Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dinlerden Özgürlük > Özgür Düşünce Platformu > Deizm

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 17-10-2012, 07:22
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.625
Standart Deizm görüşü ve Deist Tanrı modelleri

Sevgili arkadaşlar,

Klasik Deizm ile ilgili genel tanımları buradan okuyabilirsiniz. Bu tanımların hepsine katılmamakla, hatta bazılarını mantık dışı bulmakla birlikte kendimi "Deist" olarak tanımlarım.

Mühendis olduğumdan bilimle iç içe yaşadım. Haliyle her olayın bilimsel açıklaması olduğunu düşünürüm. Henüz açıklayamadığımız olaylar varsa bile hiç açıklanamayacağı anlamına gelmez, bilimimizin henüz yetersiz olduğu anlamına gelir bana göre. Açıklayamadığımız her olayı boşlukların Tanrı'sına bağlamam.

Deizm hakkındaki düşüncelerim kısaca şöyledir :
- Deizm dogmalar içermemelidir.
- Deizm mistik, metafizik ögeler içermemelidir.
- Deizm görüşü bilimsel çizgiler içinde olmalıdır.
- Tanrı, bir varsayımdır, olasılıktır ve bence kuvvetli bir olasılıktır.
- Deist kişi Tanrı kurgularını "bilimsel olabilirliği mümkün olan" varsayımlar üzerine oluşturmalıdır.

Çoğu Teist, Deist, Panteist, Agnostik, Ateist arkadaşla Deizm görüşlerim örtüşmediğinden "Ateist" olduğum şeklinde eleştiri alırım. Bence bir mahzuru olmamakla birlikte (çünkü zaten Ateist gibi yaşarım) kendimi Ateist olarak tanımlamam. Çünkü Tanrı'nın var olma ihtimalini olmamasından daha yüksek olarak görürüm.

Kendimce bu şartlara uygun bir Deist Tanrı modeli oluşturdum. Bu modeli anlatmadan önce Tanrı'nın tanımı üzerinde biraz durmak istiyorum.

Wiki'de Tanrı'nın İngilizce ve Türkçe tanımlarına bakılırsa, bu tanımların insanlar tarafından yapılmış olduğu, yaşanılan coğrafyalara, çağa, geleneklere göre Tanrı'yı tanımlayan özelliklerin bölgeselleştiği hemen anlaşılır. İskandinav Tanrı'larının buzla, Ortadoğu Tanrı'larının ateşle ilişkisi buna iyi bir örnektir.

Dinlerin işaret ettiği Tanrı'ları bir kenara bırakacak olursak, Tanrı'yı "yokluğunda bizim de varolmayacağımız garanti olan", bir bilinç, bir güç olarak tanımlayabiliriz, ki; bu tanım bile eksiktir.

Örneğin, big-bang asla kendi kendine oluşamayan bir fenomen ise (böyledir demiyorum) ve bir bilinç, bir güç bunu gerçekleştirdiyse big-bang sonucunda oluşan evren varoluşunu o güce borçludur. O güç, o evrenin var edicisidir. Yoktan var edicisi olmayabilir ama yine de var edicisidir.

Elbette kafamızdaki Tanrı kavramı dinlerin ve filozofların kurgularından ibarettir ve insanlığın toplam bilgi birikiminde böyle yer etmiştir.

Çoğu dine göre Tanrı kusursuzdur, kudreti sınırsızdır, yoktan var edicidir, ezelden beri vardır, ebediyen var olacaktır.

Gerçekten böyle bir Tanrı var olabilir mi ?
Vacibül-vücud iddiasına göre varlıkların var olması için bir var eden olmalıdır ve bu ilk varlık Tanrı'dır, kendinden başka her varlığı yaratandır, yoktan var edendir.
Vacibül-vücud iddiasının temel dayanağı maddenin yoktan var olamayacağı, böylece maddenin bir yaratanı olması gerektiği, bu yaratıcının da Tanrı olduğu varsayımı üzerine kurulmuştur. Peki, madde yoktan var olmuyorsa Tanrı nasıl yoktan (üstelik bilinçli ve kudretli olarak) var olmuştur ? Tanrı'nın bilinçli ve kudretli olarak yoktan var olma ihtimali ile maddenin bilinçsiz olarak yoktan var olma ihtimali karşılaştırıldığında ilk seçeneği tercih etmek mantık dışıdır.

Haliyle, bence böyle bir Tanrı yoktur. Çünkü Tanrı varken yokluk yoktur, haliyle yoktan yaratma diye birşey yoktur. Demekki madde hep vardı. Tanrı varsa bile maddenin bir ürünü olmalı.

--/--

Benim Deizm görüşüme göre Tanrı modelim, varsayımım kısaca şöyle :
- Bizden önce evrimini tamamlamış ileri derece bilim sahibi dünya dışı bir medeniyettir.
- Süper, hiper varlıklar değillerdir, bizler gibi evren yasalarının ürünüdürler.
- İnsanlarla temas etmemişlerdir, etmişlerse bile bu insanın bunu algılayamayacağı bir çağda olmuştur.
- Din, peygamber göndermemişlerdir.
- İnsanları izlemezler, müdahale etmezler, muhtemelen buna güçleri de yetmez.
- Ödül, ceza, kader, cennet, cehennem yoktur.
- Melek, şeytan, cin, peri, huri, öcü yoktur.

Bence varoluş ve zamanın akışı kısaca şöyledir :
- Madde hep vardı.
- Big-bang'den önce de madde vardı.
- Maddenin tabi olduğu yasalarla evrenin yaşama imkan veren her köşesinde abiyogenez ve evrim mekanizmaları çalıştı. Bazılarında yaşam formları yaşama sıkı sıkıya tutundu.
- Bazılarında bilinç kazandı, serpildi, gelişti, aklını kullanmayı öğrendi.

Bizim şimdi yaptığımız, ilerde daha iyisini yapacağımız gibi
- Bunlardan bazıları evreni keşfe çıkacak kadar gelişti.
- Belki kaos halindeki evreni anlamaya, kendince düzen getirmeye çalıştı.
- Belki bilimini evrenin yaşama imkan veren köşelerini oluşturmak için kullandı.
- Belki bilimini evrenin yaşama imkan veren köşelerinde uyguladı.
- Belki kimi yerlere yaşam ekti (abiyogenez, bencil gen).
- Belki kimi yerlerde yaşama (akıl kazandıran) müdahaleler etti.

Sevgiler

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 17-10-2012, 10:08
Olimpiyat Olimpiyat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 30 Apr 2011
Bulunduğu yer: İstanbul-İzmir hattı :)
Mesajlar: 1.474
Standart

Selamlar.İki sorum olacak.

Deist_tr´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
- Deizm görüşü bilimsel çizgiler içinde olmalıdır.
Deizm, Tanrı yı kabul etmekse, bu nasıl bilimsel olabilir.
Deist_tr´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tanrı, bir varsayımdır, olasılıktır ve bence kuvvetli bir olasılıktır.
Tanrı kuvvetli bir olasılıktır derken, elimizdeki parametreler neler?
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 17-10-2012, 10:15
klucky35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
klucky35 klucky35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 06 Mar 2010
Bulunduğu yer: izmir
Mesajlar: 80
Standart

Yani, Yaratan(lar) Evrim süzgecinden geçmiş size göre.
Bizimde müdalesiz o evrim süzgecinden geçmemiz mümkün değilmi Yaratan(lar) gibi?

Saygılar..

Bir Çağın Dini, Bir Sonrakinin edebi eğlencesidir. Emerson
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 17-10-2012, 14:32
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.625
Standart

Sevgili Olimpiyat,
Olimpiyat´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Deizm, Tanrı yı kabul etmekse, bu nasıl bilimsel olabilir.
"Tanrı'yı kabul etmek" değilde "Tanrı'nın olabileceğine ihtimal vermek" dersek bilimsel olabilir.

Olimpiyat´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tanrı kuvvetli bir olasılıktır derken, elimizdeki parametreler neler?
Benim varsayımımı güçlendiren bilimsel veriler şunlardır :
- Laboratuar şartlarında yapılan abiyogenez çalışmalarında önemli sonuçlar elde edilmiştir. Yakın bir zamanda insanın kodladığı bir DNA ile bencil gen'e sahip bir hücrenin yapılacağına, yani tamamen insan ürünü bir hücrenin yapılacağına inancım tamdır.
İnsan yapısı DNA'nın hücreye naklinden sonra ilk sentetik hücrenin elde edilişine dair şu makaleyi okuyunuz

- Yıldızlar organik bileşen üretiyorlar, buradan okuyunuz.

- Uzayda meteoritlerde DNA yapı taşları bulundu, buradan okuyunuz.

- Güneş gibi genç yıldızların çevresindeki gaz bulutunda şeker molekülleri bulundu, buradan okuyunuz.

Bu verilerden; uzayda zaten organik bileşenlerin, DNA yapı taşlarını var olduğunu, bunları yıldızların ürettiğini anlıyoruz. Buradan, abiyogenezin sadece dünya ile sınırlı kalmayıp evrenin sayısız köşesinde gerçekleşeceğini, evrimleşeceğini düşünmek yerinde olur.

klucky35 Diyor ki
Yani, Yaratan(lar) Evrim süzgecinden geçmiş size göre.
Bizimde müdalesiz o evrim süzgecinden geçmemiz mümkün değilmi Yaratan(lar) gibi?
Elbette mümkündür sevgili klucky35.

Bununla birlikte, evrenimizin ve diğer olası evrenlerin içindeki evrimleşmiş akıllı türlerin ilkinin "insan" olma ihtimali, olmama ihtimalinden daha düşük geliyor bana. Eğer evrendeki akıllı varlıkların ilki "insan" ise, kendini yok etmezse, bilimini ilerleterek Tanrı'ya atfettiği vasıflara sahip olabilir.

Bunu bir sonraki iletimde biraz açayım.


Sevgiler

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 17-10-2012, 14:37
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.625
Standart

Sevgili arkadaşlar,

İnsanın (veya akıllı varlıkların), Tanrı olma, yaratma ihtiyacını, mecburiyetini irdeleyeyip, Tanrı vasıflarının neler olabileceğini birlikte düşünelim.

Benim varsayımlarıma göre Deist Tanrı ileri düzeyli bilime sahip bir medeniyet olabilir. Aşağıdaki kurgu bu temellere dayandırılmıştır.

Maddenin ezelden beri var olduğunu düşünelim veya maddenin nasıl var olduğunu bilemediğimizi itiraf edip şimdilik bunu görmezden gelelim, ve maddenin temel bazı kanunları (çekim kuvveti, zayıf ve güçlü nükleer kuvvetler, manyetizma) olduğunu düşünelim. Parçacık düzeyinde kaos halinde olan madde sürekli etkileşim içinde ve etkileşimlerde denge kazanıncaya dek evriliyor, şimdi bilemediğimiz biçimlerde kütleler ve enerji öbekleri oluşturuyor. Her yeni oluşum bulunduğu uzayda yeni etkileşimlere (kaoslara) sebep oluyor, ve bu sebeple etkileşim sürekli hale, hiç bitmeyen bir hale geliyor. Ancak, bazı belirli şartlarda (güneş - gezegen - yörünge gibi) etkileşimlerde denge oluşuyor.

Etkileşimlerde denge oluşan enerji öbeklerinde (sistemlerde) yeterli zaman geçtiğinde abiyogenez gerçekleşiyor, abiyogenezin gerçekleştiği habitat organik varlığın yaşamasına uygun ise evrim süreci başlıyor, evrim mekanizmaları varlığın ortama uygun olan kopyalarını seçiyor, uygun olmayanları eleniyor. Varlıkların yaşam bulduğu habitat, evrendeki kaos sebebiyle sık sık değişiyor (gök taşı düşüyor, depremler, seller yaşanıyor, güneş patlamaları oluşuyor, atmosfer değişiyor), evrimin mekanizmaları varlığın seçimini yeni habitat'a, yeni kurallara göre yapıyor. Varlık, artık daha farklı seçim kurallarını aşmak zorundadır, yeni habitat'a uyum için yeterli zamanı bulduğunda adapte olabilecek, olamadığında yok olacaktır. Gezegenin çeşitli farklı bölgelerinde, örneğin kutuplarında, ekvatorunda, sulak yerinde, kurak yerinde, aydınlık yerinde, karanlık yerinde, farklı varlıklar türeyecek, farklı evrimsel seçimlere, adaptasyona tabi olacaklardır. Varlığın çeşitliliği de böylece açıklanabilir.

Varlıklar çeşitlendikçe değişik bir evrimsel süreç olan "av olmama, avlanma" süreci başlayacak, varlıklardan diğerlerine göre daha çok gelişenler, başta duyu organları, kas - iskelet yapısı gelişenler seçilecektir. Bu kurgu varlıklara önünde sonunda kalıtsal bilgi aktarımı, düşünme, tuzak kurma, tehlikelerden sakınma özelliklerini de (bunu başarabilen varlıklar seçildiği için) sağlayacaktır. Bu kurguda varlıkların akıl kazanması da kaçınılmazdır. Örneğin, akıl kazanıp silah yapmayı başaramayan insan, doğal seçilimde seçilmez, yok olurdu veya yırtıcılardan korunmak için diğer primatlar gibi ağaçlarda yaşamaya devam ederlerdi.

--/--

Maddenin tabi olduğu kanunlar, var olmak ve akıl kazanmak için yeterli gibi görünüyor, bu aşamaya kadar Tanrı'ya ihtiyaç olmadı. Önce maddenin evrimi, abiyogenez, sonra organik evrim varlığımızı mantıklı bir şekilde açıklamaya yeterli oldu. Bu sürecin tüm ayrıntılarını şimdilik bilmiyoruz, ama benim düşünceme göre kurgu ana hatlarıyla budur.

--/--

Peki, Tanrı bu kurgunun neresindedir ? Belki bazı aşamalarında vardır, belkide hiçbir yerinde yoktur. Varsayımlarıma göre kendisinden başka herşeyi yaratmış olan bir Tanrı olamaz. Tanrı varsa bile maddenin, abiyogenezin, evrimin bir ürünü olan bir medeniyettir.

Belkide Tanrı yoktur.
Bu cümleyi "belkide henüz yoktur" diye yazmak bence daha doğru olur. Evrende/evrenlerde akıl kazanmış olan ilk varlık insan ise, kendini yok etmezse, bilimini ilerletirse evrenin Tanrı'sı olur. Sahip olduğu bilimi kullanarak evreni düzene sokar, belkide kendisine daha uygun yeni evrenler yaratır. İçindeki kötülüğün, bencilliğin, komplekslerinin, hırsının kaynağı olan bedeninden kurtulabilir, o zaman muhtemelen kötü olmaz, kötülük yapmasına gerek kalmaz. Tanrı olacak kadar bilim sahibi olan bir varlık bu sebeplerle sadist, kötü olmaz. İnsan varlığını korursa, şimdiden binyıllar sonra bunu yapabilecek hale gelebilir.

Belki bazı aşamalarda vardır.
Bilimini ilerletmiş bir medeniyet (Tanrı), uygun ortama sahip bir gezegende abiyogenezi başlatmış, evrimi başlatmış olabilir. Gezegeni abiyogenez ve evrime uygun hale getirmiş (atmosfer vs.) olabilir. Abiyogenez ve evrimi başlamış bir gezegende varlıklara akıl, yetenek kazandıran müdahalelerde bulunmuş olabilir.

Tanrı olma, yaratma ihtiyacı / mecburiyeti
İnsanı ele alırsak, doğaya karşı savaşında şimdilik hep yeniliyor. Hastalanıyor, sakatlanıyor ve ölüyor. Üstelik biyolojik varlığından ötürü açlık, susuzluk, cinsellik, ego, hırs, mutsuzluk, tatminsizlik gibi bin türlü belası var. Bilimimizi ilerlettikçe öncelikle hastalıklara, sakatlanmalara, ölüme, açlığa, susuzluğa çareler arıyoruz. Sonrasında diğer biyolojik kaynaklı dertlere sıra gelecek. Bunlarla kısmen uğraştığımız söylenebilir. Hormonal düzensizlikleri düzenleyen ilaçlar yapıldı. Belirli maddelerin kritik hormonları tetiklediği, insana sahte cenneti yaşattığı biliniyor. Belki insan, ilerde biyolojik varlığından kurtulacak, mevcut enerji ve hormonal ihtiyaçlarını sunni olarak temin eden sınırsız enerji kaynakları geliştirerek açlığı bitirecek, beslenmek için doğanın, hayvanların yakasından düşecek.

Biyolojik varlığından kurtuluncaya kadar bulunduğu evrende tehdit olarak gördüğü unsurları (asteroid, karadelik, güneş patlaması vs.) düzenlemek zorunda kalacak.

Belki biyolojik varlığından kurtulunca dünya'da kalmasına gerek olmayacak, belirli atmosfer şartlarıyla kısıtlanmayacak, ev, iş gibi ihtiyaçları olmayacak.

Belki bunları uzay boşluğunda herhangi bir yerde oluşturabilecek, kendi dünyasını, atmosferini, evrenini yapabilecek.

Belki ölümsüz olacak.

--/--

Bir varlık için akıl sahibi olmak, öncelikle kendisini koruma içgüdüsüyle kendisini planlı bir şekilde emniyete almayı gerektiriyor. Zarar gördüğü unsurları elimine etmeye, kontrol altında tutmaya çalışıyor. Kendisini tüm zarar görme ihtimallerine karşı hazırlamak istiyor. Bilimi arttıkça kapsama alanı da, önlem alma kabiliyeti de genişliyor.

Varlık, açlık, barınak, cinsellik gibi temel ihtiyaçlarını karşılama yönünde garantiler arıyor. Bilimi arttıkça bunları karşılama kabiliyeti de artıyor.

Sonra konfor arayışı geliyor. Sağduyusuyla konforun bedelini sorgulamaya başlıyor. Zarar vermeden konfor arayışına giriyor. Kaynaklar sınırlı olduğu sürece konforun zor kazanılacağını, sömürüyle kazanılacağını anlıyor, bilimle kaynakların arttırılacağını anlıyor, bilimini sürekli ilerletiyor.

Hedef, hiç aç - susuz kalmayacağı, hastalanmayacağı, sakatlanmayacağı, mağdur olmayacağı, ölmeyeceği, herşeye kudreti olan, herşeyi şekillendirebilen bir duruma kavuşmak, yani tanımladığı Tanrı vasıflarına sahip olmaktır.

Akıllı varlığın hedefi budur, (varlığını sürdürebilirse) bu hedefe er veya geç ulaşacaktır. Buna ihtiyacı vardır ve mecburdur. Bu hedefe ulaştığında Tanrısal vasıflara sahip olacaktır ve bence sadist, kötü, yıkıcı olması için bir sebep kalmayacaktır.

Sevgiler

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 17-10-2012, 16:54
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart

Benim de bir sorum olacak: olasilik olarak gordugunuz tanri veya tanrilar, var olmus olsa ne fark eder, olmasa ne fark eder? Insan hayatina olumlu veya olumsuz ne etkileri olabilir. Kanaatimca hicbir etkisi olamaz.

Bir guc, planli bir sekilde bizleri iradesiyle yaratmadi ise, o guce tanri vasfi vermek ne derece dogrudur? Fiziksel guclerin varligini ve gercekligini hepimiz biliyor, hissediyoruz. Kainatin, hatta kainatlarin da var olmasina sebep bu gucler dahi olsa, bunlara tanri, yaratici demek dogru olur mu?


Keza eski, evrimini tamamlamis bir medeniyet, hatta uzayda mevzilenmis, dunyaya amino asit ve dna getirdigini varsayabilecegimiz varliklarin, dunyada hayati baslatmis olmalari onlari tanri mi yapar? Deist olmakla ateistin arasindaki fark bu ise, ya sen ateistsin, ya da ben deistim arkadasim.

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 17-10-2012, 19:03
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.625
Standart

Sevgili vartor,
vartor´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Benim de bir sorum olacak: olasilik olarak gordugunuz tanri veya tanrilar, var olmus olsa ne fark eder, olmasa ne fark eder? Insan hayatina olumlu veya olumsuz ne etkileri olabilir. Kanaatimca hicbir etkisi olamaz.
Bence de hiç bir etkisi olmaz. Bu yüzden Deizm'de dua, ibadet vs. gibi ritüeller yoktur. Pratikte Ateist gibi yaşanır. Yaşam verdiği için olası Tanrı'ya teşekkür edilir sadece.

vartor´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir guc, planli bir sekilde bizleri iradesiyle yaratmadi ise, o guce tanri vasfi vermek ne derece dogrudur? Fiziksel guclerin varligini ve gercekligini hepimiz biliyor, hissediyoruz. Kainatin, hatta kainatlarin da var olmasina sebep bu gucler dahi olsa, bunlara tanri, yaratici demek dogru olur mu?
Eğer varoluşumuzu akıllı bir türe (Tanrı'ya) borçluysak belirli bir plan dahilinde ve iradesiyle yaratmış olmalı. Ama bu planın insan ve dünya merkezli olduğuna hiç ihtimal vermiyorum.

İlk iletide Tanrı kavramını açıklamaya çalışmıştım. Bize öğretilmiş olan Tanrı kavramı insan ve dünya merkezli bir bakış açısıyla oluşturulmuştur. Halbuki dünya ve insan, evrene göre okyanustaki bir su molekülü bile değildir.

vartor´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Keza eski, evrimini tamamlamis bir medeniyet, hatta uzayda mevzilenmis, dunyaya amino asit ve dna getirdigini varsayabilecegimiz varliklarin, dunyada hayati baslatmis olmalari onlari tanri mi yapar? Deist olmakla ateistin arasindaki fark bu ise, ya sen ateistsin, ya da ben deistim arkadasim.
İnsanlar olarak ay'da atmosfer oluşturup kendi kodladığımız DNA'ları kullanarak oluşturduğumuz bencil genler ile abiyogenezi başlatsak, yerçekimi vs. farkından dolayı muhtemelen tamamen yeni türler oluşacaktır. Bence bu bizi ay varlıklarının Tanrı'sı yapar. Biz olmasak onlar da olmazdı sonuçta.

--/--

Ateist olduğum konusunda itirazlarla sık sık karşılaşıyorum. Hoş, benim için bir mahzuru yok, ama benim gibi düşünenlere Agnostik Deist deniyor. Klasik Deizm'den farklı olarak hiç kabul, inanç barındırmıyor, Tanrı olasılığına ihtimal veriyor ve şüpheci olmayı sürdürüyor.

Ben Deizm konusunda uzun ve yorucu tartışmalara girmemek için kendime "Şüpheci dinsiz" diyorum.

Sevgiler

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 26-10-2012, 10:11
Sami Dede - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Sami Dede Sami Dede isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Oct 2012
Bulunduğu yer: Mersin
Mesajlar: 68
Standart Dünya Dışı Yaşam ?

Deist_tr´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili arkadaşlar,


- Bizden önce evrimini tamamlamış ileri derece bilim sahibi dünya dışı bir medeniyettir.
- Süper, hiper varlıklar değillerdir, bizler gibi evren yasalarının ürünüdürler.
- İnsanlarla temas etmemişlerdir, etmişlerse bile bu insanın bunu algılayamayacağı bir çağda olmuştur.


Bence varoluş ve zamanın akışı kısaca şöyledir :
- Madde hep vardı.
- Big-bang'den önce de madde vardı.
- Maddenin tabi olduğu yasalarla evrenin yaşama imkan veren her köşesinde abiyogenez ve evrim mekanizmaları çalıştı. Bazılarında yaşam formları yaşama sıkı sıkıya tutundu.
- Bazılarında bilinç kazandı, serpildi, gelişti, aklını kullanmayı öğrendi.

Bizim şimdi yaptığımız, ilerde daha iyisini yapacağımız gibi
- Bunlardan bazıları evreni keşfe çıkacak kadar gelişti.
- Belki kaos halindeki evreni anlamaya, kendince düzen getirmeye çalıştı.
- Belki bilimini evrenin yaşama imkan veren köşelerini oluşturmak için kullandı.
- Belki bilimini evrenin yaşama imkan veren köşelerinde uyguladı.
Muhterem Deist Arkadaş, Bu konuda yazmak istemiştim ama daha önce konuya değinen arkadaşımız var mı diye aradım ve senin bu yazınla karşılaştım. Düşünce ve inandıklarımı yazsam bu kadar güzel ifade edemezdim. Paylaşımın için teşekkür ediyor yalnız olmadığımı görüyorum...
Sevgiyle..

Büyük PATLAMA ile Büyük ÇÖKÜŞ arasında çok kısa yaşıyoruz.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 28-10-2012, 16:27
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Deist_tr´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Eğer varoluşumuzu akıllı bir türe (Tanrı'ya) borçluysak belirli bir plan dahilinde ve iradesiyle yaratmış olmalı. Ama bu planın insan ve dünya merkezli olduğuna hiç ihtimal vermiyorum.

Sayin Deist_tr;

Insan ve dunya merkezli olmayan akilli tur'den kastinizi biraz daha acar misiniz?
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 28-10-2012, 17:34
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.625
Standart

Sevgili Neva,
Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayin Deist_tr;
Insan ve dunya merkezli olmayan akilli tur'den kastinizi biraz daha acar misiniz?
Demiştim ki:
Eğer varoluşumuzu akıllı bir türe (Tanrı'ya) borçluysak belirli bir plan dahilinde ve iradesiyle yaratmış olmalı. Ama bu planın insan ve dünya merkezli olduğuna hiç ihtimal vermiyorum
Dinler, bilindiği gibi dünya ve insan merkezli bir kurguya sahiptir. Onlara göre Tanrı dünyayı içindeki tüm varlıklarla birlikte insana göre, insan için yaratmış ve üstün bir varlık olan insanı onlara egemen kılmıştır. İnsan, Tanrının gözdesidir, biricik varlığıdır. Tanrı insanı gözetler, onun dertleriyle ilgilenir, ibadetini ister, günahlarını sevaplarını sayar. Uzatmayayım, bilimin gerçeği gözlerine sokmasından önce dünyayı evrenin merkezi zannetmişlerdir, güneş - ay - yıldızlar figürandır, dünya var olduğu için vardırlar.

Bu görüş tarzı dünya ve insan merkezli görüştür.

Ben, evrenin, yaşamın varolmasına neden olan bir Tanrı varsa bile dünyayı, insanı hedef alarak var ettiğine ihtimal vermiyorum. Basit bir kozmik deneyin yan ürünü, hatta yan etkisi bile olabiliriz.

Sevgiler

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Turan Dursun'un Siyasi Görüşü pante Turan Dursun 75 19-11-2013 14:59
Ateizm ile ilgili Madalyn Murray O'Hair'ın görüşü ALKA Ateizm 0 14-07-2012 05:25
Deizm Yenerick Deizm 216 05-05-2011 09:26
Deizm? SERMED-I_MAHDUT İslam 34 30-12-2005 19:56
bertrand russell'ın din ile ilgili görüşü Felsefi Tartışmalar 5 27-10-2005 22:14

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:35 .