Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 24-10-2004, 01:48
ella ella isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Oct 2004
Mesajlar: 154
ella - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart "ayın yarılması" hikayesindeki bilgi yanlışları

Bu sitede "Ayın yarılması" ile ilgili bir sayfa düzenlenmiş ve bazı hadisler bu sayfada kullanılmış. Yine bu uydurma hadislere dayanarak bazı yorumlar yapılmaktadır
Ayın ortadan ikiye yarılmasıyla ilgili o hadisler hakkında benim hiç bir şüphem yok. Onların hepsinin uydurma olduğunu ve yerinin çöplük olduğundan oldukça eminim. Bir çok hadis gibi bu tarz hadislerin hiç birine inanmıyorum. Bu hadislerin tümü peygamberimizden yüzlerce yıl sonra yazılmış ve bir çoğu o dönemin kargaşası içinde uydurulmuş hadislerdir. Peygamber adına uydurulan “ay yarılması “ hikayesi de peygamberimizi insan üstü bir varlık gibi göstermek için uydurulmuş hadislerden birisidir.
Kuran bu konuyla ilgili bir ayet vardır. Fakat bu ayette hadisler doğrultusunda meallendirilip anlamlandırılmaktadır. Gerçek anlamı ise çok daha farklıdır. Bu ayet kamer suresinin 1. ayetidir.

54/1- Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve ay yarıldı.

Bu ayet bir çok meal de yukarıdaki gibi verilmektedir. Birincisi Kuran’da gelecekle ilgili olan olaylar bazı yerlerde geçmiş sigasıyla anlatılmaktadır. Burada yer tutmaması için onlara fazla yer vermeyeceğim. Ama cehennem ya da cennetle ilgili ayetler bakarsanız bir çoğunda sanki geçmişti yanmış gibi bir anlatım vardır. Bu Arap dilinin bir özelliği.
İkinci ise “yarılma” “İnşakka” ifadesi yanlış anlamlandırılmaktadır. “İnşakka” kelimesi öyle hadislerde söylendiği gibi iki yarılıp ayrılma değildir. Örneğin tohumun yeri yararak çıkması bu kelimeyle ifade edilir. Bu ifade 80. surenin 26. ayetinde bu şekilde kullanılmaktadır. Ya da ölülerin gömüldükleri toprakları yararak çıkmaları anlamında 50. surenin 24 ayetinde kullanılmaktadır.
Yerin çapalanması için de bu kelime Arapça da kullanılmaktadır. Sonuç olarak Bu ayette ifade edilen bilgi gelecekte ayın toprağının yarılacağı ( İkiye bölünmesi değil , tohumun yeri kabartarak yarması gibi) yada çapalanacağıdır. 1969 yılında Uzay ilk defa gidilmiş ve ay toprağı örnek alınırken astronotlar tarafında çapa benzeri bir araçla çapalanarak örnek alınmıştır.
Arap harfleriyle ilgili bir ebced hesaplama yöntemi vardır. Yani Arap harflerinin her birisinin sayısal bir değeri vardır. Bu ayetteki harflerin sayısal değerlerinin toplamı da 1969 değerini verir. Bu rakamın Apollo 11 uzay aracının ilk defa insanlı olarak ay yüzeyine indiği ve ay toprağından çapalanarak örnek alındığı yıldır.
Tabi bunlar sadece bir tefsirdir. Burada önemli olan nokta Kuran ayetlerinde o uydurma hadislerde anlatılan olayları onaylayan ya da destekleyen bir ifadenin olmadığıdır. Kuran’da uydurma hadislerde iddia edildiği gibi ayın ortadan ikiye bölünüp ayrıldığı yönünde hiçbir ifade yoktur.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 25-10-2004, 15:10
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Ella,
Kamer Suresinin 1. ayetini yazmışsın ama 2. ayetini yazmamışsın. Sanırım iddialarını çürüteceğini düşündüğünden dolayı yazmadın. 1. ayeti daha iyi anlayabilmek için 2. ayete de bakmalı (çeviri elmalılı hamdi''nin):
"HALA BIR MUCIZE GÖRSELER, YÜZ ÇEVIRIP: "SÜREGELEN BIR SİHİR!" DERLER."
Bu ayetten çok net anlaşılıyor ki 1. ayette bahsedilen ayın yarılması olayı , çoğumuzun anladığı gibi gerçek anlamda bir yarılmadır.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 27-10-2004, 11:16
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

demek kuranın birde müneccimlik yanı var.......
hani geleceği bir tek allah bilirdi?
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 28-10-2004, 23:24
ella ella isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Oct 2004
Mesajlar: 154
ella - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Bu nasıl bir mantıktır.
Zaten Kuran ayetini Allah söylüyor. Dolayısıyla geleceği bilen de Allah''tır. Bu eleştiriyi yapan okuduğunu anlıyor mu bilmiyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 29-10-2004, 12:22
ben
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

şöyle bir mantık,

madem allah kuranda aya gideleceğini bildirdi,
neden müslümanlar aya gitmedi?

gelceği bildirildiyse yada gelecek değişitirelemeyecek kadar kati ve kesinse neden insan oğlu uğraşıp duruyor?

gelecek revize edilebilirmi?
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 29-10-2004, 12:30
ella ella isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Oct 2004
Mesajlar: 154
ella - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Herhalde yukarıdaki söylediğinin mantıksızlığını sen de anladığın için yorumunu değiştirmişsin.
Allah aya gidileceğini söylüyor. Müslümanlar gidecek demiyor.
Ayırca kader konusunu soruyorsan, bu zamansızlıkla ilgli bir olay. Allah zamanları üstünde, tüm zamanı kapsayan bir varlıktır. Onun geçmiş ve geleceği bilmesi senin bir insan olarak zaman içinde yaşamını bağlamaz. Sen zamana bağlı bir canlısın ve buna göre yaşarsın. Kısaca olay bu.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 29-10-2004, 12:49
ben
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

çok hayal perestsiniz ella hanım,buradaki her kezin fikirleri üzerine hayal kurmaktan bıkıp usanmıyorsunuz........

mentığımı değiştirdiğimi hiç fark etmedim, yoksa siz benim düşündüğümü benden iyimi düşünüyorsunuz?

kuranda aya gilecek diye bir şey yazılması yada ima edilmesi mümkün değil zira kuranın bilim ile yakından uzaktan ilgisi yok.

''''kıyamet vakti yaklaştı ay yarıldı''''
ifadesinde, belliki nostradamus kehantlerinden öte giden bir anlam yok.........
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 01-11-2004, 19:33
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Ella,
Yazdıklarının, Kamer Suresinin 2. ayeti ile ilgili bağlantısı hakkında yukarıdaki sorumu yanıtlamadın. Neden?
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 02-11-2004, 02:44
ella ella isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Oct 2004
Mesajlar: 154
ella - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Merhaba Cem,
Çok alakasız bir iddia olduğu için aslında cevap yazmadım. O kadar çok mantıksız sorular oluyor ki. Tekrar sorduğun için bu sefer yazıyorum.
Eğer ikinci ayete bakarsan buradaki ifade geçmiş için değil geniş zaman için söylendiğini görürsün.
Senin dediğin gibi buradaki mucize kelimesi ayın yarılmasını niteleseydi, geçmişte bu mucizeyi gördüler ve bundan yüz çevirdiler diye anlatırdı. Burada genel olarak inkarcıların mantığı vurgulanır. Zaten birinci ayette ayın yarılması da bir mucize olarak da belirtilmemektedir. Sadece kıyametin yaklaşmasına bir alamet olarak vurgulanır. Yani gelecekle ilgili bir olaydır.
Bu üslup genel olarak Kuran’da vardır. Bu Arapçanın bir özelliği aynı zamanda. Bak sana başka bir örnek söyleyeyim:

39/68- Sur''a üfürüldü; böylece Allah''ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.
39/69- Yer, Rabbi''nin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar.
39/70- Her bir nefse yaptığının tam karşılığı verildi. O, onların işlediklerini daha iyi bilendir.


Burada Sur’a üfürülmesi gelecekte olacak bir olaydır ama geçmiş zaman kipi kullanılarak anlatılmıştır. Bu tarz onlarca Kuran’dan örneği sana verebilirim. Bunların hepsi gelecekte olacak olaylardır. Fakat geçmiş zaman kipiyle vurgulanmıştır.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 02-11-2004, 14:35
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Örnek verdiğin ayetler geleceğe yönelik olmasına rağmen, geçmiş zaman kipi ile yazılmış olması Kuran''ın ne kadar bozuk gramer ile yazıldığını, dolayısıyla da aslında tanrısal değil, insani kaynaklı olabileceğine dair bir delil olamaz mı? Bu seçeneği neden düşünmüyorsun. "Tanrı" şöyle yazsaydı 39/68. ayette daha doğru olmaz mıydı:

Sur''a üfürülecek; böylece Allah''ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverecek. Sonra bir daha ona üfürürecek, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar olacaklar.

Gördüğün gibi ben aciz kul bile Kuran''daki ayetin daha anlamlısını yazdım, gramer bozukluğunu düzelttim. Şimdi benim bu düzelettiğim ayet gibi yazsaydı da insanlar arasında anlam kargaşası olmasaydı daha iyi değil miydi? Bunun edebiyatla da ilgisi yok. Gelcek zaman kipi kullanıldığında edebiyat yapılamıyor mu? Daha da önemlisi tanrının birincil görevi edebiyat yapmak mı yoksa gerçekleri en yalın şekilde anlatmak mı?
Bazı ayetleri dayanak gösterip Kamer 1. ayetin de benzer olduğunu ileri sürmek mantıklı mı? Bu ayette gerçek anlamıyla kullanılmış olamaz mı?
Ayrıca 2. ayette kullanılan zaman kipini gerçek anlamıyla alıyorsun ve bence bu şekilde keyfiliğe sürükleniyorsun. 1. ayette edebitay yapıldığını 2. ayette gerçek anlamın geçerli olduğunu iddia etmek keyfiliktir bence.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:30 .