Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Fizik

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #61  
Alt 27-04-2024, 22:53
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 340
Standart

"Şu ya da buna dair ifadeleri bilmiyorsan araştır, ya da absürt yargılara varmadan önce muhatabına SOR!"


Tamam, arastiririm, sorarim. Birak artik, uzatma yani Haftalardir ayni sey. Benim gibi, adi, o. cocugu, pislik, yalanci, i.bne, duzenbaz, AKtrol, sahtekar bi adamla ugrasma artik. Bitir kafanda. Yanlisladin mi beni, tamam, yanlisla. Bitti, tamam mi canim benim.

Uzatma artik. kan davasi gibi uzattikca uzatiyorsun.
Yalvaririm, bitirelim bu konuyu. Takma yani. Bitir. Saka yapmiyorum, ta.sak gecmiyorum, dalga da gecmiyorum benium guzel abim. Bitirelim artik. Eminim senin de onemli islerin vardir, yapilacak pek cok sey vardir, okunacak yazilar vardir,


Bitir artik. Bitirelim.




Bak, aciyorum, buradan okuyorum, hepsini okuyacagim, kendime soz veriyorum.

https://science.nasa.gov/universe/da...r-dark-energy/
https://www.cfa.harvard.edu/research...nd-dark-matter
https://www.livescience.com/what-are-photons
https://link.springer.com/chapter/10...642-55739-2_34
https://physicsworld.com/a/dark-phot...attering-data/
https://www.scientificamerican.com/a...th-themselves/
https://www.researchgate.net/post/Th...th_dark_matter
https://dspace.mit.edu/bitstream/han..._dep_photo.pdf
http://background.uchicago.edu/~whu/...expansion.html

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #62  
Alt 27-04-2024, 23:50
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 340
Standart

Seni daha fazla uzmemek icin gidecegim. Simdi cikis yapacagim ve bir daha girmeyecegim. Tartisma icin tesekkur ederim. Kendine iyi bak. Hoscakal.

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #63  
Alt 28-04-2024, 07:17
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 340
Standart

Bu arada, benim seni uzmeye, kaba bir soz soylemeye hakkim yok. Sen soyledin--ahmak dedin, gerizekali dedin bi dunya sey soyledin--ama benim daha kibar olmam lazimdi. Sana cevap vermemem gerekirdi. Bu konuda uzgunum. Sozlerini de bilerek carpitmadim, sen asiri ince dusunuyorsun, "simdi buarad neye karsi ciktin be ahmak" diyorsun, biseye karsi ciktigim yoktu oysa, illaki karsi mi cikacagim, ben bir yazar olarak fikrimi dile getiriyorum. Anladigim yada bildigim kadariyla yaziyorum iste. Seninle kavga edince elime bir sey mi gececek. Basim goge mi erecek. Neyse, son kez bunu soylemek icin geldim. Ozur dilemek icin geldim. Tekrar hoscakal, umarim hayatin boyunca mutlu ve sihatli olursun. Hoscakalin arkadaslar..!

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #64  
Alt 28-04-2024, 13:54
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.699

Onur Üyeliği 

Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu arada, benim seni uzmeye, kaba bir soz soylemeye hakkim yok. Sen soyledin--ahmak dedin, gerizekali dedin bi dunya sey soyledin--ama benim daha kibar olmam lazimdi. Sana cevap vermemem gerekirdi. Bu konuda uzgunum. Sozlerini de bilerek carpitmadim, sen asiri ince dusunuyorsun, "simdi buarad neye karsi ciktin be ahmak" diyorsun, biseye karsi ciktigim yoktu oysa, illaki karsi mi cikacagim, ben bir yazar olarak fikrimi dile getiriyorum. Anladigim yada bildigim kadariyla yaziyorum iste. Seninle kavga edince elime bir sey mi gececek. Basim goge mi erecek. Neyse, son kez bunu soylemek icin geldim. Ozur dilemek icin geldim. Tekrar hoscakal, umarim hayatin boyunca mutlu ve sihatli olursun. Hoscakalin arkadaslar..!
Alvin bu ilk değil, neredeyse her konuda aynısı oldu... ben ne üzüldüm ne kırıldım öyle bir şey söylemedim, ŞİKAYETİM YÖNTEME DAİR, yine söyledim, kişinin ne dediğiyle ilgiliyim, kendisiyle değil.

1, 2, 3 kabul, ama 20 kez izah olmaz. Söylemediğim ya da iddia etmediğim bir şeyi söylemişim, iddia etmişim gibi dönüldüğünde, bir de sırf kelime seçerek yapıldığından toparlamak güç, bin dereden, bin su geliyor, işkenceye dönüyor. En küçük parça için, bilinen en küçük parçayı örnek almamdan, ama daha alt düzey deneyler de bunu -şu an- mutlak alamayacağımıza dair fikir de verir durumda ise, şerh koymamdan daha doğal ne olabilir...
-------------------------------------------------------------------------------------
"Bu arada, benim seni uzmeye, kaba bir soz soylemeye hakkim yok" demişsin;
Bir örnek vereyim;

Sen hak nedir git öğren araştır, hukuka bak. Hukukta hak olmadığını söylemişsin. Öyle bir şey mi olur, hukukun işlevselliği hak ve özgürlükler ekseninde anlam kazanır. Söylediklerin hukukla bağdaşmaz, haktan söz etmişsin, al kaynak vereyim oku.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hukuk

Bu durumda ne yapılır? Dönersin dersin ki cümleyi oku ben "hak yok demedim, -hakkım yok- demişim" dersin. peki ben tekrardan aynı şeyi sürdürürsem

Hukuku öğren hukuk böyle olmuyor, al sana link vereyim, bak bakalım Ali, Veli (OTORİTE) hak üzerine neler söylemiş. Bir şey bildiğini sanıyorsun, insanlar sana mı inanmalı, hukukta HAK ve özgürlük kavramı yoktur diyorsun. Bir şey bildiğini sanıyor. Kim demiş hukukta hak kavramı yoktur diye, öyle şey mi olur...
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nsan_haklar%C4%B1

Bu süreç böyle tam 3-5-10 kez devam etmiş ve daha başından beşincisine kadar da strawman fallacy, cımbızlama, otoriteye -onlarda piyasacı, yotuberlikte tavan yapmış sözde popüler bilimciler- başvurma vb. safsatası sergilemişim, sürekli izah, hesap vermişsin, yani mesele resmen savunmaya, yargıç-sanık ilişkisine dönmüş.

O hale gelmiş ki, çorbaya dönmüş, artık kullandığım her kelimeyi de açıklama mecburiyeti doğmuş, çünkü dikkat etmek zorundayım, zira cümleden kopartılır, bu sefer de o kelime üzerinden başka yerlere gider, bu olmasın diye de her cümlemi neye dayanarak söylemişim uzun, uzun açıklamak zorunda kalmışım...

Strawman fallacy - Korkuluk safsatası
https://tr.wikipedia.org/wiki/Korkul...1k_hatas%C4%B1
Cımbızlama safsatası - cherry picking
https://www.safsatasozlugu.com/cimbizlama--45
Argumentum ad verecundiam - Otoriteye başvurma
https://tr.wikipedia.org/wiki/Argumentum_ad_verecundiam
---------------------------------------------------------------------------------
Son olarak; hayatımın 30 yılını yoğun okuma, araştırma, yer yer, felsefe alanında seminer-ki benim yaklaşımım farklı, seminer de değiller, 50-70 kişiyi de dahil ettiğim bir dinamik, diri ortam- vererek geçirdim, ekonomi-politik, felsefe-bilim, tarih, psikoloji, edebiyat-şiir(ağırlıklı), 30 yıl boyunca ciddi bulduğum tüm bilim-teknik dergilerine aboneydim, üniversitelerde kaynak olan kitapları dahi edinip, evimde kendi, kendime ders verdim, 40.000 kitaplık kitapevim de oldu, çetele de tutmadım, bir insan 1 karış suya girince bir çok ifadesini açıklama gereği hissetmez, çünkü 1 karış suda, tüm bağıntı, ilişkilerden, deryadan haberi yoktur. Örneğin bir kavrama dair elinde 1 varsayım-yargı vardır, 1 metreye giren ise ilgili kavrama, olguya dair onlarca bağıntılı ilişki(yani izah ederken tüm bu ilişkilerle çelişmemesi gerektiğinin farkındadır, öyle söylenemez çünkü bununla çelişir, böyle düşünülemez çünkü ilgili şu bağıyla çelişir, böyle düşünüyorsam, bunu ilişki, bağıntılarıyla ortaya koyup gerekçeleri sunmam gerekir vs.) ve bu kavram olay, olgulara dair de ortada 1 düzine ve bunların da %90'ının saçma, %9'unun da safsata-hatalı varsayım olduğunu bilirse, izah ederken tümünü gözeterek yapar. üzerinde 500 sayfa kitaplar yazılmış konular işleniyor, en nihayetinde kitaba bakıp, son sayfasında ulaştığımız varsayımı alıp, bu kitaba ne gerek var, sonunda söylemişsin işte, söyle ve çık denemez, o yargıyı anladıysan, o 500 sayfa izah, veri sunumu, dayanakların sergilenip, izahı sayesindedir.

Örneğin A kişisi çıkıp kuantum deneylerini yorumluyor; diyor ki, parçacıklar var olup yok oluyor, efendim işte su'da oluşan kabarcıklar gibi -paşalarımız yargıya varmış, popüler bilimci modern mitolojistlere GİZEMLİ-SIRLI bir pasta sunmuş bile!. İşte bunu diyen ya OTORİTEYE, STATÜKOYA YARANMAK İÇİN çalışan bir menfaatçi, ya POPÜLER BİLİM ADI altında üretilen LAFAZANLIĞIN yiyicisi, ya da gerçekten ahmaktır, maldır, hakaret olarak söylemiyorum, ahmaktır. Bir de elştiremeyenler vardır, düşünemeyenler, kişisel kariyer ya da OTORİTE, STATÜKO bu saçma yorumları YARGI haline getirmiş, eleştirsem, farklı görüş sunsam DALGA GEÇİLİR diye. Aynı olguyu ben farklı yorumlarsam; yukarıda ifade ettiğim deneyden ve üzerine yapılan o fakir yorumdan habersiz olduğum anlamına gelmez ve dönüp bu kişinin söylediğini bana link olaraka atıp, bak ne demiş, BUNU KABUL EDECEKSİN! diye gelmenin de bilinçli bir tutum olmadığı açıktır, irdeleme derinliği veya yeterli veri deposu-bilinci yoktur, sadece yargılara bakıp, biat edip çıkmıştır ve bu durumunu görmek yerine muhatabanın farklı düşünmesinin sebebinin, muhatabanın konuya dair hiç bir şey bilmediği önyargısıyla, kendi biatını pekiştirmiştir, gerkeçesi sanmıştır. (bu bağnazlıktır, hepimiz, bir çok konunun cahiliyiz zaten bunu bilmek önemli, aksi bağnazlık olur).

Diyelim ki ışık vasıtasıyla görüyoruz, cisim belirli frekanslarla ışıma yapıyor -demek ki ortam dalgalı!-, böylece o cisim sadece FAALİYET halinde iken tespit edilebilir. 100 metre ötede, zifiri karanlıkta sinyal veren bir araç gibi, sinyal aldığınızda o araç var, almadığınızda yok olmuş olmuyor... Bilim böyle yapılmaz, deney böyle yapılmaz, DENEYLERİN İMKAN VE OLANAKLARI, ortamı(koşulları da içindedir) her yorumda daima 1. maddeye konmalıdır. Kaldı ki, bilimin gözlem, deney zemini veri edinim zeminidir, buradan YORUM DEVREYE girer, bu bağlamda da KISTAS AKIL-MANTIĞA ve elbette bilimsel kriterlere uygunluğu, bağlayıcı tüm ilişki, etkileşimlerle de tutarlı olması gerekir. Şu anda bilim %1, ticari SEKTÖR, menfaat, ideolojik körlük, statüko, kariyer, menfaat, etkileşim kasma-popüler olma namına vs. biçimiyle istismarı ise %99 ve %99'u bilim falan değil. Nobel ödülü vb. türünde ödül vermek tümü de saçmalık, statükonun gölgesidir, medya ağı, sermaye stoküko'nun elinde, neyse konu bu değil, ama resmen ortaçağın META egemenliğiyle başka bir türü. Bu deneyler öyle herhangi bir cismin GÖZLE GÖRÜLMESİ gibi bir imkan sunan deneyler değil, olamaz da -çünkü belirli bir düzey etkleşime bağlı, daha alt frekansları -faaliyetleri- algılama şansı yok-, etkilere, alıcıların verdiği tepkilenme, yani bir nevi tetik çerçevesinde veya bıraktığı emareler, yaptığı girişimler, titreşimler vs. ile.
Şu da savunma değildir-> bir yorumun saçmalığını ortaya koyuyorum kişi dönüp diyor ki, görmüyor musun teknolojiyi, faydalarını, yok bu adamlar orada uğraşıyor vs., bu da safsatadır, insan ateşin ne olduğunu bilmezken ateşi kullanıyordu, kütle çekimi bilmezken faydalanıyor, debi nedir bilmezken su değirmenleri işletiyordu vs. değil mi? Yani bir şeyi keşfetmek başka bir şey, o şeyin nasıl anlam kazandığını anlamak-açıklamak başka, burada safsata, akıl-mantık dışı üfürükler olmamalı, yoksa keşif bir çok yarar sağlar doğru, ama ikisi birbirine karıştırılmamalı...

Neyse, kişisel bir tavrım yok, kişi bana hakaret etmiş yok efendim şöyle demiş, bunlara hiç takılmadım, takılmam da, forum örnekleriyle doludur, şikayet de etmem, etmemişimdir, beni sadece konuya dair söyledikleri ilgilendirir, dönüp cevap vereceksem yine onlara veririm...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (28-04-2024 Saat 19:50 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #65  
Alt 28-04-2024, 15:55
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.699

Onur Üyeliği 

Standart

Madde konusu açısından da, ne NASA ne de günümüzün Big Bang merkezli OTORİTE merkezleri, bu konularda tutarlı ve dürüst davranmıyorlar. Şöyle bir kuralımız hiç olmadı; "Madde kütlesi olandır", bu yalan, hiç bir kaynağa gereksinimim yok, düpedüz yalan diyorum, çünkü işlerine geliyor.

Kütleden söz ededebilmek için ihtiyaç duyacağımız en temel faktör NİCELİKTİR. Maddeyi kütle üzerinden tanımlamaya kalkmak hem totoloji hem de tanımlarda uyulması gereken kriterlere, akıl-mantık çerçevesine uymaz(ki bu forumda bunu 5-6 kez zaten dile getirmiştim). Bu tanım cisimlere dair bir anlam ifade edebilir, bu zeminde cisim kelimesini kullanmıyoprum, form-yapı diyorum.
Madde kütlesi, madde miktarı olan bir büyüklüktür(nicel miktar ve nicel iş'e dayalı ifadeler) vs. vs. vs.dir-> gibi bir tanım totoloji, hatta saçmalık. Bana, 1.000 tane bile olsa, maddeyi, kütle temelli tanımlayan link vermek, otoritiye başvurmak anlam ifade etmiyor, zaten yanlış tanımladıklarını söylüyor, izah ediyorum, biliyorum ki itiraz etmişim. Buradaki safsata nedir? İZAHIMA bakmak yerine, bana yanlış olduğunu bildiğim linki vermek sadece safsatadır, yanlışı otoriteye başvurarak kabul etme hatasıdır da...

Yine bu başlıkta söyledim, tartışmalarda kaynak verip, şu demiş, bu demişe yönelmek "Argumentum ad verecundiam" safsatasıdır, bu safsata olmasa bile hiç bir tartışmada bunu bu biçimde yapmadım, çünkü yanlış olduğunu, hukuku da zedelediğini biliyorum, kaldı ki tartışanların bir beyni yok mu, düşünüp, irdeleyemiyor mu?. Muhataplı tartışmalar başka bir şeydir, bir tez, araştırma, bir konu üzerine makale vb. kaynağa başvurmak başka. Yani NASA, MASA, madde => kütlesi olan demiş diye bu doğru olmuyor, bu zaten düpedüz totoloji, hatta daha beter, püsküllü saçmalık.

Madde spesifik olarak TANIMLANAMAZ, bu öznel bir durum değil, bu bir olgu durumudur Madde cisimlerin, form-yapıların, bağlı ilişkiler, hareket, etkileşimlerden açığa çıkan türlü kuvvetlerin vb. vb. MUHTEVASIDIR... Çünkü; bizim tüm kavramlarımız, işaret edip isimlendirdiğimiz, ETKİ-TEPKİ zemininde -VERİ-, madden olan ne varsa edindiğimiz verileri yorumlamakla ilgili ve elbette FORM-YAPILARA(madden açığa çıkan yapılar) dairdir. Madde ancak FAALİYET halinde farkedilendir, ancak şu ya da bu diye özel bir sıfatla tanımlanamaz ve faaliyetler salınım gösterdiğinde-ki bu kaçınılmaz-, salınım aralıklarına bakılarak(etki alınamadığında), madde bir var oluyor, bir yok oluyor denemez, bu da bir diğer saçmalıktır...

Madde'yi "parçalanamaz en küçük yapıtaşı ->atomdur" esasıyla, olabildiğince spesifik tanımlayan Demokritos'dur, ama O'nun tanımı da çarpıtıldı. Bizimkiler, atom parçalanamaz en küçük yapı taşıdır derken, BİR FORM-YAPIYI atom olarak tanımladı, FORM-YAPILAR NASIL PARÇALANAMAZ, akıl-mantık dışı değil mi? Oysa Demokritos'un atomu form-yapı değil, parça içermez ve bu sebeple parçalanamaz. Elektron, proton, nötron demişsek, burada bir form-yapı söz konusu, bunlardan birisi sistemden ayrılsa ne olur? Temel madde ise o parçacıkların(form-yapının, form-yapılarının) muhtevasına denir.

Evrende gördüğümüz, duyumladığımız ne varsa, muhteva maddedir, ancak bu GÖZLE görmek anlamı ve zorundalığı içermez, biz ancak ve ancak maddeyi, faaliyet halinde -ETKİ-TEPKİ halinde ve elbette bunu algılabildiğimiz oranda- bir yere ve belirli bir seviyeye kadar- fark edebiliriz... En küçük yapı taşının yükünden söz edilemez, zira başka parça içermez, ancak bu, parçalar arasındaki ilişkinin açığa yük çıkartmadığı anlamına gelmez. Parçanın yüksüz olması başka, ilişki ağı veya form-yapıca bir araya gelmeleri durumunda açığa etki-tepki, iş ve işin kapasitesi olarak enerjji olgusunun çıkması başkadır(çünkü A+A = A2 olmuştur dolyısıyla A yüksüz olsa bile A2 yüklüdür ve bizim görece ölçütüğümüz değerler, büyüklükler, iş(kapasitesi=enerji) dediğimiz de o yükle ilgilidir). İşte biz neyi tanımlıyorsak, o form-yapılara dairdir, neyi tecrübe ediyorsak da o yapılar ve ilişki ağlarınca açığa çıkan görece ve çok çeşitli etki-tepkiler, ölçeğiyledir. İsimlendirmelerimiz, tanımlarımızı da farklı kılan yine ilgili ve görece etki-tepkinin şiddeti, etkile-n-me biçimi vb. ile ilgilidir.

Kısaca önce de söylediğim gibi, -bu bir METAFORDUR -uzayı sıkı bir un deryası gibi düşünürsek, biz el yordamıyla -ETKİ-TEPKİYE dayalı bir biçimde görece etki-tepkisini alabildiğimiz, tepki verebildiğimiz veya tepki verebilenler-yansıtabilenler ölçekli form-yapıları görerek hareket eden, özneleriz(madden düşünürsek->form-yapılarız), ne mavisi, ne kırmızı, sarı, yeşili, ne aydınlık, ne karanlık tüm bunlar sadece, ama sadece aldığımız etkilere dayalı yaptığımız yorumlardır(görmektir). Un deryasında balık, gezegenler vb. büyük parçalarla balina gibiyiz, içimiz de, dışımızda O unla dolu, iterek, çekerek ilerlediğimiz gibi, o un bizzat içimizden geçiyor, içimiz, dışımız un, biz undan meydana gelmiş görece birleşen parçaların olşturduğu form-yapılarız. Yani bir cisim hareket ederken bile aslında un'da hareket ediyor, yani o un, içinden de geçiyor haliyle iç, dış farklar, iç,dış etkileşim farkları vb, bir dolu görece yük farklılıkları, etki-tepki ve yayılım, alımları, hissedilir, hissedilmez vakum an ve alanları vb. de yaşanıyor, bizler tümünü de edinebildiğimiz etki oranıyla isimlendirip, bağlamıyla tanımlıyoruz.

Bu ifadelerim namına benden kaynak istemeyin, bu benim görüşüm-düşüncem ve genel, geçer 1-2 kavramı da zaten kullandım, illa detaya da inmedim-, kendi, kendimin kaynağı da değilim, ifadelerim gerkçeleriyle, dayanaklarıyla ortada, eleştirmeniz için kaynaktır bu ve eleştirilebilinir tüm detayları akıl-mantıkla bağdaşan çerçevede, gerekçeleriyle sundum zaten.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #66  
Alt Dün, 04:47
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.699

Onur Üyeliği 

Standart







Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:21 .