüpheci isek saçlarımız arasında dolaşan rüzgar sadece bize esmektedir.
Değilsek -Es bre deli rüzgar.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 22-05-2008, 05:19
qw19 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
qw19 qw19 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Mar 2008
Mesajlar: 1.406
Standart

mhmmd´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Önemli bir sorun.
"Protagoras "insan her şeyin ölçüsüdür" diyordu. Anatole France, bu ünlü sözü şöyle yorumlamaktaydı: "İnsan, evrenle ilgili olarak ancak insanileşecek şeyi bilir. O ancak şeylerin insaniliğini bilir." Evren hakkında her iddia, bu iddiayı ileri sürene göredir. Sokrates Protagoras’ın tezini şöyle yorumlamaktaydı: "Aynı rüzgârın içimizden birini ürpertmesi,diğerini ürpertmemesi bazen başımıza gelmez mi? O zaman tek başına ve kendisi bakımından rüzgar hakkında ne diyeceğiz? O serin midir, serin değil midir? Veya Protagoras’ın dediği gibi o, ürperen insan için serin olup, ürpermeyen insan için serin değil midir?"Aynı bir nesne ile ilgili iddia sadece bireyden bireye değişmekle kalmaz, aynı insanda onun içinde bulunduğu ana göre (Dünya neşeli veya üzgün olmama bağlı olarak bana farklı görünür), hatta gözlem noktasına göre değişir (Yakından bakıldığında kare olan bir kule uzaktan yuvarlak görünür). Şüphecilere göre nesnel doğrular yoktur, yalnızca tümüyle farklı öznel görüşler vardır."

Şüpheci isek saçlarımız arasında dolaşan rüzgar sadece bize esmektedir.
Değilsek -Es bre deli rüzgar.
Sayın mhmmd;
Burada kaçırılmaması gereken gözlemcilerin pozisyonudur, aynı pozisyonlardaki gözlemcilerin farklı görüşler öne sürmemelerini de nesnellikle koruma altına alırsınız.

Göreliliğin başladığı ve bittiği yerler vardır. Görelilik her durumda geçerlidir demek nesnellikten uzaklaşmak olur ki bu zaten kabul edilemez.

Örneğin Türkiye'de yolsuzluk vardır önermesine, bana göre yoktur cevabı verenin dürüstlüğünden veya aklından şüphe etmek normaldir. Bu görelilik falan da değildir.

Selamlar.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 22-05-2008, 13:09
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger arkadaslar;

Gorelilik,nesnelde-ilk belitin kabulunden sonra -vardir.Bu nesnelin soyutla ifadesinde vardir.

Ornek verirsek:Kisin soguk, yazin sicak olmasi, bir Eskimo ve bir Suudi arabistanli icin farkli, bizim icin farklidir.

Ayrica bir nesnelden bahsederken, herkes kendi ilgi-etki-onem temelinde bahseder.Mesela bardaktan bahsederken;kimisi renginden, kimisi seklinden, kimisi ebatindan,
kimisi cesidinden v.s. bahseder.

Ayrica daha once belirttigim gibi, aksiyomlarin-belit-kanitida, kanitsizliga dayanir.Cunku nesnelin kaniti sadece dissaldir, ve ya soyutu gormemezlikten gelir, ya da idealizmle celismemek icin soyutu yok sayar.Sonucta nesnelin, ya realizm. ya nominalizm, ya kavramcilik, ya da positivzm ile ifadesi de felsefi olarak curutulmustur.

Buradan kanitin sonucta, bir kendini inandirma, kendine gore kanitlama ve bu kanittan tatmin olma yonu vardir.

KANIT SOYUT KULLANMADAN MUMKUN DEGILDIR.KANIT SADECE DISSAL OLARAK TA MUMKUN DEGILDIR.

Bu soyutlar,var, gercek, duyu,ad,ve ifade obje, nesnel, fiziksel,madde v.s. dir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 22-05-2008, 18:31
mhmd mhmd isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2005
Bulunduğu yer: sonsuzluktan
Mesajlar: 3.328
Standart

Sn. Evrensel-insan,

"KANIT SOYUT KULLANMADAN MUMKUN DEGILDIR." Diye yazmışsınız.
Sonra da soyutlarınızı;
"-var, gercek, duyu,ad,ve ifade obje, nesnel, fiziksel,madde v.s. dir." diye belirtmişsiniz.

Oysa ki, üstte vermiş olduğunuz bilgiyi bize okullarda farklı öğretmişlerdi. Şöyle ki;

Somut: Basit bir ifade ile, beş duyu organımız tarafından algılayabileceğimiz kavramlardır. Yani elle tutabileceğimiz, gözle görebileceğimiz ya da varlığını hissedebileceğimiz kavramlardır. Örnek: masa, sandalye, su, taş, toprak, hava, defter, kâğıt, kalem, silgi, bilgisayar, toprak, kum, elma, armut, dolap vs.

Soyut: Soyut ise beş duyu organımız ile algılayamadığımız kavramlardır.Örnek: Sevgi, mutluluk, aşk, üzüntü, neşe, keder, ruh, iyilik, kötülük, insanlık, sinirli vs. Bu sözcükler düşünce yoluyla algılayabileceğimiz kavramları ifade eder.

Tüm bu bilgileri üst üste koyunca bizim oraların kara lahana çorbası kıvamına yakın bir kıvamı yakalıyoruz.
Bilenler bilir, kara lahana çorbası, diğer çorbalar gibi homojen bir görünümde değildir. Heterojen bir dağılımı ve tadı vardır. Baklagillerin yanında sebze, hemen yanıbaşında iç yağı ve su kıvamında bir su!!! Neyse konumuza dönelim.

Sn. evrensel-insan yukarıdaki açıklamalar ışığında bir kez daha sormak istiyorum. Cevabınıza göre görüşlerinizi tartışacağız.

Sözcükleri yanlış mı kullandınız?
Bilerek, isteyerek, kendi hür iradeniz ile seçerek mi kullandınız?
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 23-05-2008, 06:55
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger mhmd;

Somut: Basit bir ifade ile, beş duyu organımız tarafından algılayabileceğimiz kavramlardır.
Soyut: Soyut ise beş duyu organımız ile algılayamadığımız kavramlardır.-mhmd

Masayi degil, masa kavramini;sevgiyi degil,sevgi kavramini algiliyoruz.

Bu iki cumlede ortak olan bir kelime var.KAVRAM.

Kavramlar, dusuncede olusur.

Bilgiye gelince, ya sezgisel ya da yansimasaldir.Eger, bilginin akla ait sezgiyle olustugunu soylersek;hem tasavvufcu, hemde sezgici oluruz.Yansisal bilgiyi one alirsak; o zamanda yansisal bilgi turetilmistir.

Masa veya sevgi kavrami, sezgisel mi, yoksa yansisal mi dir? Birinci verilecek cevap budur.

Ikincisi, nesnel olanin yansisi-kavrami- masa ise, nesnel olanin kendisi nedir? Ayni sekilde oznel olanin yansisi-kavrami- sevgi ise, oznel olanin kendisi nedir?

Obje veya subje, kendimidir? Yansisimidir?,masa veya sevgi kavrami, yansimidir? Yoksa masa ve sevginin kendisimi dir-ki kendisi denirse bu hangi temelin bilgisi olacaktir?

Kavram dusuncede olustugu icin soyuttur.Bu soyut-kavram- ta; bir somut-masa- veya bir soyut-sevgi-nin yansisidir.

Kavramin somut veya soyutlugu, yansittigiyla paraleldir.Yansi-kavram-yansiyan ile, yansitan arasindaki bagdir.

Yansiyan da, yansitan da ancak kavramla-yansi-ifade edilebilir.

Bundan sonraki aciklamalar tamamen, curutme metodudur.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:39 .