Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam > Önerdiğimiz Başlıklar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 25-12-2007, 23:29
ziggurat ziggurat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Mesajlar: 187
Standart Re: Yedi Gök kavramı

Sevgili Özgür Beyin Orion Nebula nin en güzel resmini buraya tasidigin icin sana tesekkürler.Gökyüzünde Orion nebulayi
görünce bilirim ki havalar soguyacak, sonbahar yaklasiyor.26 bin yil kuzey kutbundan görülecek.13 bin yil görüldü,13 bin yil sonra ise su an Güney kutbunda görülen yildiz kümeleri ile yer degistirecek.Esasinda bizim dünyanin kutup ekseni 26 000 yilda bir degistiginden biz onlar yer degistiriyormus gibi algilariz.Bizim icin cok cok uzun bir yil ama uzay zaman icin hic de öyle degil.
Kis aylarinda en parlak yildizlari Sirius A ve Sirius B ile muhtesem görüntüsü var.Ciplak gözle görülür ama teleskopla daha parlak görülebilir.Süreyya takim yildizi gibi biraz ucurtmaya benzer.Ve Süreyya nin daha dogusuna düser.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 26-12-2007, 07:36
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Standart Re: Yedi Gök kavramı


[align=justify:fbd6e49408]Bir çok dinler ve mitoloji inanılan Gök alem,yeraltı alemi ve yaşamın olduğu alem olarak hepsinde geçmektedir..Yukarıdaki resim ile sizlere alem kavramlarını anlatmak istedim.Gök alem bir çoğunda Cennet olarak geçmektedir.Yeraltı alemi ise ölümlerin olduğu ve cehennem olarak geçiyor..Yaşamın olduğu olan yani yer veya yaşam bölgesi olarak geçen yer Dünya olarak geçiyor..Bu konu ile alakası yine bir çok dinlerde 7 kat gök ve 7 kat yeraltı geçiyor..Bir çoğunda 7 kat gök ve 7 kat yeraltı alemi görmek mümkündür..Ağaç(Yaşam Ağaçı),Yer'in ekseni
Yükseliş yayı,Gök katları,Göğün göbeği ve mitolojilerdeki efsanalerle 7 kat gök ve 7 yeraltı anlatılmaktadır..O zaman * Batlamyus yeni yunanlı gök bilimciden daha eski kaynaklarda insanlar bunları inançlarında biliyorlardır..Batlamyus gerek kalmadan bu bilgileri nasıl öğrenebilirlerde..Bunların genellikle br çoğu dini kaynaklardan öğrendikleri ortaya çıkıyor..Özellikle Hanif Dini insanlığın en eski inanç olduğu bir çok kaynaklardan isbatlıyor..Bunlardan bazıları Yaratılış,Yedi gök Alemi,Yaşam Ağaçı,Cennet,Cehennem ve Nuh Tufanı v.s. gibi birçok konuların diğer ilahi kaynakları işaret ettiği ortaya çıkıyor.Bu konularda geniş yazı "Şamandan Evrim Soruları" kısmıda bulabilirsiniz.
Hanif dini nedir?Kısaca"""Hanif bir Kur'an kavramı olarak tanımlandığında 'protesto eden, dosdoğru olan, doğruya yönelen, doğruyu arayan' anlamı taşır ve ilk kez Nebi İbrahim için kullanılmıştır. İslam kaynaklarında Kur'an'ın gelişinden önce tek tanrı inancını taşıyan kişiler hanif olarak adlandırılmaktadır.""""
Hanif dini Adem ve İbrahim peygamber zamanında inanılan dine HANİF dini denilmiştir..Diğer ilahi kitaplarda bu konuda yazılar bulabilirsiniz..[/align:fbd6e49408]

Örnekler::::::...::::::
Çoğu eski inançlardaki gibi Tengricilikte de gerçek âlemin yanında bir "gök âlemi," bir de "yeraltı âlemi" vardır. Bu âlemlerin arasındaki tek bağlantı, dünyanın merkezinde duran "Dünyalar Ağacı"dır.Gök âlemi ve yeraltı aleminin yedişer katları vardır .Şamanlar bu âlemlere yolculuk yapmak için birçok girişler tanırlar.Burda şamanizm inançına göre gök katları geçmektdir..
Alttaki resimde ise GökTanrı inançına inan Şaman Kültürler cennet,cehennem ve yaşamın başladığı lanı resimsel olarak çizmişlerdir..Batlamyus yunan gök bilimciden daha önce yaşadıklarına göre bu gökler biliniyordu..
http://tr.wikipedia.org/wiki/Resim:Shamans_Drum.jpg

(Üstte mavi Gök, aşağıda yağız yer meydana geldiğinde, ikisinin arasında insan oğlu kılınmış.)

Asya Şamanizm’ine, özellikle Altay, Yakut ve Uygur Türkleri’nin tradisyonlarına göre, insanların yaşadığı Yer, ölülerin göçtüğü “yeraltı” (öte-âlem) ve spiritüel anlamdaki Kutsal Gök’ten oluşan üç ortam, merkezlerinden geçen, direk ya da kazık denilen bir eksenle birbirine bağlanırlar. Bu eksen “Göğün göbeği” ile “Yer’in göbeği” arasında yer alır.

Birçok eski uygarlıkların Tek Tanrı inandıklarını sonradan unutma ile başka yerlere geçildiğini ortaya çıkmaktadır..Dinlerin bir çoğunun lider ve krallar tarafında değiştirildiği ortaya kendilerinin Tanrısal yanlarının olduğunu yine mitoloji ve tarihi kaynaklardan görmek mümkündür..

Çin geleneklerindeki yaşam ağacı (Kiyen Mu) dokuz dallı, dokuz köklü, dokuz göğe ve dokuz kaynağa dokunan bir ağaç olup, ölülerin bulunduğu öte-âlemi de içerir. Çin geleneğinde ayrıca, meyvesi ölümsüzlük sağlayıcı şeftali olan si-wangu-mu ağacı bulunur.
Kafkas geleneklerinde, tepesi göğe değen bu ağacın kökünden bir pınar fışkırır.
İsmailî gelenekte yedinci göğü aşan bir ağaçtır.
Yaşam ağacı sembolü Urartu, Hurri ve Frig eserlerinde de görülür. Frigya eserlerinde yaşam ağacı sekiz dallıdır.
Eski Mısır geleneğinde de yaşam ağacı Şamanizm ve Hint tradisyonlarındaki gibi ruhların kuş biçiminde tünedikleri bir ağaçtır. Gök ilaheleri Hathor ve Nut bu kuşları su ve meyve ile besler.
Tevrat’ta, Aden’le ilgili sembolizme konu olan iki tür ağaç vardır; biri dört kollu ırmağın aktığı Aden cennetinin ortasındaki yaşam ağacı, diğeri ise hakikat ağacıdır. (Hakikat ağacı kişinin meyvesini yediği gün öleceği “iyi ile kötüyü bilme ağacı” olarak belirtilir.)
İbrani geleneğine göre yaşam ağacı, meyvesi ölümsüzlük sağlayan öyle bir ağaçtır ki, kendisinden semavi tesirin tüm alemlerle temasını sağlayıcı bir çiy çıkar.
Hıristiyan gelenekte yaşam ağacı sembolizmi İncil’in vahiy denilen, Yuhanna’nın Vahyi kısmında görülür. Yuhanna’nın bu vizyonunda yaşam ağacı,12 defa meyve veren, yaprakları ulusların şifa bulmasını sağlayıcı bir ağaç olarak belirtilir ( Vahiy, 22/2).
İslamî gelenekte, kökleri Göğün yedinci ve son katındaki Sidre’den çıkan Tuba (huzur, mutluluk) ağacı simgesine rastlanır.
Zerdüştçülük’te bir denizin derin sularından çıkan, ölümsüzlük sağlayıcı gaokerena ağacı.
Eski İran geleneğinde Haoma olarak bilinen ölümsüzlük besininin edinildiği yaşam ağacı.
Yaşam ağacı simgesine rastlanan diğer geleneklerden bazıları olarak, Lapon, İzlanda, İskandinavya, Finlandiya, Avustralya gelenekleri sayılabilir.


Kısaca Hanif diniyle başlayan Tek Tanrı inançı değişime uğrayarak günümüzde farklı kültürler oluşturmuştur..Ama dinler ve mitolojilere baktığımızda İlahi dinleri işaret den bir çok konu görmek mümkündür..Yukarıdaki bazı konularda özellikle Yaşam ağaçı ve gökler alemi İlahi dinleri şaret ediyor..Hanif din ile günümüze ulaşan bir çok dinler olmuştur..Bu dinler bir yunan gök bilimci tarafında nasıl ulaştırılabilir ki..Özellikle bir kaynaktan yararlandığı iddaa ediyorsunuz..Darwin olmasaydı bu bilgilere ulaşmayacaklar mı?.Yine br çok dinlerde ve mitolojide yaratılış aynı veya fazla değişmeden günümüze ulaşmıştır..
Çoklu Tanrılar konusunu "Şamandan Evrim Soruları" kısmıda örneklerle anlattım...

Sizlere göre Kuran-ı Kerim bir çok kaynaklardan yararlanarak hazırlanmştır..O zaman bir çok tercüman kullanmaları gereklidir.Yada bir çok dili bilen kişileri bulmaları lazımdır..Ama kaynaklarda bir çok tercüman olayı geçmiyor..Bunun yanında İslamiyet yayılması için çabalayan Müslümanlar o boş vakti ve bu kadar bilgiler nasıl ortaya bir kitap çıkardacak kadar hızlı yazılmıştır..İlahi dinlerde bir çok peygamberden bahsedilmektedir..o zaman neden bunlar hep aynı olayları yazsın ki..Diyelim yazıdılar o zaman bunlar birbirlerinde veya başkalarından aldılar..O zaman diğer ilahi dinleri iaşaret eden bir çok din ve mitoloji kaynakları nasıl yanılıyor ki...Örneğin Hinduizm dinin bir yolu Tek Tanrı inançında şöyle demektedir..""""Hareket eden ve etmeyen ne varsa hepsi benim içimdedir, Maya bile benden ayrı değil, en yüce Hakikat'tir bu...Tüm dünya her yönde olmak üzere Ben'im içimde örülegeldi.Ben Rab'bim ve Kozmik Can'ım, ben kozmik bedenim, hem Brahma, Vişnu, Shiva hem de Gauri, Brahmi ve Vaişnavi'yim ben. * * """""Bu yazı diğer ilahi dinlerdeki kitaplarda bulabilirsiniz..Yine Hinduizmde

"Ben Güneş'im, yıldızlarım, ben hayvanlar ile kuşların her türlüsüyüm... Ben dişilim ve aynı zamanda cinsiyeti olmayanım, herhangi bir yerde hangi şeyi görür ya da duyarsan o şeye tümüyle nüfuz ederim ben, her daim onun içinde ve dışındayım çünkü. Hareket eden hiçbir şey yok ki benden yoksun olsun çünkü eğer yoksun olsaydı kısır bir kadının oğlu gibi bir hiçlik olurdu o. Bir halat parçası yılan ya da çelenk gibi çeşitli görünümlere bürünebiliyorsa ben de bürünebilirim." (Devi Gita 33:1-17)


Birçok kaynaklada din ve mitoloji efsanelerde diğer İlahi inançları işaret eden yazılar nasıl oluyorda.Ufak bir değişlikle Darwinin Teorisini çöpe atıyor..Nasıl oluyorda bu insanlar evrim teorisine göre rastgele bir oluşum ile bunlar dağılmışlardır..Bunlar birbirlerini görmeden nasıl aynı keliemleri küçük bir değişiklikle bizlere ulşamasını sağladılar...

Yine baktığımızda eski bir uygarlık olan MU uygarlığı Tek Tanrı'ya inanıyor..VE nasıl oluyorda Mısır'ın Tek Tanrıya inanmasına rağmen sonradan değişiyor..Bir çoğununda GÖK TANRI inançı aynı şekilde inanılmaktadır..
Upanişadlara Göre Ruh ve Bedeni Anlatan bir yazısı:...:

"Hiçbir şey yok ki O özden gelmemiş olsun. Her şeyin içinde bu öz varlıktan vardır, o gerçektir. O, her şeyin özüdür. Sen de O’sun Svetekatu. Atman bir ağaç dalını bırakacak olursa o dal ölür, tüm ağacı bırakırsa tüm ağaç ölür. Atman bedeni terkettiğinde beden ölür, ama o öz Atman ölmez."


MU Uygarlığı ve inaçı:::::::

Yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı kıta Mu kıtasıdır.
Mu kıtası kuzeyden güneye 3000 mil, doğudan batıya 5000 mil kadar uzanan,üç kara parçasından oluşan büyük bir kıtaydı.
Günümüzde Polinezya, Mikronezya ve Melanezya takımadalarını oluşturan adalar, muhtemelen bu kıtadan arta kalan kara parçalarıdır.
Bu kıta, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, yaklaşık 12.000 yıl önce 64 milyon nüfusuyla birlikte sulara gömülmüştür.
Bu kıtada 70.000 yıl önce tek tanrılı bir din bulunuyordu. Aynı tarihlerde Mu'lular diğer kıtalarda koloniler oluşturmaya başlamışlardı ki, anavatan dışındaki en büyük imparatorluk, başkenti günümüzde Gobi Çölü’nün uzandığı bölgede bulunan Uygur İmparatorluğu’ydu.
Mu dininin öğretimini Naakaller adı verilen rahipler üstlenmişlerdi ve sembolizme dayalı bir öğretimleri vardı.
Mu dininin esası, Tanrı’nın tek oluşuna ve ruhsal gelişim için sürekli olarak tekrar doğmak inanışına dayanıyordu.
Atlantis’teki din Mu’nun tek tanrılı dininden başka bir şey değildir.
"Ra" sözcüğü güneş anlamına gelirdi ki, daire ile ifade edilen güneş sembolü, bir ad ve sıfat vermek istemedikleri, "O" diye hitap ettikleri Tek Tanrı'yı simgelemede kullanılırdı; Mu imparatoru da “Mu’nun güneşi” anlamında Ra-Mu adıyla ifade edilirdi. Ra sözcüğü sonradan diğer kıtalara ve Atlantis yoluyla Mısır'a da taşınmıştır.
Dört ırktan oluşan Mu'lularda yazı dilleri farklı olmakla birlikte, konuşma dilleri ortaktı.
Mu'lular günümüz uygarlığına kıyasla manevi alanlarda çok daha ileriydiler.
Telepati, durugörü, çift bedenlenme, astral seyahat gibi, uygarlığımızda ancak kimi medyumlarda ve mistiklerde görülebilen olağanüstü yetenekler Mu'lularda olağan yetenekler olarak mevcuttu. (Bu, Churchward’un değil, bazı izleyicilerinin görüşüdür)
Mu uygarlığının en önemli çöküş nedeni, teşevvüş adı verilen, bir aşamadan diğerine geçilirken yaşanan kargaşa dönemini atlatamamasıdır. (B.Ruhselman’a göre)


"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""" """"""""""""""""""""""""""""""""""""""""

HABİL VE KABİLİN MİTOLOJİ DİĞER İLAHİ DİNLERDEKİ YAZILARINDAKİ BENZERLİK
""""""Artemis günün birinde uzun boylu iri yapılı fakat çok yakışıklı bir avcı olan Orion'u görerek ona aşık oldu. Öyleki bir zamanlar kendi kendine aldığı evlenmeme kararını bile unutup bu yakışıklı avcı ile evlenmek istedi. Fakat Apollon kızkardeşinin bu dev cüsseli mahlukla evlenmesini uygun bulmuyordu. Kız kardeşini vaz geçirmek iin çok uğraştı ancak Artemis onu dinlemedi. Kardeşinin Orion'a duyduğu sevginin ne kadar büyük olduğunu görüncede bunu kıskanmaya başladı. Ne söylerse söylesin kardeşi Artemis'I vaz geçiremeyeceğini anlayınca hileye başvurarak Orion'u ortadan kaldırmaya karar verdi.""""""""""""

Tevrat'ın Tekvin kısmında cinayetin nedeni basitçe, "Habil'in Tanrı'nın favorisi olduğunu düşünen Kabil'in kıskançlığı" olarak anlatılsa da bazı yorumculara göre durum bundan ibaret değildir. Eski Ahit'in Aramice çevirilerine göre Habil ve Kabil'in birer ikiz kız kardeşi vardı ve birbirlerinin kardeşiyle evlenmeleri istenmişti. Kabil'in ikizi, Habil'inkinden daha güzel olduğu için Kabil bu değiştirmeyi kabul etmedi

Çiftçi olan Kabil, Allah'a buğday ve meyve adar. Çoban olan kardeşi Habil ise bir koyun kurban eder. Allah Kabil'in adağını reddeder, Habil'inkini kabul eder. Kabil buna çok kızar ve kıskançlık içinde Habil'i öldürür. Tanrı Kabil'e kardeşinin nerede olduğunu sorunca "Ben kardeşimin bekçisi miyim?" diye cevap verir. Habil'in kanı yerden bağırır. Bunu duyan Allah, Kabil'i lanetler ve durmadan yeryüzünü dolaşmaya mahkum eder.

“Haber verilirki, Adem (a.s.)’ın çok oğulları oldu. Her kere ikiz doğurdu, bir erkek ve biri dişi olurdu. Bir karından doğan kızı, bir karından doğan oğlana verirdi. Kabil ile bir karından güzel bir kız doğdu. Adem (a.s.) onu Habil’e vermek diledi. Kabil razı olmadı. Hz. Adem “ Varın kurban edin” dedi. Hz. Adem yılda bir gün tayin etmişti ki, o gün de kurban ederdi. Ve dua kılardı. Ve Allah Teala’ ya secde ve niyaz ederdi. Gökten ateş renginde bir kızıl nesne inerdi. Onun iki yeşil kanadı vardı. O kurban ki, Allah Teala kabul ede, üzerine konardı. Makul olmayan kurbanın çevresinden geçmezdi. Üstüne konduğu kurbandan kalkınca, o kurbandan eser bulunmazdı. Halk bilirlerdi ki, o kurban kabul olunmuştur. O kurban ki Allah Teala kabul etmemiştir, evvelki halinde kalırdı. Hiç yanmazdı. Halk ortasında o kurban sahibinin yüzü kara olup gayet utanırdı. Bu nesne Beni İsrail zamanına kadar devam etti. Sonra Allah Teala kerem edip onu kaldırdı ki, kabul ettiğini ve etmediğini kıyamet gününe kadar kimse bilmesin.

http://www.avnullahozmansur.com/habilkabil.htm *devam burda okuyabilirsiniz.(İslami Kaynaktır.)
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""" """"""""""""""""""""""""""""""""""""""""



Bir ayet evet tek bir ayet yani devamın olanı almadan tek ayetle dini açıklamaları yorumlayamazsın..Çünkü o zaman sen dediğin yorum ortaya çıkıyor..Ama devamı olan diğer ayetler ile okursan senin belirtiğin olay olmaz..Ve senin dediğin Dünyayı merkez ve diğer gezegenlere göre bir yedi kat gök oluşumu anlatılmamıştır.. 7 gezegene göre değil Gökyüzünün yedi katmandan oluştuğunu anlatan aytetlerdi...

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 26-12-2007, 11:07
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart Re: Yedi Gök kavramı

metee yine okumadan yazmışsın...

Yazdığın giriş bölümüne zaten değinildi, mesala 14 kat kavramı 7 kat yer, 7 kat gök'dür. Bunlara girilmedi, arzu edilirse bir çok inançta KAT kavramının olduğu ifade edildi.

Sen Sümer kaynaklarındaki 7 KAT gök söyleminden zoraki bir sonuç çıkartmışsın, katdan bahsedilirken özünde bunların hiyerarşik katlar olduğu, en üst kat'ın(ARŞ) yüce, hakim Tanrı'ya adandığı, tanrıları temsil eden sembolik gezegenlere göre anlamlandırıldığı ifadesini, yazdığın yazının son paragrafında 7 gezegen değil, 7 kat gök olarak sözde olumsuzlamaya çalışmışsın... Çok basit bir evirme bildiğince çevirme yapmışsın.

7 KAT gök masalı bir saçmalıktır. Ama yinede teolojinin dünyasından bakar, bu dünyadan yaklaşırsak bazı anlamlara kavuşturulabildiğide görülebilir. Yinede bu öznel senaryoların, süpekülatif kurgularına göre anlam oluşturur. Masallarında birer uydurma olduğunu ama masala masal dünyasından yaklaştığımızda ne kadar çok anlamlar ortaya çıktığını düşünürsek, demek istediğimi ifade etmiş olurum..
Ayet yorumlamaya gelince, ayet yorumlanmamıştır, ayet de değini olarak ifadeye yer verilmiştir. Ortaçağ'da bir lider, herkesin lideri, herkesi kendi yoluna getirecek bir bilge'nin, durmaksızın hali hazırdaki teolojik kaynaklardan beslendiği ifade edilmiştir. *Kaldı ki toplumun kültürel yapısı, hazır inançları doğrultusunda yapılan söylem ve ifadeler geçmişden o güne, o günden geleceğe hazır kitleye köprü vazifesi sunacaktır...

Fenikeliler'in ve bilhassa Yahudilerin temel kaynağı olan Batı Kenan'lıların dinsel inancı, Sümer-Babil inancıdır. Bu bakımdan temel kaynak Sümer dinsel inancı ve teolojisidir. 7 Kat gök değilde toplumda geçmiş ve hali hazırdaki egemen teoloji Şaman kültürü olsa idi bu, 9 kat gök, 12, 13, 14(7 kat yer+7 gök) kat da olabilirdi... Sırf bu gün inandığınız şeyler, taptığınız tabular adına basit gerçeklerin sanki gizemsel ve çok derin anlamları varmış gibi, evirip, çevirip, devirip karmaşa ve katlaya katlaya büyütmeye gerek yok(ayet yorumlamak için-ki çoğu muğlaktır- binbir dereden bin su getirmek gibi)

Gezegenlere neden eğildik, çünkü göksel inanç kültü(sonrası için Güneş Kültü de diyebiliriz) sembollerini, dini kurgularını göksel varlıklar üzerinden inşaa etmiştir. Bu durumda mesala AY bir tanrıça'nın sembolüdür ama bununla da kalmamakta yükseklik mertebesine göre de hakimiyet(yönetim, egemenlik) olgusuda tanımlanmıştır, çünkü bu durumda sözkonusu olan sadece AY değil, onun temsil ettiği GÖK KATI'dır..

İslamiyet yayılması için çabalayan Müslümanlar o boş vakti ve bu kadar bilgiler nasıl ortaya bir kitap çıkardacak kadar hızlı yazılmıştır
demişsin, çok saçma bir bakış açısı, Kur'an dediğin o günki iktidar, toplumsal hakimiyetin hem politik ama hemde yasa kitabıdır fazlasıyla yavaş yazılmıştır(Hicret ederken peygambere helal kılınan kadınlara kadar yazmış bir kitap, demek ki Hicret ederken böyle bir sorun yaşanmış, demek ki uyanıklar iktidara sırtını yaslamadan, kız verip nemalanmadan yana davranışlara girmişler, vatandaşda akraba çevreleriyle sınırlı tutarak politk davranmış, meşruiyetinide(yasayı) ayet olarak sunmuş, orada da kendini peygambere veren kadınlar anlamında yani bir karşılık olmadan, kadının kendi iradesiyle kendini vereceklerde kabul buyrulmuş, ötesi(iktidar nimetlerinden yararlanma) değil). Gündelik yaşanan olay ve olgularda iktidarın ve iktidarda olanın çıkarları temelinde yasalar yazılmış, kabul görmesi ve uygulamaya geçmesinde ki meşruiyet sorunu ise bir tanrısallığa dayandırılarak halledilmiştir. Ortaçağ da insan yasa yapmaz, evvelide böyledir, yasaları ancak tanrılar yapar dolayısıyla hiç bir hakimiyet yada yönetim bir Tanrısallığa dayandırılmadan ne kurulabilir nede yürütülebilir, biraz hayal aleminden çıkıp nesnel koşullara yani dönemin koşul ve olgularına eğilmeyi başarın. Kur'an bile böyle bir süreç için koca değil küçük bir kitaptır. (Resmi Gazeteleri topla üst üste koy bakalım kaç Kur'an edecek?) Kısaca gündelik ve politik sorunlara bulunan çözümler yasa haline getirilirse, kimsenin aman bir kitap yazayım diye çok da özel bir uğraşına gerek yoktur, burada aslolan sorun ve çözümdür, yasanın duyurulmasıdır, kitap ise tali yanı oluşturur, araç tarafıdır işin... (Muhammed'in sakalına, hırkasına, havlusuna vs kadar koru ama dönemin Kur'anlarını koruma, sakalı sakla ama Kur'an'ı saklama, nasıl ama?)

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 26-12-2007, 18:31
Sai_Baba Sai_Baba isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Dec 2007
Mesajlar: 44
Standart Re: Yedi Gök kavramı

guzel
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 30-12-2007, 16:17
habilis habilis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jan 2007
Mesajlar: 765
Standart Re: Yedi Gök kavramı

yedi katmışş,,,ne katı be,,, sümerlerdede vardı bu yedi kat meselesi,, ayrıca yedi sayısı ,,

hiramusta,,
mitolojik öyküleri getirip ilahi formuna sokan sizsiniz arkadaşım,,

NO GOD
NO RELIGION

"İnsanların varlığını belirleyen şey,
onların bilinçleri değildir; tam tersine,
onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır."


K. Marx
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 30-12-2007, 21:38
tahta tahta isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2006
Mesajlar: 15
Standart Re: Yedi Gök kavramı

kuranda yedinin özel bir anlamı var galiba nedense Tanrı bu 7 kelimesini pek çok seviyor
Yusuf 43'de kral rüyasında nedense yedi inekten bahseder...
yusuf rüya yorumun 7 sene kıtlık 7 sene bolluk olarak niteler
hicr 44'de cehennemin 7 kapısı olduğunu söyler
yedi uyurları söylemeye gerek yok herhalde

Fakat yedi kat gök olayı kanımca pek islamcı arkadaşların ayetleri tahrif ederek ahanda size yedi kat gök dediği şekilde değildir
zira fussilet 12'de *Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semayı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, aziz, alim Allah'ın takdiridir. * **

demektedir....
burada yıldızları kandile benzemiş ki oda ayrı bir husustur
fakat yıldızların yeri yakın gök olarak nitelendirilmiştir ki eğer bahsedilen ayetteki husus atmosferin katları ise demekki yakın gök nitelendirilmesinden anlaşılmaktadır ki Tanrının 7 gök kavramı başka bir şey

keza

*Mülk * 3 *
(Mekkî 77) O ki, birbiri ile ahenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?

burada da dikkat çekmek istediğim husus yedi kat gökden bahsettikten sonra gözünü çevir de bak denilmektedir sanırım tanrı gök kavramını gözle görülebilecek bir şey sanmakta

*Nebe’ * 12 *
(Mekkî 80) Üstünüzde yedi kat sağlam göğü bina ettik.

acaba gök dediğimiz nesne bizim üstümüzemi bina edilmiştir yoksa o bizi çepecevre kuşatan birşeymidir...
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 30-12-2007, 22:29
ozgur_beyin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ozgur_beyin ozgur_beyin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 07 Sep 2006
Mesajlar: 5.929
Standart Re: Yedi Gök kavramı

herşeye bir kulp takmak konusunda ne kadr mahirsin frodo.
sen bu kafirliğnle cehennemde kalacak ve yanacaksın
al sana birinci katın resmi görde ibret al.

sorun cahil olman değil , kendini alim sanman
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 30-12-2007, 22:38
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart Re: Yedi Gök kavramı

İbrahim dönemine baktığımızda, eğer farklı farklı İbrahimler yok ise(ki sanki İbrahim bir değil farklı kültürlerde farklı kişiler olarak da karşımıza çıkabiliyor) ve eğer gerçekten İbrahim Filistin bölgesinde yaşamış, Mısır'a gitmiş birisi ise ya da tamda o dönem Fenikeliler açısından andığımız İbrahim, Tanrı El'in (Sümer karşılığı Enlil) İbrahimi ise, 7 rakamına da bu dinsel motiflerede yine Sümer kaynaklarında erişmek mümkündür, teolojik mirasın da efsanevi mirasında kökeni Sümer'dir. Efsanevi atalar Sümer kaynaklarından beslenmiştir..

7 Rakamı 1 kez kutsal olmuştur artık(12 rakamıda öyledir). 5 Gezegen ve güneş, ay toplamından elde edilen bir 7 rakamıdır, bu gökcisimleri ise 7 yazgıcı(yazgıları belirleyen) büyük Sümer tanrılarını temsil eder...

Mısır'da 7 yıl kıtlık 7 yıl bolluk olması(Kenan inancında ayrıca).

Aşk tanrıçası İştar evlenmek istediği Gılgameş tarafından olumsuz karşılanınca hiddetleniyor. Gök Tanrısı An'dan Gılgameş'i yedi yıl olarak şahıslandırılmış Gök Boğası tarafından öldürtmesini istiyor. O da eğer O ölüdürülürse 7 yıl kıtlık olur diyor. İştar'da o yedi yılda ülkeyi besleyeceğini söylüyor, çünkü kendisi bereket tanrıçasıdır. 7 Yıl Bereket, 7 yıl Kıtlık.. (bu paragraf için faydanılan; kaynak:N.K.Sandars, The Epic of Gılgamesh, s.66, Aktaran:M.I.ÇIĞ, İbrahim Peygamber S.111))

Birde arada Bereket Kültü gereği ürünlerin ilkinin tanrılara adanması, sunulması vardır ki bu bahse girmiyoruz, Tevrat'da her doğanın ilkinin tanrıya adanması hikayeside özünde buradan gelir...

Kenan motifinde, Bolluk ve bereket Tanrısı Baal ile Ölüm Tanrısı Mot'un savaşmalarında yedi yıl biri, yedi yıl diğeri kazanıyor. Baal kazandığında bolluk, Mot kazandığında kuraklık ve kıtlık oluyor.

Kur'an'da ise Yusuf Suresi'nde bu masal anlatılır.
47. *Yûsuf dedi ki: "Yedi yıl âdetiniz üzere ekin ekeceksiniz. Yiyeceğiniz az bir miktar hariç, biçtiklerinizi başağında bırakın." *
48. "Sonra bunun ardından yedi kurak yıl gelecek, saklayacağınız az bir miktar hariç bu yıllar için biriktirdiklerinizi yiyip bitirecek."
49. "Sonra bunun ardından insanların yağmura kavuşacağı bir yıl gelecek. O zaman (bol rızka kavuşup) şıra ve yağ sıkacaklar."


Sümer'de 7 rakamı fazlasıyla kutsal ve çok şeyde kullanılıyor. 7 Dağı aşmak, 7 Kapı, 7 gün, 7 başak.........
tevrat'dan bir kaç örnek(anlatılar değil 7 esas alınmıştır);
Yaratılış 21:28
İbrahim sürüsünden yedi dişi kuzu ayırdı.

Yaratılış 29:20
Yakup Rahel için yedi yıl çalıştı. Rahel'i sevdiği için, yedi yıl ona birkaç gün gibi geldi.

Yaratılış 33:3
Kendisi hepsinin önüne geçti. Ağabeyine yaklaşırken yedi kez yere kapandı.

Yaratılış 41:6
Sonra, cılız ve doğu rüzgarıyla kavrulmuş yedi başak daha bitti.



Aslında o kadar çok örnek verilebilir ki, yinede şu ana kadar ortaya konanlar dahi yeterlidir. Birde insanları bozuk zemeberek haline getiren dinler ve aklı dışayan koşulsuz bağlılık(saplantı) var olduğu sürece tarihin ne anlattığı, *sadece aklı ve insan iradesini kavramış insanlar açısından değerli olacaktır.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 30-12-2007, 23:40
tahta tahta isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2006
Mesajlar: 15
Standart Re: Yedi Gök kavramı

kesinlikle sevgili spartacus
zira ben mesajımda belirtmiştim ama yine belirteyim kuranda cehennemin 7 kapılı olduğu yazılıdır
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 30-12-2007, 23:56
vgm.1 vgm.1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 31 Oct 2000
Mesajlar: 835
Standart Re: Yedi Gök kavramı

Açıldı *gökler *kapısı *
Rahmetle *dolu *hepisi *
Sekiz *Cennet'in *kapısı *
Açar *Allah *deyu *deyu * *Yunus Emre

Haberi yokmuş. Cennet kaç kapılı?
Saygılarımla;
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:36 .