Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika > Tarih

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #331  
Alt 11-10-2013, 04:54
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart

Komiksiniz yahu, ermeni olduklarini aciklamayan gizli ermeniler, neden gizlenme zorunlulugunu hissetmisler ki? Lazlar, cerkezler, gurculer kurtler hicbiri gizli degil, saklambac oynamaga mi merakliymis bu bir zamanlar Anadoluyu kulturleriyle, muzikleriyle, mimarisiyle dolduran bu insanlar?
Sonucta, gizli veya degil, sayilari 1895 ten beri (Hamidiye alaylari katliamlari)azalmaya devam etmis ve hatta cumhuriyet devrinde bile rahat birakilmayan bir Anadolu halkindan bahsediyoruz. Hepsi eskiya ve asker degildi herhalde bu toplumun. Gizli ermenilerin de turk veya kurt ailelerin sahip cikmasi ve gizlemesiyle olumden kurtarildiklarini dusunursek, bir milleti tumuyle suclamak dabence haksizlik olur. Lakin gorunen koy de klavuz istemez. Etnik temizlik, soyle veya boyle basarilmis, ermeniler su veya bu sekilde binlerce yildir yasadiklari topraklardan ya uzaklastirilmis, ya gizlenmis, ya da oldurulmus. Kimin hakli oldugunu da, LaFontaine yuzlerce sene once fablarindan birinde: En dogru olan guclunun dogrusudur diyerek kisaca doga ve orman yasasini hatirlatmis.

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #332  
Alt 11-10-2013, 05:44
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Bir milletin tumuyle suclanmasi zaten akildisidir Vartor, boyle birseyden soz edemeyiz. Sakat bir mantiktir. Ki ulkede olmalari aksine iyi bir seydir. Bana garip gelen haberde, kimligini acikca yasayan ermenilerden de, kimliklerini gizliyor oluslari oldu.

Konu Neva tarafından (11-10-2013 Saat 06:10 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #333  
Alt 11-10-2013, 16:39
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart

Nedeni bastirilma, korkutulma, assagilanma, ermeni kelimesini kufur gibi kullanma gibi seyler olabilir mi acaba?

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #334  
Alt 11-10-2013, 17:19
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.313
Standart

Psiko´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Neva ;

Annem şu an tam 86 yaşında.
Annem için "Canlı tarih"tir diyebilirim.
Dayım ise tam 90 yaşında ve ülkemizin tanınmış edebiyatçılarından birisidir.
Dayım ve annem edebiyat ve tarihe olan meraklarını babalarından almışlar.
Dedemin "Birecik tarihi" isimli bir kitabı var.
Kitabında 1915/1916 yılları arasındaki "Gavur mahlesi" olayları da mevcut.

Neyse konumuz bu değil.
Annem şu an dahi 1915 lerdeki "Tehcir"olayları esnasında aileleri yok olan ama yaşayan ve Müslüman olan (Zorunda kalan)tek tek isim isim o kadar çok Ermeni tanıyor ki anlatamam.
Annem çocuk iken Birecikte oturdukları mahallenin adı "Gavur mahlesi(Mahallesi)" imiş.
Şimdilerde "Sancak mahlesi" diye geçiyor adı.
Istanbulda Kurtuluş şu an ne ise o dönemlerde Birecikteki "Gavur mahlesi"de o imiş.
Hatta yaklaşık olarak 6 ay kadar önce Gaziantep'e götürmüştüm annemi orada Birecikten tanıdığı ve Antep'e yerleşmiş olan bir eski aile dostunu ziyarete gittiğimizde onlar aralarında eski günleri yad ederken kadıncağazın kendi ailesinin dahi Ermeni olduğunu bilmemesi için nasıl da telaş gösterdiğini gördüğümde içim cız etmişti.


Bu durum dedem,anneannem ve annemden bize gelen bilgi.
Dolayısı ile ülkenin geri kalanında da "Gizli Ermeni"lerin olması şahsıma pek uzak bir olay olarak görünmedi.
Antep ve çevresinde gavur sözcüğü tek anlamda kullanılmaz.

Antep ve çevresinde gavur;

Gayri-müslim, babayiğit, güçlü kuvvetli, çetin, yol vermez, ihtişamlı anlamında kullanılır.Aynı zamanda etrafı dağlarla çevrili düzlük anlamında da kullanılır.

Aile dostunuz tehcirde Suriye' ye neden gitmemiş.O dönem Halep' in durumu Antepten daha iyi olduğuna göre neden gitmemişler.Antep ve çevresinde 1920 lere kadar Ermenilerin topluluk olarak yaşamalarıda muammadır.1900 lardan 1920 lere kadar olan süreç kademe kademe kesintisiz yan yana konduğunda Ermeniler olayı sadece kendilerine yontuyor gibi anlam çıkıyor.

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #335  
Alt 11-10-2013, 18:55
Psiko Psiko isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 16 May 2008
Mesajlar: 2.222
Standart

Sayın marcos.

Anlamış olduğunuz gibi baba ve anne tarafım Urfa/Birecik doğumlular.
Baba tarafım 1930 tarihinde Gaziantep'e yerleşmiş.
Anne tarafım ise dedemin devlet memuriyeti bittikten sonra Istanbula.
"Müdafai Hukuk Cemiyeti Reisi Mehmet Sabih Yurtkoruyan Cemiyeti kâtibi Abdulkadir Lazip Diriöz’e yardım defterini açmasını söyledi. "
http://www.mirkelamsozmendernegi.org/birecikkurtulus
Burada adı geçen Abdulkadir Lazip Diriöz annemin babası olup dedemdir.

Dedemin anlattığına göre "Devlet" "Tehcir" kaynaklı "Ermeni"leri Şam'a gönderiyor olsa da yolda başlarına gelmeyen kalmamış.
(Uzun yıllar Birecik nahiyesinin muhasebe müdürü olan dedemin devlet ve halk arasındaki uyumsuzluğu bizzat gözlemlemiş olması kaçınılmazdır.Bir de dedemin Bahai oluşu açısından olaylara yaklaşımı düşünülecek olduğunda Ermenilere yapılanları yapmadığından dolayı diğerleri gibi olayların üstünü örtmemesi de son derece doğaldır.Dedem Birecik veya başka yerlerde inancı konusunda gözü pek,sözünün eri ve dürüstlüğü ile tanınmış birisidir.Nitekim bu yüzden de 1932 yılında Bahailik tarikat sanıldığından tutuklanıp 6 ay kadar Adanada hapis yatmış sonra da beraat edip tekrar memuriyetine geri dönmüş ve emekli olup Istanbula yerleşmiştir.)
Güzel Ermeni kızlarını kendilerine 2.,3.,4. eş olarak alıp iki kız kardeşi dahi nikahlayan bir çok insan olmuş.
Yani tehcir esnasında Ermeni vatandaşlarımızın İngilizler ve Fransızların bulunduğu Suriye,Şam'da toplanması amaçlanmış olsa da o iş o kadar kolay ve basit,
hatta insanca olmamış kısaca.
Dedemin annesi dahi o zamanlar bekar olan dedeme "Abdulkadir oğlum bak şu kızlardan bir tanesini de sen al,evlen yuva kur" demesine,o ana kadar annesini hiç incitmemiş olan dedemin büyük bir kızgınlıkla "Anne pazardan endaze ile kumaş mı alıyorsun ? Onlar ailelerini kaybetmiş ve acz içinde,yaralı ve ürkek iken böyle bir şeyi nasıl düşünürsün ?" deyip annesini paylamış.
Bu tür nikah altına giren bir çok Ermeni hanım ise Müslüman olup sonra da bir daha ailelerinin dahi geçmişlerini bilmesini istememişler.
Gaziantep ziyaretimizdeki o kadının Ermeni iken Müslüman olduğunu ailesinden saklaması gibi.

Gavur olayına gelince.
Bir şeyi siz ne kadar AK lamaya çalışsanız da onun ne olduğunu aslında kendiniz de bilirsiniz.
Ülkemizde "Gavur dölü" "Ermeni dölü" vb gibi sözler "Hakaret" "Aşağılama" amaçlı olup bunu söylerken insanların nasıl da keyif aldıklarını suratlarına bakarak çok rahat anlarsınız.
Madem ki Gavur başka manalara da geliyor,
o halde,
Birecik ilçesinde bir zamanlar "Gavur mahlesi" olarak anılan mahallin şimdilerde "Sancak mahlesi" olarak anılması sizce de manidar değil midir ?

Diğer yerleri bilemem ama Birecikte "Gavur mahlesi"nde bir katliam olduğu gerçeğini
ve
bu insanların kadınlarının bir meta gibi alınıp asimile edildiklerini hem dedemden kaynaklı hem de ziyaretimiz esnasındaki o kadıncağazın o paniği yüzünden iyi biliyorum.

Kendin için istemediğini,başkaları için de isteme.
Alıntı ile Cevapla
  #336  
Alt 11-10-2013, 19:21
xcan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
xcan xcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Apr 2011
Mesajlar: 3.011
Standart

Sevgili psiko öykünüzü acı duyarak okudum.Benzer olayların çokça yaşandığıda bilinen bir şey.
Ermeniyi hakaret olarak algılayan hakaret dolu ata sözlerimizde vardır.
Hala ermenilerden nefret eden birçok insan var.
başta yobazlar olmak üzere.
Fakat bu ülkeden yobazlığı silmek için mücadele eden ve onları insan ve güzel insanlar olarak gören bir çok insanda var bunu hatırlatmak istedim.
Bende bunlardan biriyim.
Tarihten dersler çıkarabilmeliyiz.
Bizleri insanlıktan çıkaran ve birbirimize kırdıran emperyalizm def edilmeden insanın öne çıkmasının imkanı yok.
Tekrar çok derin üzüntümü ifade ediyorum.
Kardeşim.
Alıntı ile Cevapla
  #337  
Alt 11-10-2013, 20:43
dilaver - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dilaver dilaver isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Sep 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 12.080

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

Bu tur olaylarin hicbirisini alkislamiyoruz. Ancak Anadolu'da Ermeni'lerin yok oldugu iddiasi pek dogru degildir. Neva

Sevgili Neva

Bugün Türkiye'deki Ermeni nüfus 70.000 kişi. Soykırımdan önce ise resmi rakamlara göre 1.500.000 kişi idi. Ermeni iddiası olan 2,5 milyonu bir kenara bırakalım şimdilik. O zamanki Türk nüfusu ise 10-12 milyondan 70 milyona çıktığı da düşünüldügünde Artık Anadolu'da Ermeni kalmamıştır demenin gerçege aykırı olmadığını söylemek mümkün bana kalırsa.

saygılarımla

Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var
Dostlar, ki bir kere bile selamlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz...

Nazım Hikmet

www.dilaverkom.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #338  
Alt 11-10-2013, 23:30
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.313
Standart

QUOTE=Psiko;501757]Sayın marcos.

Anlamış olduğunuz gibi baba ve anne tarafım Urfa/Birecik doğumlular.
Baba tarafım 1930 tarihinde Gaziantep'e yerleşmiş.
Anne tarafım ise dedemin devlet memuriyeti bittikten sonra Istanbula.
"Müdafai Hukuk Cemiyeti Reisi Mehmet Sabih Yurtkoruyan Cemiyeti kâtibi Abdulkadir Lazip Diriöz’e yardım defterini açmasını söyledi. "
http://www.mirkelamsozmendernegi.org/birecikkurtulus
Burada adı geçen Abdulkadir Lazip Diriöz annemin babası olup dedemdir.

Dedemin anlattığına göre "Devlet" "Tehcir" kaynaklı "Ermeni"leri Şam'a gönderiyor olsa da yolda başlarına gelmeyen kalmamış.
(Uzun yıllar Birecik nahiyesinin muhasebe müdürü olan dedemin devlet ve halk arasındaki uyumsuzluğu bizzat gözlemlemiş olması kaçınılmazdır.Bir de dedemin Bahai oluşu açısından olaylara yaklaşımı düşünülecek olduğunda Ermenilere yapılanları yapmadığından dolayı diğerleri gibi olayların üstünü örtmemesi de son derece doğaldır.Dedem Birecik veya başka yerlerde inancı konusunda gözü pek,sözünün eri ve dürüstlüğü ile tanınmış birisidir.Nitekim bu yüzden de 1932 yılında Bahailik tarikat sanıldığından tutuklanıp 6 ay kadar Adanada hapis yatmış sonra da beraat edip tekrar memuriyetine geri dönmüş ve emekli olup Istanbula yerleşmiştir.)
Güzel Ermeni kızlarını kendilerine 2.,3.,4. eş olarak alıp iki kız kardeşi dahi nikahlayan bir çok insan olmuş.
Yani tehcir esnasında Ermeni vatandaşlarımızın İngilizler ve Fransızların bulunduğu Suriye,Şam'da toplanması amaçlanmış olsa da o iş o kadar kolay ve basit,
hatta insanca olmamış kısaca.
Dedemin annesi dahi o zamanlar bekar olan dedeme "Abdulkadir oğlum bak şu kızlardan bir tanesini de sen al,evlen yuva kur" demesine,o ana kadar annesini hiç incitmemiş olan dedemin büyük bir kızgınlıkla "Anne pazardan endaze ile kumaş mı alıyorsun ? Onlar ailelerini kaybetmiş ve acz içinde,yaralı ve ürkek iken böyle bir şeyi nasıl düşünürsün ?" deyip annesini paylamış.
Bu tür nikah altına giren bir çok Ermeni hanım ise Müslüman olup sonra da bir daha ailelerinin dahi geçmişlerini bilmesini istememişler.
Gaziantep ziyaretimizdeki o kadının Ermeni iken Müslüman olduğunu ailesinden saklaması gibi.

Gavur olayına gelince.
Bir şeyi siz ne kadar AK lamaya çalışsanız da onun ne olduğunu aslında kendiniz de bilirsiniz.
Ülkemizde "Gavur dölü" "Ermeni dölü" vb gibi sözler "Hakaret" "Aşağılama" amaçlı olup bunu söylerken insanların nasıl da keyif aldıklarını suratlarına bakarak çok rahat anlarsınız.
Madem ki Gavur başka manalara da geliyor,
o halde,
Birecik ilçesinde bir zamanlar "Gavur mahlesi" olarak anılan mahallin şimdilerde "Sancak mahlesi" olarak anılması sizce de manidar değil midir ?

Diğer yerleri bilemem ama Birecikte "Gavur mahlesi"nde bir katliam olduğu gerçeğini
ve
bu insanların kadınlarının bir meta gibi alınıp asimile edildiklerini hem dedemden kaynaklı hem de ziyaretimiz esnasındaki o kadıncağazın o paniği yüzünden iyi biliyorum.[/QUOTE]


1900 lü yıllarla 1920 li yıllar Anadolu halkları için kanlı geçmiştir.Halklar geçen yüzyılın başında birbirlerine büyük acılar çektirmiştir.Bu durumun rededilecek bir tarafı elbette yoktur.Tehcirin 1915 de olduğunu 1918 de mutareke ile ittihat ve terakkinin tarihe karıştığını elimizin tersi ile bir tarafa itmezsek sorarız.1920 de İskenderun, Dörtyol, Hassa, Kilis, Maraş, Antep' te ki Ermeni olayları nasıl olabildi.En basit örnek Musa Dağı olayı nesin nesiydi.1915 te tehcire uğrayanlar nasıl olurda Ankara anlaşmasından sonra Fransız ordusu ile birlikte Fransanın hakimiyet bölgesine çekilebiliyorlar.Tehcirde hayatını kaybedenlerden nasıl oluyorda kavgada kensini savunup galip gelen tarafın payı oluyorda Fransanın Halep-Lübnan yollarında ölenlerden payı olmuyor.


Ne tehcir nede kırım ülkenin her tarafında toyekun olmuş değildir.Tehcir ençok Sivas, Adana, Ankara, Elazığ, Kayseri bölgesinde yapılmıştır.Antep ve çevresinde cılız uygulanmış Dörtyol gibi bazı hassas yerler hariç bölgede ele avuca sığacak tehcir uygulaması olmamış.Bu bölgede 1920 lere kadar Ermeniler yaşamış 1920 den sonra büyük kısmı ülkeyi terk etmiş kalanlar büyük kentlere göç etmiş ülkeyi daha sonraki süreçte terk etmişlerdir.Unutmamak gerekirki Antepli Urfalı yada Kilisli birini o yıllarda Halep' e sürmek ülkeden kovmak anlamına gelmiyordu.


Sizinle hemşeri sayılırmışız benimde baba ve anne tarafım Kilislidir.Antepte gavur mahalesi isminde bir mahalle olduğunu sizden duyuyorum.Anladığıma göre mahallenin resmi ismi değilde halk arasında söylene ismi gavur mahallesi.Gavur gayri müslüm anlamında kullanılmış olabilir.Fakat Antep' le aynı kültürden olan resmi adı Nur Dağı olan dağa yöre Türkmenleri gavur dağı derler.Bunuda dağı alçaltmak için yüceltmek için derler.Gavur sözcüğü bizde olumlu anlamda da kullanılmaktadır.

Ola ki gayri müslim anlamında kullanılsın Ermeni, Yahudi, Çingene sözcükleride çoğu zaman hakaret anlamında kullanılır.Ama kalkıp sözcüklerin telafuzunu nefret suçu altında yasaklayabilirmiyiz.Bu akla mantığa uygun olurmu.

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #339  
Alt 12-10-2013, 10:01
Psiko Psiko isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 16 May 2008
Mesajlar: 2.222
Standart

Sayın marcos.

Ben bir insanım.
Tıpkı sizin gibi ve buradaki diğer katılımcılar gibi.
1900 lü yılların başında yaşama henüz katılmamıştım,1900 lü yılların ortalarından itibaren yaşama katıldım.
Yaşam,insan ve insan davranışları ile gözlemlerim bu tarihten itibaren başladı.
Ancak jenarasyon açısından bakıldığında annem,babam ve dedelerimden kaynaklı 1900lü yılların başında yaşam ve insan gözlemleri yakın bir geçmiş olması ve ailemin büyükleri tarafından bizatihi yaşandığı ve gözlemlendiği için bu geçmiş yakın tarih hakkında bilgilerim daha güvenilir bilgi oldu.

Daha sonra yaşam,insan ve insan davranışları hakkında bizzat kendi gözlemlerim ve deneyimlerim olunca,
aile büyüklerimin "İnsani yapıları"nı gayet iyi bildiğim için tarihte yaşanmışlıklar hakkında yalan söyleyip söylemediklerini bizzat gözlemleyerek geçmiş olayların nasıl olduğu konusunda çıkarımım daha sağlam ve güvenilir oldu.

Benim adım da Abdulkadir Kemal.
Yani adımın birisi annemin babasının adı.
Çevremde "Doğrucu Davut" olarak bilinen birisiyim.
Dedem ben henüz 7 yaşımda iken rahmetli olduğu için dedemle,yazmış olduğu "Tarih ve diğer edebiyat kitapları" dışında çok bir yakınlığım olmadı.
Ancak anneannemle,yani dedem ile aynı yastığa baş koyan ve onun her halini yakinen bilen kişi ile uzun yıllar çok yakın ilişkimiz oldu.
Hem anneannem hem de dedemi yakinen tanıyan bir çok insandan "Dedesinden sadece adını almamış doğruluğunu,dürüstlüğünü" de almış dediklerini hala büyük bir gurur duyarak anımsarım.

Bunları neden anlatıyorum.
Çok yakın bir tarihte yani gezi olayları esnasında 6 gencimiz öldü.
Ölen bu gençlerimiz için "Polise şiddet uygularken öldüler." denildi.
Gelecekte bu konu topluma nasıl aksedecek doğrusu merak içindeyim.
Zira yakın geçmişimizin yaşanmışlıkları adına savunulanamayacak şeylerin savunulduğunu gördüğümde bu durumu düşünmeden edemiyorum.

Not : Gavur mahlesi Gaziantepte değil Urfanın Birecik kazasında,andığımız tarihlerde var olan ve şimdilerde ise "Sancak mahallesi" olarak anılan yerin adıdır.
Ayrıca biz ailemizden sadece ve sadece "İNSAN"a sevgi ve saygıyı öğrendik.
Ailemiz bize ne dinsel,ne etnik ne de ideolojik bir yaklaşımla insana sevgi ve saygı duymamız gerektiğini söylemedi ve uygulamadı.

Kendin için istemediğini,başkaları için de isteme.
Alıntı ile Cevapla
  #340  
Alt 12-10-2013, 12:51
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

dilaver´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu tur olaylarin hicbirisini alkislamiyoruz. Ancak Anadolu'da Ermeni'lerin yok oldugu iddiasi pek dogru degildir. Neva

Sevgili Neva

Bugün Türkiye'deki Ermeni nüfus 70.000 kişi. Soykırımdan önce ise resmi rakamlara göre 1.500.000 kişi idi. Ermeni iddiası olan 2,5 milyonu bir kenara bırakalım şimdilik. O zamanki Türk nüfusu ise 10-12 milyondan 70 milyona çıktığı da düşünüldügünde Artık Anadolu'da Ermeni kalmamıştır demenin gerçege aykırı olmadığını söylemek mümkün bana kalırsa.

saygılarımla
Sevgili dilaver,

Yok olma babinda soyledim ve astim o haberi, elbette gizli de, sakli da olsa yasiyor olmalari, hayatta olmalari iyi birseydir. Onun disinda mahalle baskisi, gavur vs. cagirmalar zaten bilinen birseydir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:52 .