Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #51  
Alt 07-07-2012, 22:19
bozok6666 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
bozok6666 bozok6666 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Dec 2011
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 380
bozok6666 - YAHOO üzeri Mesaj gönder
Standart

Komşumun altınları var, zümrütleri var! Sizce ben onlara nasıl sahip olabilirim? Onlar şeytana tapıyor olamaz mı? Olabilir(ve sen buna inandın, senin gibi binlercesi). Onlar dinimize küfrediyor olamaz mı? Olmalı! Onlar bizim gibi inanmıyor olamaz mı? Oldu bile!

Şimdi sana sorum şu; ben komşuma gittim, kuşattım ve teslim aldım. Mallarını aldım, canlarını aldım, küçük çocukları da köle ya da seks kölesi yaptım. Beni en çok sen destekledin, o yüzden en çıtır kızı sana verdim! Altınları ve zümrütleri aldım... (ayetlerle işi daha da çetrefilli yapmak istemiyorum, basit gidelim)

Sen bu yaptığımın neresini destekleyebiliyorsun? hangi vicdanına sığdırarak bunu yapıyorsun? Ya onur? (yoksa sana daha baştan yaptığım propagandalar çok mu etkili oldu? Yoksa hala onlar şeytana tapıyorlardı, iyi oldu kafasında mısın? hala orada mısın?)
Para veya benzeri şeyler için insanlara zarar vermem .

Beni kureyza yahudileri mal,mülk için kuşatılmadı verdiğiniz örnek uymuyor hz Muhammed istese bu yahudi kabilesini çoktan sürerdi başka yerlere mallarınıda alırdı fakat aksine bu yahudi toplumuyla anlaşma yapıp destekliyor zaten yeni zor bir savaştan çıkmış ve kazanmış neden mal mülk için acele edip yorgun birliklerini yeni bir savaşa soksun?
senin verdiğin örneği biraz değiştirelim peki bu zengin komşun senin açığını arasa ve senin zarar görmen için sana düşman olan birine yardım etse ve senin evine girip çocuğunu eşini öldürseler senin bu komşuna tutumun ne olurdu meseleyi mala müke indirgemeyin basit kalıyor.Teslim olduklarında cezalandırılmayacakları sözünü kim veriyor kaynağınız nedir.
Alıntı ile Cevapla
  #52  
Alt 07-07-2012, 22:46
xcan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
xcan xcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Apr 2011
Mesajlar: 3.011
Standart

bozok6666´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Para veya benzeri şeyler için insanlara zarar vermem .

Beni kureyza yahudileri mal,mülk için kuşatılmadı verdiğiniz örnek uymuyor hz Muhammed istese bu yahudi kabilesini çoktan sürerdi başka yerlere mallarınıda alırdı fakat aksine bu yahudi toplumuyla anlaşma yapıp destekliyor zaten yeni zor bir savaştan çıkmış ve kazanmış neden mal mülk için acele edip yorgun birliklerini yeni bir savaşa soksun?
senin verdiğin örneği biraz değiştirelim peki bu zengin komşun senin açığını arasa ve senin zarar görmen için sana düşman olan birine yardım etse ve senin evine girip çocuğunu eşini öldürseler senin bu komşuna tutumun ne olurdu meseleyi mala müke indirgemeyin basit kalıyor.Teslim olduklarında cezalandırılmayacakları sözünü kim veriyor kaynağınız nedir.
Ve evresekum ardahum ve diyârehum ve emvâlehum ve ardan lem tetauhâ, ve kânallâhu alâ kulli şey’in kadîrâ(kadîran).

1.ve evrese-kum: ve sizi varis (mirasçı) kıldı
2.arda-hum: onların toprakları
3.ve diyâre-hum: ve onların yurtları (ülkeleri)
4.ve emvâle-hum: ve onların malları
5.
ve ardan: ve arz, arazi
6.
lem tetau-hâ: ve ona ayak basmadınız
7.
kâne: oldu 8.allâhu: Allah
9.
alâ kulli şey'in: herşeye
10.
kadîren: kaadir, gücü yeten
İmam İskender Ali Mihr :Ve sizi onların topraklarına, diyarlarına (ülkelerine), mallarına ve ayak basmadığınız arazilerine varis kıldı. Ve Allah herşeye kaadirdir.
Diyanet İşleri:Allah, sizi onların topraklarına, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığınız topraklara varis kıldı. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Abdulbaki Gölpınarlı:Onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve ayak basmadığınız bir yere sizi mîrasçı yaptı ve Allah'ın, her şeye gücü yeter.
Adem Uğur
:Allah, onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve ayak basmadığınız topraklara sizi mirasçı yaptı. Allah'ın her şeye gücü yeter.
Ahmed Hulusi:Onların arazilerine, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığınız bir bölgeye sizi mirasçı kıldı. . . Allâh her şeye Kaadir'dir.
Nuri Öztürk:Sizi onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığımız bir toprağa mirasçı kıldı. Allah'ın her şeye gücü yeter.



Kuran 9:29 - Tevbe Suresi 29. Ayet

Diyanet Vakfı
TEVBE 29. Kendilerine Kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Diyanet İşleri
TEVBE 9/29. Kitap verilenlerden, Allah’a, ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın.*



Yorumsuz Bzok6666666

Konu xcan tarafından (07-07-2012 Saat 22:51 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #53  
Alt 08-07-2012, 01:04
YasasinBilim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
YasasinBilim YasasinBilim isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jul 2009
Bulunduğu yer: şemsipajapaşası
Mesajlar: 1.217
Standart

Benu Kureyza Katliamı'na bir de yahudi kaynaklarından bakalım.



from the October 2010 Edition of the Jewish Magazine

<<<

Mohammad and the Jews

By Arthur Rosen

The relationship between Mohammad and the Jews was not just a historical event that happened, but rather an important guide for us today to understand the Islamic mind.
...
In 622 he moved to the community of Yathrib, also known as Medina, about 250 miles north of Mecca. The area of Yathrib was a fertile oasis and had been settled by Jews centuries before his arrival. It is speculated that the name Medina (which happens that in Hebrew it means an autonomous area) was given by the Jews. The Jews were the majority of the population in that area and were organized into tribes. The three most important tribes were the Banu el nadir, Banu Kurayza and Banu Kaynuqa; the first two mentioned were descendents of the priests. There were two main pagan Arab tribes living there also, the Banu Aws and Banu Khazraj. Prior to Mohammad's arrival there had been a struggle for dominance in which the Nadir and Kurayza tribes sided with the Aws and Kaynuqa sided with the Khazraj. They had exhausted themselves fighting when Muhammad came to live there.
His reputation was such that he was accepted there as a arbitrator to settle inter-tribal disputes. Within a short time he had made many converts amongst the Aws and Khazrajs who pledged their support and protection to him. The Jews had no part in inviting him to Medina nor his meditations between tribes. To Mohammed, it was bad enough that the Jews did not accept his visions and prophecies, but they ridiculed his obvious errors in reference to biblical history. Mohammud believed that the Jew's rejection of him was due to their pride and arrogance since he believed that he was divinely sent as a prophet. Yet at this time his chief thought was of conquering Mecca, the Jews were only a secondary disturbance to him.
In 624, the Muslims won their first military victory over the Meccans. This was the turning point that Mohammed was waiting for. He began to move against his enemies in Medina; he had two pagan poets who had written satirical verses about him assassinated. Then he turned against the weakest of the Jewish tribes, the Banu Kaynuqa who surrendered to him unconditionally. It is significant to note that the other Jewish tribes did not come to their aid.
Shortly afterwards, the Muslim army suffered defeat at a battle at Mt. Uhud which weakened Muhammad's position and prestige. Many of his men had been murdered by Bedouin tribes. His logic was to attack the Jewish Nadir tribe since they had not come to his aid since the battle took place on the Shabbat. In addition, they were contented with the Muslim army's defeat. The Nadir tribe was wealthy and the Muslims were in need of money. Mohammad accused the Nadir of plotting against him and ordered them to leave Medina. The Jews thought they would have support from Banu Kurayza and from other smaller Jewish tribes and so they tried to resist. Their support never came and they were required to surrender. Terms of surrender included leaving the area. They left for the Jewish oasis of Khaybar where two years later their men were killed and their women taken by an invasion of the Muslim army. Now remained only one important tribe in Medina, the Banu Kurayza. The Banu el Nadir's land was divided and taken providing livelihood for Muhammud's devoted helpers.
In 627 the Meccans together with their Bedouin allies attacked the Muslims in Medina. The Banu Kurayza help defend the area by contributing tools to the Muslims but during the actual attack they remained in their forts in a state of armed neutrality. They negotiated with the enemy but since they did not trust them they never came to their side. From the Muslim view, although they did nothing, they were like accomplices, reasoning that if you do not help us, you are against us.
When finally the Muslim army repulsed the Meccans and Bedouins, Muhammad attacked the Banu Kurayza. They held out for 25 days and when all hope was gone they tried to surrender with the same terms of the Banu Nadir but Mohammud wanted to make an example out of them. Mohammad who was sensitive to public opinion gave his aide Saad b Mu'adh the task of judging them. He sentenced the males to death, and the women and children to slavery. Muhammad declared that this was Allah's will. The men of the Banu Kurayza, some 600 to 900, were beheaded in the central market place. This act was extremely impressive on the surrounding clans and tribes who now realized that Muhammad was an extremely dangerous force to face.
Later the few Jews that remained in Medina were forced to sell their properties and leave the area. Still Mohammad did not forget the antagonism that the Jews had shown him. He now turned to the Jews of Khaybar who now understood fully the dangerous position that they were in. Muhammud sent emissaries to Khaybar to negotiate with them. The Jews suspecting no harm came unarmed to negotiate and as they traveled to together the Muslims turned upon them killing all but one who managed to escape. “War is deception” declared the prophet!
The Jews of Khaybar felt that war was inevitable so they joined in an alliance with fellow Jewish tribes and several Bedouin tribes. Mohammad made no move and so the Jews relaxed thinking that he would not attack. The Jews were unprepared when Mohammad attacked.
...
>>>>
tercümesi:
<<<
Muhammed'le Yahudiler arasındaki ilişki sadece vuku bulmuş tarihi bir olay değil, aynı zamanda islamik zihniyeti anlamamız için bugün bize çok önemli bir rehberdir.
...
622 yılında, Mekke'nin 250 mil kuzeyindeki Medine'ye (Yesrib topluluğunun topraklarına) göç etti. Yesrib sulak bir vahaydı ve Yahudiler yüzyıllar önce buraya yerleşmişlerdi. Bir rivayete göre Medine ismi Yahudiler tarafından verilmiştir ve İbranice'deki anlamı otonom (özerk) bölgedir. Yahudiler bu bölgedeki çoğunluk halktı ve kabileler halinde organize olmuşlardı. Üç önemli kabile Banu el Nadir, Banu Kurayza ve Banu Kaynuka idi; bunlardan ilk ikisi rahipler soyundandılar. Orada yaşayan iki ana putperest Arap kabilesi de vardı; bunlar Banu Aws ve Banu Khazraj’dı. Muhammed’in oraya ulaşmasından önce kabileler arasında iktidar mücadelesi vardı (Nadir ve Kurayza kabileleri Aws tarafında, Kaynuqa kabilesi ise Khazraj tarafındaydı). Muhammed yerleşmek için Medine’ye geldiğinde, bu kabileler kendi aralarında savaşmaktan kendilerini tüketmiş durumdaydılar.
Muhammed’in şöhreti Medine’de de duyulmuştu ve kabileler arasındaki çekişmeye son verebilecek kişi olarak kabul edildi. Kısa süre sonra Muhammed Aws ve Khazraj’lar arasında pek çok dönüşüm yaptı. Khazraj’lar Muhammed’i destekleme ve koruma taahhütü vermişlerdi. Yahudiler, ne Muhammed’i Medine’ye davet etme ne de onun kabileler arasındaki uzlaşmaya katkısında yer almadılar. Muhammed’e göre bu durum, Yahudilerin onun vizyonunu ve peygamberliğini kabul etmemeleri anlamına gelecek kadar kötüydü ve İncil’de bahsedilen önceki hatalarını tekrarlıyorlardı.
Muhammed, Yahudilerin kendisini reddetmelerini onların kibirli ve küstah oluşlarına yorumladı çünkü kendisi ilahi biçimde gönderilmiş bir peygamberdi. Tam bu sırada Muhammed’in askeri şefi Mekke’nin fethedilmesi gerektiğini düşünüyordu, Yahudiler ikinci derecede bir rahatsızlıktı.
624 yılında Müslümanlar Mekke’lilere karşı ilk askeri zaferlerini kazandılar. Bu, Muhammed’in beklediği kırılma noktasıydı. Medine’deki düşmanlarından hesap sormak için oraya göç etti; orada onu aşağılayıcı biçimde eleştiren iki pagan şair vardı. Hemen, en zayıf Yahudi kabilesi olan Banu Kaynuqa’ya döndü (ki kayıtsız şartsız teslim olmuşlardır). Diğer Yahudi kabilelerinin bu kabilenin yardımına gelmemiş olması önemli bir husustur.
Kısa bir süre sonra, Müslüman ordusu Uhud Dağında yenilgiye uğradılar ve bu yenilgi Muhammed’in pozisyonunu ve prestijini sarstı. Adamlarından çoğu Bedevi kabileler tarafından katledildiler. Muhammed’in düşüncesi, Yahudi Nadir kabilesine saldırmak oldu, çünkü savaş Shabbat ‘ta olmasına rağmen onlar onun yardımına gelmemişlerdi. Buna ek olarak onlar, Müslüman ordusunun bozgunundan memnuniyet duymuşlardı. Nadir’in kabilesi zengindi ve Müslümanların paraya ihtiyaçları vardı. Muhammed, Nadir’i kendisine karşı olmakla suçladı ve Medine’yi terk etmesini önerdi. Yahudiler, Banu Kurayza ve diğer küçük Yahudi kabilelerinden destek almayı düşündüler, ancak böyle direnebilirlerdi.
Umdukları destek gelmedi ve teslim olmaları istendi. Teslim olma terimi bölgelerini terk etmeyi de kapsamıştır. İki yıl sonra Müslüman ordusunun istilasıyla erkeklerinin öldürüleceği, kadınlarına el konulacağı Hayber vahasını terk ettiler. Artık Medine’de bir önemli kabile kalmıştı, Banu Kurayza. Banu el Nadir’in vatanı taksim edildi ve Muhammed’in sadık yardımcılarının geçimlerini sağlamaları için el konuldu.
627’de Mekke’liler Bedevi’lerle beraber müttefik olup Medine’deki Müslümanlara saldırdılar. Banu Kurayza’lılar bu savaşta ellerindeki araçlarla Müslümanlara yardım ederek bölgenin savunmasına katkıda bulundular, fakat asıl saldırı sırasında kalelerinde kalarak askeri açıdan tarafsızlık sergilediler. Düşmanla pazarlık ettiler fakat kendi taraflarına gelmeyecekleri konusunda onlara güvenmediler. Müslüman bakış açısıyla, Kurazya’lılar hiçbir şey yapmamış olmalarına rağmen “bize yardım etmeyen, bize karşıdır” gerekçesiyle suç ortaklığı yapmakla itham edilmişlerdir.

Sonunda Müslümanlar Mekke’lileri ve Bedevi’leri geri püskürttüklerinde, Muhammed Banu Kurazya kabilesine saldırdı. 25 gün boyunca sabırla bekledi ve tüm ümitler yitirildiğinde Banu Nadir’e uygulanan şartlarla teslim olmayı denediler. Fakat, halkın fikirlerine duyarlı olan Muhammed, onlar hakkındaki hükmün Saad bin Mu’adth tarafından verilmesini istedi. Saad ise erkeklerin ölmesi, kadın ve çocukların köle olmasını hükmetti. Muhammed, bunun Allah’ın arzusu olduğunu deklare etti. Banu Kurayza erkeklerinin (600-900 kişi), merkezi pazar (halkın toplanma) yerinde kafaları kesildi. Bu hareket, etraftaki kabileler ve küçük gruplar tarafından Muhammed’in son derece tehlikeli bir güç olduğunun algılanması açısından etkili olmuştur.

Kısa bir süre sonra, Medine’de kalan az sayıda Yahudi mallarını satarak bölgelerini terk etmeye zorlandılar. Muhammed, Yahudilerin kendisine gösterdikleri düşmanlığı halâ unutmamıştı ve nasıl tehlikeli bir durumda olduklarını tamamen anlamış olan Hayber Yahudileri’ne döndü. Pazarlık için Hayber’e elçiler gönderdi. Yahudiler, silahsız olarak pazarlık ettikten sonra, Müslümanlar’la seyahat ederken (kaçmaya çalışanlar hariç) tümünün öldürüleceği şüphesindeydiler. “Savaş bir hiledir” buyurmuştu peygamber!
Hayber’in Yahudileri savaşın kaçınılmaz olduğunu hissettiler ve bu yüzden yoldaş Yahudi kabileleri ve birkaç Bedevi kabilesiyle ittifak kurdular. Muhammed hiçbir hareket yapmadı ve Yahudiler bir saldırı olmayacağı düşüncesine kapılıp gevşediler. Muhammed saldırdığında Yahudiler hazırlıksızdı.

>>>


Banu Kurayza kabilesinin ne suçu olduğunu Yahudi gözüyle de okumuş olduk. Kaldı ki, korkudan mıdır nedendir bilinmez bizim dini literatürde (Diyanet'in yayınlarında vs.) olan vahşet ve şehvet hadiselerine fazla girilmemiş. Safiye'den hiç bahsedilmemiş.

saygılar...

dinlerin kitaplarını; okuyup anlayana dinsiz, okuyup anlamayana dindar, okumadığı halde inanana yobaz denir.

Konu YasasinBilim tarafından (08-07-2012 Saat 01:16 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #54  
Alt 08-07-2012, 01:25
YasasinBilim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
YasasinBilim YasasinBilim isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jul 2009
Bulunduğu yer: şemsipajapaşası
Mesajlar: 1.217
Standart

bu arada, Hicret denen zımbırtıyı masum bir hadise sananlar, Hicret'in "dağdan gelip bağdakini kovmak" eyleminin islami uygulaması olduğunu görmüşlerdir umarım.

dinlerin kitaplarını; okuyup anlayana dinsiz, okuyup anlamayana dindar, okumadığı halde inanana yobaz denir.
Alıntı ile Cevapla
  #55  
Alt 08-07-2012, 10:57
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

bozok6666´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Para veya benzeri şeyler için insanlara zarar vermem .

Beni kureyza yahudileri mal,mülk için kuşatılmadı verdiğiniz örnek uymuyor hz Muhammed istese bu yahudi kabilesini çoktan sürerdi başka yerlere mallarınıda alırdı fakat aksine bu yahudi toplumuyla anlaşma yapıp destekliyor zaten yeni zor bir savaştan çıkmış ve kazanmış neden mal mülk için acele edip yorgun birliklerini yeni bir savaşa soksun?
senin verdiğin örneği biraz değiştirelim peki bu zengin komşun senin açığını arasa ve senin zarar görmen için sana düşman olan birine yardım etse ve senin evine girip çocuğunu eşini öldürseler senin bu komşuna tutumun ne olurdu meseleyi mala müke indirgemeyin basit kalıyor.Teslim olduklarında cezalandırılmayacakları sözünü kim veriyor kaynağınız nedir.
Bu tarz savaşların tümü de mal, mülk, çıkar, hakimiyet alanı ve iktidar içindir(Halifelerin birbirine düştüğü bir erken islam dönemi koca bir örnektir.). Hangi tarafın yaptığı önemli değil. Verdiğin örnek, son paragrafında, "ben" olarak bahsettiklerin zaten Kureyzalılar. Kim cezalandırıldı?

Hz Muhammed, stratejisindeki başarısını öncelikle ona kucak açan yahudilere borçlu, O'da borcunu böyle ödedi... islamiyetin yayılması bir iktidar yayılmasıdır, politik bir meşruiyet edindiği anda, bu hakim çevre, işe ilk soygun ekonomisi ile girişti. Yol kesip, kervan soydular. daha sonra iş fetih ekonomisine döndü, zira artık çete ekonomisinden, gittikçe merkezileşen ve güçlenen bir devlet ekonomisine geçiliyordu. Tüm bu fetihler, Kur'an da ki GANİMET-FETİH müjdeleri özünde belirli bir hakim sınıfın, zümrenin iktidar savaşı, hırsı, güç ve zenginliği(bu olmadan hükmedilemiyor) içindir. Bir yasa, buyruk, hukuk, meşruiyet(kılıf) çerçevesedir, aslında o döneme hitap etmektedir. gerisi kılıftır. Düşünsenize, insanlar kardeş, kardeşi, oğul babayı öldürüyor! Hooooop kur'an ayeti iniyor, onlarla savaşırken vicdanınız sızlamasın, onları siz öldürmediniz Allah öldürdü! gibi(pratik örnek açısından verdim.)

Daha önceki yazımda açıklamıştım!
Bir daha yazıyorum, bir iddia alakasız ve subjektif varsayımlarla, alakasız örneklemelerle çürütülemez.

Teslim olurlarsa öldürülmeyeceği sözü verilenler, malesef öldürüldüler, çünkü ebeveynler öldürülmese idi
1. Malları alıkonamazdı!
2. Çocukları köle ya da seks kölesi, ganimet yapılamazdı! (en önemlisi de bu malesef!)

Bu iddialarımı, bu alçak gerçeği çürütebilecek bir nedeni olan varsa seve, seve okurum.

Bir de lütfen, BİRİLERİ ASILDI, CEZALANDIRILDI DİYE alakasız, anlamsız kafa karışıklığı, zaman kayıpları, tamda üzerine gelmişken, tamda konu üzerinde iken, başka yerlere çevirerek çarpıtılmasın.

1. ORTADA VERİLMİŞ BİR SÖZ VAR! NEDEN TUTULMADI?! BU ALÇAKLIK, ONURSUZLUK, AHLAKSIZLIK.
2. Küçücük çocukları paylaşmak, köle yapmak, babalarını doğramak, malları paylaşmak, hatda mal kavgası, paylaşım kavgası yapmak(ayetlere kadar girmiştir bu kavga), savaşın sonucu değil HEDEFİ idi...

Lütfen bunun kıvırılacak bir tarafı yok. (şimdi bir Filistin'li bir israil tankına taş atıyor diye tüm Filistinlileri öldürmek mi gerekir! İnancınız mı size böyle çarpık düşündürüyor, yoksa şartlanmışlığın getirdiği bağlılık mı sizlerden eksiltiyor? Yoksa aşırı pragmatist(faydacı) olmanın, özünde insanın kendisini kandırması, gerçekleri örtmesi, gözünü, kulağını tıkaması olduğundan haberdar değil miyiz? )

3. BÜYÜKLERİ CEZALANDIRMAKTAN MI BAHSETTİN! ÇOCUKLARIN GÜNAHI NE?!

Şu yukaridaki 3 madde olarak ifade ettiğim şeylerin meşru kılınabilecek-kıvırabileceğimiz bir tarafı olduğunu düşünmüyorum.

Bir Allah düşünün, sözde kendisine inananlara ganimetler müjdeliyor, bir Allah düşünün ki, inanırlara ganimet olarak İNSAN!!! müjdeliyor! Bir Allah düşünün ki gaz veriyor, çaresiz, acz içinde. ganimetin kaçda kaçının kendisine ait olacağı telaşına düşmüş! Gücü yok, takati yok, ama yardım ettiğini söylüyor! yardım mı? Ne için? (siz gerçekten böyle olduğunu düşünüyor ve cidden inanabiliyor musunuz? )

Bir çapulcu değilsek ya da ne bileyim insan ticaretçisi, İnsandan ganimet olur mu, müjdesi olur mu? Bunun için savaş olur mu? Oldu, olmuştur. Örnek mi? Tonlarca... o yüzden tarihe kara leke olarak kazınan olaylar ve olgular, bir çok inanç, din, taraftar şartlanmışlığımızla vs savunulabilir, savunulmaya devam eder. Ama bu bu bir şeyi değiştirmez, yaşanmış (gerçekten yaşanmışlar ise) ve bitmiştir.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #56  
Alt 21-09-2012, 23:04
_muhammed_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
_muhammed_ _muhammed_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Sep 2009
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 93
Standart Muhammed asla ahlaklı bir insan değildir!

Müslümanların Muhammed'in ahlakı üzerine konuştukları cümleleri hepimiz duyuyoruz. Onun ahlakı Kuran ahlakı demiş Ayşe ki bu doğrudur. Onun ahlakı Kuran ahlakı idi. Benim burada eşleri, cariyeleri, köleleri ile ilgili konular üzerinde duracak değilim. Benim en "uyuz" olduğum nokta peygamberin, kendi düşündüğü ve söylemek istediği bazı cümleleri Allah'a söyletmesi.

Örn:

53. Ey iman edenler! Siz zamanını gözetlemeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe, Peygamber'in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah'ın Resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah) tır. - Azhab Suresi
Bakın eğer peygamber "iyi" bir insan olsa idi, arkadaşlarına benim yanımda fazla durmayın ben karılarımla, çocuklarımla da vakit geçirmek istiyorum derdi. Ama o öyle yapmadı, ne yaptı bu cümleleri Allah'a söyletti. Artık kızan peygambere değil Allah'a kızacaktı.

Diğer örn:

37. (Resûlüm!) Hani Allah'ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye: Eşini yanında tut, Allah'tan kork! diyordun. Allah'ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana lâyık olan Allah'tır. -Azhab suresi
Burada da peygamber topu Allah'a atarak, kendi isteklerini sanki Allah öyle emretmiş gibi ayetler uydurmakta.

Bir diğeri:

1. Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. - Tahrim
Burada peygamber eşlerine karşı iyi bir örnek göstermiş ve kendini bir konuda onların isteğini uyarak men etmiştir. Sonra da bunu Allah'a havale ederek, yasakladığı şeyi kendi lehine çevirmiştir.

Aslında yazılacak çok şey var ama inanın iki satır bile yazarken ellerim titriyor. Bu nasıl bir tiyatrodur? Bu nasıl bir oyundur anlam veremiyorum.

Eğer peygamberin çağdaşları ve ona inananlar gerçekten iman etmişler ise yazık onlara, acıyorum.

Sen bir peygambersin; haklı olarak sana inanmak isteyen insanlar senden mucize, doğaüstü bir olay bekliyor. Buna karşılık sen "Deki: Bende sizin gibi bir insanım", "Sen onların arasındayken Allah onlara azap etmez." gibi ayetler okuyorsun. Ama iş senin lehine değiştiğinde, bu sefer "..Biz bu kadınları yalnızca sana helal kıldık, diğer müminlere değil.." v.s. ayetler okuyorsun. Yazık...

# Tanrınız öldü ve sadece cahiller ağladı. Ve eğer cehenneme inanıyorsanız, o zaman orada görüşürüz! *F.N
Alıntı ile Cevapla
  #57  
Alt 22-09-2012, 00:07
demirefe demirefe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 30 May 2009
Mesajlar: 657
Standart

Evet yani, Kuranda hem Muhammed en güzel örnek ilan edilirken hem ona şu hakkı tanıdık ama bu hak ona mahsustur, size bu hakkı vermedik ey müminler demesi Kuranın cahil insanlar tarafından yazıldığının en açık kanıtlarından!

Hayır yani örneğin budizm, o da insan tarafından ortaya atılmış ama, hiç olmazsa bir şeyler bilen biri tarafından, bilgece ortaya atılmış.

Kuran ise cahilce yani, iler tutar bir yanı yok. Nereye el atsan böyle yığınla çelişki, yanlış, hata, aykırılık dökülüyor.
Alıntı ile Cevapla
  #58  
Alt 22-09-2012, 01:11
barristor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
barristor barristor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 25 Jul 2011
Bulunduğu yer: cehennemin dibi
Mesajlar: 831
Standart

Muhammed cinsel hayati uzerine kompleksleri olan bir insandi.Konuyu acan arkadasin vermis oldugu ayet ornekleri, hep onun cinsellige olan duskunlugu ile ilgili olan ayetlerdir.

Ornegin ilk verdigi ayet olan Ahzap suresi 53 ayet.

Bakın eğer peygamber "iyi" bir insan olsa idi, arkadaşlarına benim yanımda fazla durmayın ben karılarımla, çocuklarımla da vakit geçirmek istiyorum derdi. Ama o öyle yapmadı, ne yaptı bu cümleleri Allah'a söyletti. Artık kızan peygambere değil Allah'a kızacaktı.
Bir aile reisinin ailesi ile rahat vakit gecirmesi adina soylenmis bir ayet degildir!!Evlatligi Zeydin karisini Zeynebi kendine es aldigi ve onunla gerdege girecegi gece soyledigi bir ayettir.Bu acidan aslinda ahlaksiz degil ama yaptiginin ahlaksizlik oldugunu bildigi icin Allahi kullanmaktadir.
Yani ahlaksizligin ne oldugunu bilen birinin,ahlaksiz oldugu dusunulemez,sadece kendini frenleyemedigi icin onun ruhsal dengesizligini gosterir.

Kuranda ,Allahi kullandigi tum ayetler (cinsel hayat,ganimet vs vs) onun ahlaksiz oldugunu degil,ruhen sagliksiz oldugunu gosterir.Yani anlattiklari gibi cehaliye doneminde ahlaksizlik on planda olsaydi,toplumun bir ahlak anlayisi olmasaydi,Muhammed bu ayetlerin hic birini yazmazdi.

Buda bir ahlaksizlikmidir,bence degildir.Bilakis ahlak kavramini cok iyi bilen birinin ,ahlak kurallarini utancindan cahilce yok etme cabasidir.Yani akil rahatsizligidir.
Alıntı ile Cevapla
  #59  
Alt 22-09-2012, 09:02
demirefe demirefe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 30 May 2009
Mesajlar: 657
Standart

Basmagül, görüşüne katılıyorum. Muhammed benim tahminim Rett sendromlu hasta biriydi. Böyle biri yaşadığına pek düzgün bir kanıt yok ama, eğer böyle biri yaşadıysa Rett sendromlu hasta bir kişi olması büyük olasılık.

Ahlaksız ya da yalancı olduğunu sanmıyorum. Muhtemelen kendine ayet indiğine onu da inandırmışlardı. Kim, tabii ki onu kullanan ekip. Ona inmesini sipariş ettikleri ayeti söylüyorlar, Muhammed çok geçmeden (bazen epey sonra) bir haller olup sara nöbeti geçirip ayeti download !!! ediyordu.

Bu kişinin cinselliği de umutsuz denemelerden oluşuyordu, daldan dala o kadar çok atlıyordu ki, icraat belki de tümüyle sıfırdı yani. Amca kızı ile olmadı, teyze kızını deneyelim, o da olmadı, belki dayı kızıyla olur! Yok bu da olmadı, çocuk olsa uyandırır mı, bir de onu denesek! O da olmadı, kocasından boşandırıp alsam acaba uyanır mı? Bir de şu misafirler akşam oturup kalmasalar da bir daha denesem! Bu son umut, allah (ekip) başka kadını yasakladı! Bununla oldu oldu, olmadı buraya kadarmış!

Zavallı ekibi allah sanan bir şizofren. Yalancı sahtekar değil bence. Tüm çabası da zengin yaşlı bir dulun boyunduruğunda geçen fakir, yoksun yılların acısını çıkarmak.
Alıntı ile Cevapla
  #60  
Alt 22-09-2012, 14:47
efeince efeince isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 06 Sep 2012
Mesajlar: 45
Standart

Güzel bir tezatlık yakalamışsın İyi bir şekilde okunup anlamaya çalışıldığında; belkide en "inançlı" kişilerin bile, bir yerde kuşkuyla bu konuya ilgi duyacağını düşünüyorum.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Darwin'in Türk Düşmanlığı: Tipik bir yaratılışçı ahlaksızlığı murted Evrim 16 03-03-2021 14:51
Şeriatın Ahlaksızlığı Jolly Jocker Kadın & İslam 17 03-07-2012 22:27
Müslüman Ahlakı/Ahlaksızlığı Üzerine; Teist için Ahlakiliğin Ölçüsü murted İslam 8 09-08-2011 02:11
Mühendis Ahlakı Üzerine dilaver Etik, Estetik, Sanat, Politika, Bilim & Eğitim 37 09-09-2010 04:27
Seneca ve “Ahlaki mektuplar” Aynalı Etik, Estetik, Sanat, Politika, Bilim & Eğitim 1 14-06-2010 14:08

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:31 .