Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 12-08-2013, 01:18
Bayrak Bayrak isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 05 Sep 2012
Mesajlar: 327
Standart Muhammedin Ölüm Korkusu

Buhari'nin anlatımlarının birkaç yerinde, Müslim'de ve başka da birçok İslami eserde ortak olarak işlenen şöyle bir olay var: Muhammed son hastalığında ölüm döşeğindeyken bir ara ayılınca bakıyor ki ona ağız yoluyla ilaç içiriyorlar. Bunu görünce çok kızıyor ve "Sizi, sakın ola bana bir şey içirmeyin diye uyarmadım mı? Neden bana ilaç içirdiniz? Hepiniz bu ilaçtan içeceksiniz, ben de bakacağım; ancak amcam Abbas hariç. Çünkü o sizinle beraber değil, planın içinde o yoktur." diyor.


Muhammed islami kaynaklara göre ölümü öncesinde veda hutbesini yapmış yani ölüme ve Allahına kavuşmaya hazırlanan bir peygamber olarak anlatılır ve gösterilir. Yukardaki anlatımlarda net şekilde görülmektedir ki Muhammed ölüm döşeğindeyken öyle allahına kavuşmaya hazırlanan bir peygamber gibi değil aksine ölüm korkusu çeken, çevresindeki insanlara güveni olmayan, hayata tutunmaya çalışan bir insan gibi davranmaktadır.


İslami kaynakrada olayı yumuşatmaya çalışsalarda ortada zorlama ve Muhammedin tedirgin olduğunu gösteren net ifadeler vardır. Olayı başka bir kaynaktan inceleyelim; Buhâri ve Müslim başta olmak üzere birçok muteber Sünni kaynakta "Ledüd Hadisi" diye meşhur olan bir rivayet nakledilmektedir ki rivayetin değişik nakillerini dikkate alarak, olayı şöyle özetleyebiliriz:


"Resulullah'ın hayatının son günlerinde, hastalığı iyice ağırlaştığı bir sırada, Resulullah'ın hanımları veya ashabından bazısının tavsiyesiyle, sancılanan kimselere verilen acı bir ilacı, Allah Resulü'nün ağzına döküyorlar. Resulullah uyandığında ağzının acılığını hissedince, yemin ederek orada bulunan herkesin ağzına aynı ilaçtan dökülmesini emrediyor;amcası Abbas hariç (çünkü o bu işe müdahale etmemişti). Meclistekiler bu işte bir art niyetlerinin olmadığını beyan ediyorlarsa da nafile; bir kere Resulullah bu işin yapılması gerektiğine dair and içmiştir. Böylece oradakilerin hepsinin ağzına birer birer ilaçtan dökülüyor! Hatta Resulullah'ın hanımlarından birisi (Meymûne), ısrarla oruç olduğunu söylüyor; fakat Resulullah and içmiştir diye onun da sözünü dinlemeyerek ağzına ilaç dökülüyor!" [Sahih-i Buhârî, Tıp Kitabı, Ledüd Bâbı, Sahih-i Müslim, Selam Kitabı, Ledüd ile Tedavinin Mekruhluğu Bâbı, Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c.6, s.118, Sünen-i Tirmizi, c. 3, s. 265]


Düşünün islami kaynaklara göre peygamberin etrafında ona en yakın isimler var bunlar "ailem" dediği insanlar. Bu insanlar neden art niyetleri olmadıklarını beyan etme ihtiyacı duyarlar ki? Madem Hz.Muhammed'e iman etmişler, kaynaklara göre ölesiye ona bağlılar, neden aralarında böyle bir güvensizlik var? Peygamberin bir hanımı "oruçluyum" dediği halde bile zorla ilacı içirmeye kadar iş varmış, yetmedi odadaki herkez (amcası hariç) bu ilaçtan içmek zorunda kalmış.



İlk bakışta akla gelen bu sorulara verilebilecek cevap nedir?



Ancak zehirlenme korkusu yaşayan ve çevresindeki insanlara da güveni olmayan biri bu tip davranış sergileyip istekte bulunabilir. Bu tepkiler açıkca öldürülme korkusu yaşadığının da kanıtıdır.


Ölümden korkan bir peygamber size mantıklı geliyor mu?
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 12-08-2013, 02:45
sifon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
sifon sifon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Aug 2013
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 29
Standart

Eğer bir peygamber ölümden korkuyorsa bu onun aslında peygamber olmadığının farkında olduğu anlamına gelir. Çünkü kendisinin peygamber olduğuna inanan birisi aynı zamanda cennete gideceğini de bilir. Kimse cennet yaşamını dünya yaşamına değişmez. Bu bakımdan baktığımızda eğer korkmuşsa, Muhammed gerçekten bilinçli olarak insanları İslam diniyle kandırmıştır.

Ama tabi bu olayda anlatılana göre Muhammed korkmayıp sadece zehirlendiğini düşünerek sinirlenip böyle bir tepki vermiş de olabilir.

Ben bu olay sonucunda kesin olarak korkmuştur diyemiyorum. Benim burada asıl kafama takılan sorun şu:
Muhammed neden en yakınındakilere güvenmiyordu? En yakınındaki kişilerin Muhammed'in ölmesiyle ne gibi çıkarları olabilir? Bu kişiler sürekli Muhammed'e oyun mu oynuyordu da Muhammed yakınındakilere bu kadar güvensiz olabilmişti?
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 12-08-2013, 04:35
unbe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
unbe unbe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 10 Nov 2008
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 3.440

Başarı Ödülü 

Standart

mağarada vahiy geldiğini iddia edip,sözde cehennemin kapısından bakan biri için çok şaşırtıcı bulmadım bu anlatılanları.zaten belli bir paranoya ve şizofreni varolduğundan,hastalık daha da ağırlaştırmış olabilir.ve kişi kendisi nasılsa,karşısındakini de öyle gördüğünden,güvensizlik duyması gayet normal.

"Varsan,çarp!!!"
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 12-08-2013, 09:38
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Oldurulme korkusu yasadigini dusunmuyorum acikcasi, bu hadislerden.

Ledud hadisine dair, neye dayanarak, ne icin yemin ediyor peki?
Yani andolsun ki beni plan yapip zehirlediler bunlar(amcam haric), bunun icin hepiniz bundan iceceksiniz filan mi demekte?

Burada Abbas'i isin disinda tutmasi da enteresan, belki de Abbas eceliyle olmesini yani/mudahalesiz savunmus olabilir. Veya Muhammed'e " bak sana boyle plan kuracaklar" demis de olabilir.

Bu arada digerlerinin de art niyetsiz sekilde, kurtarma amacli agzina ilac dokmesi cok garip bir olay degil... Kaldi ki oruclu esi dahi icmis, kimse olmedigine gore(veya olen var mi?) , demek ki zehir/plan filan degil. Hastalik sebebiyle(ayilip-bayildigina gore) boyle zannetmis olabilir.

Veya Muhammed, kizdigindan(hicbir sey icirmeyin dediginden belki o da eceliyle olmek istemis olabilir) dolayi, olayi bu sekle cevirip, digerlerinin iktidar cekismesine dikkat cekmis olabilir.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 12-08-2013, 11:55
mrdragon mrdragon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 May 2013
Mesajlar: 899
Standart

Ölüm korkusu ya da öldürme girişimleri....

İslam tarihi, ve ayetlerdeki psikolojik değişkenlik ele alındığında:

Önce yakın çevre ile başlayan bir inanç çemberi içinde, bu davanın arkasında yatan gerçekler tanrısal mı yoksa devrimsel mi?, ikilemini yaşayan insanlar haliyle olmuştur. Zaman içerisinde olayların akışını takip edenlerin farklı yorumları da gelmiştir. Özellikle aynı evi paylaşanlar adına, zaman içinde elde ettikleri cesaret ile tanrısal vahiy mi?, yoksa insan sözü mü?, olma adına içsel ve deneysel cevaplar arandığı insan psikolojisine uygun olandır.

Hz. Muhammed'e yönelik kişisel ayetlerin artması, iç hayatına müdahale eden tanrı mitinden sonra, içte de bazı tartışmalara girişmiş olması ihtimaller dahilindedir.

Müslümanlık zaman içinde güçlendikçe, kuran bazında peygamberin münafık baskısı üzerine aktardığı, müslüman gibi görülen gizil düşmanları da içine barındıran sahte imanlılara tepkileri, aslında psikolojik olarak çevreden gelecek herhangi bir iç saldırıya duyarlı olduğununda göstergesidir.

Peki, neden yakın çevre Hz. Muhammed'in ölmesini istesin ki?
Öncelikle hangi yakın çevre?

Bir kavim içi toplumsal düzen edası ile başlayan islam, zamanla merkezi otorite altında tüm arapları kontrol etme mekanizmasına dönüşünce, haliyle, islam çizgisinin, insanlar üzerindeki zihinsel kontrol sistemini bir silah olarak kullanmayı isteyen münafık bazında yorumlanan insanların sayısı artar.

O döneme kadar kopuk kabile kültürü ile yaşayan araplar, bölgedeki ticari anlamda hakim olan, zengin kendi kalelerinde yaşayan yahudileri dahi pasifize edilirken izlemişler. Bunun onlar adına nasıl bir güç olduğunu hayal etmek zor değil. Bir islam sentezi altında, güç dengeleri bir anda değişmekte.

Kurandaki bir ayet, hilafet sancağı altında hüküm verenlerin krallıklarını ilan eder. Allah'a peygambere ve sizden buyruk sahiplerine itaat edin.

Hz. Muhammed'in yaşantısı boyunca belkide daha rutin işleyen cihad döngüsü, çevresel bölgelere saldırmak yerine içsel arabistan sınırlarında seyreden stratejisi, hemen ölümünden sonra önce içte hilafet sancağı altında merkezi otoritenin kabulüne, sonra da cihad döngüsü ile ekonomik anlamda özellikle bedevi olarak göçebe yaşayan, geçim kaynakları kısıtlı olan coğrafyadaki insanların ufkunu açmış dünyaya islam çatısı altında egemen olma döngüsü ve ganimet zenginliği ile, aslında şu anda yaşanan islamı, o islamdan nasıl güç elde edeceğini keşfedenlerin bizlere bulaştırdığını gösteriyor.

Bir akım düşünün, ve o akımdan nasıl kar elde edeceğini hesaplayan tüccar kafaları.

İslam sentezi altında, hem dünyevi ganimet hem de bilinmeyene oynanan cennet denklemi altında insanların nasıl gözü kara birer savaşçıya dönüştüğünü gözlemleyen, yaşayan, sorgulayan bu zihinler, zaman içinde en üst buyruk veren konumuna gelmek adına içte nice entrikalara başvurmuşlar ve tacı başlarına takmışlar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ölüm korkusu Firestorm İslam 159 13-12-2013 21:25
Ölüm korkusu Yergin Öneri, Düşünce & Eleştirileriniz 28 16-07-2012 21:16
Günah korkusu! saroz İslam 8 19-04-2010 13:56
Mesele ölüm korkusu olunca... nefes Dünya Dinleri 4 23-07-2009 18:03
Allah Korkusu pante İslam 64 17-01-2008 15:35

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:29 .