Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 22-07-2010, 20:41
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger nihilist;

Yukaridaki aciklamamda, yasanan yasam, kavramdir zaten. Ama, yasatan ve yasayan, kavramla ifade edilendir.

MADDE BIR KAVRAMDIR. Insanoglu kendisini madde kavrami ile M.O 4000 yilinda tanistirmistir. M.O. 5000 yilinda ve daha once madde var miydi?

Aksini dusunuyorsan, ortaya koy.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 22-07-2010, 23:23
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

sevgili evrensel

ben kavramların kendileriyle ilgilenmiyorum.
işaret ettikleriyle ilgileniyorum.
sen ne dersin MÖ 4000 yılından önce madde varmıydı.

aslında bu sitede beni en çok anlayabileceğini düşündüğüm adamlardan birisin.
dostum inattan mı yapıyorsun yahu.

madde dediğin şu evrende bir şekilde varlığını duyumsadığın ne varsa onu işaret eden bir kelimedir.
madde kelimesinin nesini tartışalım ki.
maddenin doğasını konuşmaya çalışıyorum ben.
madde değişip dönüşerek formdan forma geçerek her aşamada yeni nitelikler üretiyor.
şu kadar atom belli biçimdeyken sadece taş olarak varlığını ortaya koyuyor.
aynı atomlar başka biçimdeyken mesela bir kanguru oluyorlar.
elbetteki kanguru ile taş arasında nitelik farkı var.
derken aynı madde başka bir formal biçimde insan oluyor.
bambaşka nitelikler ortaya koyuyor.düşünceyi kavramı üretiyor.
üreten de üretilen de madde hakkında ve maddi süreçlerin sonucu.
o halde bu nitelikler ve form arasındaki bu ilişki maddede içkindir.

ve biz çevremizdeki bir kayaya baktığımızda hangi formda nasıl nitelikler ortaya koyabilme potansiyellerine sahip olduğunu kestiremeyiz.

bunu anlamak en çok senden beklenirken nedir bu durum açıklamak zor.
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 22-07-2010, 23:38
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger nihilist;

Kavramlar isaret etmezler, isaret edenle ozdeslestirilmislerdir. Dolayisiyle, kavrami, isaret edeni ve uzerine isaret edileni, yani uclemi; dogal dusuncenin siradan beyni ile cozemzsin. Cunku uclu bir ic icelik ve karsitli ve de ikilem olmak uzere de dortlu bir ozellik soz konusudur. Tum bunlari da ortaya koyan insanoglu monologudur.

Ortaya koyumu da, !?, yani vari algilanan yansinin, kavram ile ozdeslestirilerek, yansitilmasidir. Bu da bir turevdir, bilgi ya da ogretidir.

Yani var la esitlenen yansi, kavram ile yansitilmistir. O yuzden, zaten; seyin kendisi kendisini ortaya koyamaz, ortaya koyum, ortaya koyan ve ortaya koyulan icicedir ve bu uclu ic iceligi gerceklestiren de insanoglu monologudur. Ustelik uzerine gerceklesen bu uclu ic icelikten, yansisi var ile esitlenenin, rolu yoktur.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 23-07-2010, 00:05
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

çanakkale boğazına geldik galiba.

neyin varlığı üzerine konuşulabilir sayın evrensel.
bana varlığından bahsedilebilecek olanın ne olduğunu söyleyin.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 23-07-2010, 00:40
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger nihilist;

neyin varlığı üzerine konuşulabilir sayın evrensel.-nihilist-

Insanoglu turu ve birinin. Cunku kendi dahil, herseyi ortaya koyan, insanoglu turu ve birinin monologudur. O yuzden de tek KENDISINI KENDI OLARAK, KENDI ADINA ORTAYA KOYABILECEK INSANOGLU TURU VE BIRIDIR. Ama, simdiye kadar dogal dusunce temelinde de koyamamistir. Cunku kendi yoktur, ortaya, soyut/somut, insanoglu urunu olarak (etik), ya da insandisi olarak (metafizik) attiklari vardir.

Iste, insanoglunun diger ortaya attigi her varlik temeli, insanoglu birinin bolunmez butununde birlestirilmistir. Iste bu butun de, Hayat, Yasanan-Kavram
Yasayan-Fiziksel/kimyasal yapi
Yasatan da-Dusunce ve soyutlama yetisidir.

Bu ucu bir arada olmadan, HAYAT OLMAZ. Yani, ne madde ne baska birsey HAYATA GECEMEZ, ISIMLENDIRILEMEZ, KAVRAM ILE OZDESLESTIRILEMEZ. Cunku, Madde'yi hayat anlaminda kullanan, yasatan INSANOGLU DUSUNCESI VE ONUN SOYUT/SOMUT SOYUTLAMASIDIR.

Oyuzden de insanoglu uclu bir iciceliktir, madde, dusunce ve kavram. Bunlarin, biri olmadan, digeri ortaya konamaz. Ustelik maddeyi de, dusunceyi de, kendini de ortaya koyan kavramdir. Kavram insanoglunun ortaya koyum yontemidir. Kavramla ozdeslesen, ortaya koyulandir, ortaya koyan da insanoglunun isaretidir.

Iste o yuzden, beyin yansiyana !? isareti ile, yani var ile, algida gebe kalir ve bu yansiyani, kavram dogumu olarak yansitarak, dile getirir. Iste madde kavrami bunlardan biridir, turevdir ve bilgidir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 23-07-2010, 01:34
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

şimdi sen maddeden ayrı ve bağımsız olarak, düşünce ve kavram diye bir varlık alanı mı tanımlamaya çalışıyorsun.
dindarların karşısında materyalist, benim karşımda idealist mi takılıyorsun.
senin üzerinde konuşabildiğin ne varsa zaten maddedir.

madde kendini ortaya koymasa idi o yansıma da zaten olmazdı.
insanın ise ortaya koyduğu o yansımadır.
madde insanın zihnindeki yansımadan öncedir.
insanın zihnindeki ynsımayı ortaya koyması işin en sonu,
maddenin kendini ortaya koyması ise işin en başıdır.

senin kelimelerin de kavramların da üçlemelerin ve teslisin de somutu belirlemez.
ama somut seni belirler ve vareder.
sen bütünün sadece unsurusun.
atomlardan oluşuyorsun.
tamamen maddesin.
ve formunu sen belirlemedin.
bir süreç belirledi.
o süreç de maddenin hareketinin sonucu.
yani ne varsa maddeden ibaret.
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 23-07-2010, 01:55
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger nihilist;

şimdi sen maddeden ayrı ve bağımsız olarak, düşünce ve kavram diye bir varlık alanı mı tanımlamaya çalışıyorsun.-nihilist-

Hayir, herseyi, kendi de dahil; ortaya koyanin insanoglu faktoru oldugunu, ve bu ortaya koyumun monolog bir soyutlama oldugunu ve insanoglu turu ve biri dahil; bu ortaya koyumda ortaya konanin kendinin olmadigini ve ortaya koyum/koyan/konan ucleminin de, ic ice oldugunu (madde/dusunce/kavram; nesne/ozne/isim) ve bu ortaya koyumun faktorunun insanoglu turu ve biri, belirleyici olanin da, soyut/somut ve evrensel kavram oldugunu dolayisiyle, bu uclu temelin zamansal ilk ve once tartismasinin, insanogluna bir sey saglamayacagini ustelik insanoglunun kendisini ve birini ortaya koymaya engel oldugunu soyluyorum. Tum bunlarin da, bir turev oldugunu ve ogrenilmek/bilinmek icin ortaya kondugunu soyluyorum.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 23-07-2010, 06:19
paslıçivi paslıçivi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Feb 2009
Mesajlar: 3.080
Standart

bilimin size deklere ettiğini iddia ettiğiniz şeyi net olarak ortaya koymalısınız.
ancak o zaman neye bilgi dediğinizi anlayabiliriz.
sevgili nihilist..

bilmek ve inanmak arasındaki farkın farkındalığı o kadar önemlidir ki, bu bilince ulaştığınızda tüm bu kaostan, kısırdöngüden, tanrı, varoluş vs tartışmaların üstüne çıkıp insan temelli bir bilince sıçrama yaparsınız..

bilmek ve inanmak arasındaki farkın farkındalığı aydınlanmanın ta kendisidir çünkü..

bilgi: bilimin deklare ettiği, sınanabilinir, tekrarlanabilinir ve tüm dünya insanlığının tartışmasız hemfikir olduğu verileri bilgi ve bunun dışında kalan herşeyi inanç olduğunu algıladığınızda siz artık aydınlanmış bir insansınız demektir..

yukarda verdiğim bilgi tanımda en canalıcı vurgu; tüm dünya insanlığının tartışmasız hemfikir olması özelliğidir..


çünkü aslolan insandır, her türlü veri/data insan içindir.. bir veri insanlığı tek çatı altında toplayıp, birliğini sağlıyorsa, insanlığa hizmet ediyorsa, insanlığı bölmüyorsa, işte o veri/data bilgidir..

bunun dışında kalan herşey bilgi olmaya aday olasılıklardır sadece.. bilgi olmaya aday olmayan tek veri teizm düzeyi dinlerin sunduklarıdır.. ama ben bunu isterseniz sizinle tartışıp konuşurum.. yani dünyadaki tüm dinlerin nasıl bir saçmalık, derin uykuda bir rüya hali olduğunu gösteririm.. ama bunu gidip de bu teizm düzeyinde yaşayan bir insanla tartışıp konuşmam.. yani bir müslümanla bir budistle bir hinduyla bir hristiyanla bir museviyle bu tartışmaya girmem..

çünkü farkındayımdır ki; o insanın bilinaçıklığı ancak bu din denen olguyu alabilecek ve bununla tatmin olabilecek bir kapasitededir, daha üstüne müsait değildir.. bu insanın dinini yanlışlamaya çalışmak sadece o insanı üzer, kırar ve o kişi kesinlikle nonteizm(dinsiz) düzeyine çıkıp huzurlu bir yaşam yaşamaya uygun değildir henüz..

teizm düzeyinde bir insanla onun dini inancını tartışmak, yanlışlamaya çalışmak, uykuda güzel bir rüya gören insanı durduk yere dürtüp o uykusundan uyandırmaya yani o kişiyi huzursuz etmeye yarar, başka bir şeye değil.. ve bu durum aydınlanmış bir insanın yapacağı bir şey değildir, çünkü bu tutum insanlıkdışı bir tutum ve davranıştır.. aslolan insan denen canlıyı üzmektir, gönlünü kırmaktır..

nonteizm bilinaçıklığına çıkmış insanlar ise bu din denen derin uykudan uyanmış ama hala bu uykunun mahmurluğundaki insanlardır.. çünkü ateist, deist, panteist, agnostik dediğimiz bu insanlara baktığımızda bu dinden özgürleştiği halde hala bu dine inanan insanlarla büyük bir çatışma içindedirler..

çünkü hala zihinde yaşamaktadırlar.. zihinde yaşamak uyku mahmurluğudur..

teizm düzeyindeki insanların zihnini sadece inandıkları din doldurur..

nonteizm düzeyindeki insanların zihni ikiye bölünmüştür.. bir yarısı teizm diğer yarısı nonteizmdir.. işte ikiye bölünmüş bu zihin huzursuzdur, içerde bir kaos savaş vardır ve bir tanesi mutlaka baskın hale gelmek zorundadır.. ve nonteizme geçmiş kişinin bilinaçıklığı daha yüksek olduğu için teizm olan kısım tüm zihni doldurup tatmin edemeyeceği için nonteizm kısım teizm üstünde egemenlik kurmak zorunda ve onu defetmek zorundadır.. işte bu durum kişinin yaşamına teizm düzeyindeki insanlarla tartışmak, onların inandığı dini yanlışlamaya çalışmakla geçer.. ve tartışma/yanlışma işinde ne kadar başarılı olursa o kadar tatmin ve mutlu olur.. ve ikiye bölünmüş zihinde teizm kısmı zayıflamaya ve küçülmeye başlar.. artık nonteizm kısım hakimiyeti kurmuştur ve bir denge sağlamaya başalamıştır.. ama kişi zihinden arınmadığı sürece o teizm düzeyi din kişinin zihninin bir köşesinde duracak ve kişiyi sürekli irrite edecektir.. bu irritasyonun verdiği rahatsızlıkta işte böyle sitelerde bu insanlarla tartışmak ve dinlerini yanlışlamakla giderilmeye çalışılır.. o yüzden bu tarz sitelerde teizm ve nonteizm düzeyi bilinçaçıklığı insanlar arsındaki tartışmalarda soğukkkanlılık ve hoşgörü korunamaz ve mutlaka biribirlerine saldırılar hakaretler yaşanır.. ve işte tüm yapan da ayarlayan da ego dediğimiz modüldür..


ve nonteistlerin ikiye bölünmüş bu zihinlerinde teizm düzeyindeki din hangisiyle onunla çatışmak, savaşmak ve yanlışalmaya çalışmak zorundadır..

hindistandaki bir nonteistin zihni hinduizm ve nonteizm olarak ikiye bölünmüştür.. o yüzden ordaki bir nonteist hinduizmin altından girer üstünden çıkar..hindularla tartışır ve hinduizmi yanlışalamak için elinden geleni yapar, çünkü onun zihninde varolan ve onu irrite eden şey hinduizmdir.. hinduizm dışındaki diğer dinler umrunda bile değildir, çünkü daha çocukluğundan itibaren "kendi dini dışındaki diğer tüm dinler zaten batıldır/bozulmuştur" olarak yüklenmiştir.. bu durum dünyadaki tüm teizm ve nonteizm düzeyi insanlar için bir şablon gibi geçerlidir..


avrupaya amerikaya gidelim.. ordaki nonteistlerin işi gücü isa ve incildir.. çünkü zihinlerindeki nonteist dışında kalan teizm kısmı hristiyanlıktır.. ordaki nonteistler hristiyanlık ve musevilik dışında hiç bir dinle uğraşmazlar ve yanlışlamaya çalışmazlar.. çünkü onlara yüklenen zihinde museviliğn devamı olan hristiyanlık hakdindir.. islamı yanlışlamakla falan uğraşmazlar çünkü islam onlara göre zaten semavi bir din değildir, arap uydurması sahte bir peygamberin uydurduğu batıl bir dindir..

israile gidelim.. ordaki nontesitler de musevilikle uğraşmaktadır.. çünkü zihinlerinin bir kısmı musevi diğer kısmı nonteistdir.. israilin nonteistleri hristiyanlıkla islamla hinduizmle vs uğraşmazlar, yanlışlamaya çalışmazlar.. çünkü israilde yetişen bir insana musevilik dışındaki tüm dinler batıl olarak yüklenmiştir.. isa yalancı bir mesihtir, muhammed yalancı bir peygamberdir, bunlar daha çocukluğundan itibarn çocuğun zihnine böyle yüklenir.. o yüzden israilde nonteizm bilinçaçılığına ulaşmış biri musevilik dışındaki dinlerle kesinlikle uğraşmaz,onları yanlışlamaya çalışmaz.. onlar zihninde zaten yanlıştır batıldır..

gelelim islam ülkelerine ve türkiyemize.. burdaki nonteistlerin zihnindeki başlıca teizm dini islamdır.. islam ülkesinin nonteistinin zihninde iki kısım vardır.. islam ve nonteizm kısım.. o yüzden buranın nontesitleri de islamı yanlışlamakla uğraşmak zorundadırlar.. buranın bir nonteisti hinduizmi budizmi hristiyanlığı museviliği yanlışlamaktan tatmin olmaz.. çünkü zihninde bu dinler zaten ya batıldır ya bozulmuştur.. ve o yüzden zihinde bir yer işgal edip irritasyon/huzursuzluk yaratmaz..


farkındalık/aydınlanma dediğim bilinaçıklık düzeyi ise işte bu zihin denen illetten kurtulup tüm bu yazdığım tablonun farkındalığına varabilmektir.. artık ne teizmle tatmin olan, ne de teizm/nonteizm diye ikiye ayrılmış bir zihin yoktur aydınlanmış insanda..

aydınlanmış insan zihinsizdir, küçük bir çocuk gibidir, doğduğundaki kadar saf bir bilince sahiptir ve kendine yansıyan evren varlığı tüm atalarının ona yükleyeceği zihinden arınmış olarak inceler sorgular.. ataları şimdiye kadar sadece tanrı soyutunu yaratabildikleri için ve bu aydınlanmış beyin bu zihinden arındığı için artık onun için tanrının hiç bir anlamı yoktur.. varlığı/evreni incelemede, okumada, sorgulamada tanrıdan bağımsız bir özgür pencereden bakar.. ve sonsuz sayıda olasılık olabileceğini görür.. yani gerçek=1/sonsuzdur.. ve bu sonsuz sayıda olasılıktan hiçbirini sahiplenip sabitlemez.. yani ne derin bir uykudadır ne de uyku mahmurluğundadır..

bilincine yansıyan bu evreni/varlığı zaman/mekan/nitelik/nicelik olarak teke indirgeyemeyeceğini..

yani 1/sonsuzu=bilinemezi 1/1=1 e indirgenemeyeceğini farkeden kişidir..

ve tüm dünya insanlığının bu 1/sonsuzu zihinlerinde 1/1' e indirgeyip, zihinlerinde yarattıkları bu sahte 1 yüzünden birbirlerini yediklerini, insanlıkdışı bir yaşam sürdüklerinin farkındalığına varan kişidir, aydınlanmış insan..

aydınlanmış bir insan kendisine yansıyan varoluşun bir gizem/sır olduğunun farkındalığına varıp buna teslim olan kişidir..


Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 23-07-2010, 07:01
paslıçivi paslıçivi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Feb 2009
Mesajlar: 3.080
Standart

işte insanoğlunun en büyük hastalığı, derdi bu zihin dediğim şeydir.. ve zihin denen şey benliktir/egodur..

yenidoğan bir insan yavrusu zihinsizdir, benliksizdir.. ama dünya geldiği zaman ve coğrafyadaki insan olan ataları/ebeveynelri tarafından doğduğu andan itibaren bir zihin bombardımına tutulur..

yetişkin bir insan olana kadar bu zihin katman katman artar.. bu zihnin içinde sadece o zaman ve coğrafyanın dini öğretileri yoktur, milli/etnik yapı, ahlaki yapı, siyasi görüş vs aklına gelebilecek ne kadar insaneliyle üretilmiş soyut varsa hepsi vardır..

ve o savunmasız insan yavrusunun bu zihni reddebilme şansı/gücü yoktur.. çünkü yaşamda kalması gerekmektedir ve atalarına muhtaçtır.. ataları onun yaşamda kalmasını sağlayacak beslenme, barınma, dış tehlikelerden koruma gibi primer ihtiyaçlarını sağlaması karşılığında bu zihni bu yavruya giydirir/dayatır..

yetişken çağa gelen bu insan yavrusu artık bir program/zihin yüklenmiş bir robot gibidir.. dünyanın hangi zaman ve coğrafyasına giderse gitsin bu zihni/programı/benliği beraberinde götürür.. ve gittiği coğrafyada bambaşka bir zihin/egoyla karşılaşıp bir kaos/çatışma yaşamaya mahkumdur..

zihin/ego bilincin üzerinde kara bir bulut gibidir.. karabulut yüzünden gökyüzünü göremezsin, o karabulutun içinde yaşamaya mahkumsundur, nereye gidersen git..

islami bir ülkeden tanrısız bir din olan budizmin hakim olduğu uzak doğuya git, yine bu allah ve cennet cehennem illetinden kurtulamazsın.. oysa ordaki budistlere baktığında ne allah ne cennet cehennem umurlarında bile değildir.. çünkü onlara yüklenen zihinde evren sonradan varolmamıştır, kadimdir, yani ezelden beri vardır ve ebedi olarak varolacaktır.. o yüzden yaratıcı tanrı kavramını, cennet cehennem kavramlarını algılayamazlar.. onlar sonsuz bir varlık ve sonsuz bir yaşam olduğunu zannederler.. ama sen şayet nonteizm düzeyinde isen orda budizmle değil hala islamla uğraşmak zorundasındır.. çünkü zihindeki savş devam etmektdir.. istersen aya marsa git o zihin seninle her yere gelir..

zihinden/egodan arınmadığın sürece ya derin bir uykuda(teizm düzeyi) ya da uyku mahmurluğunda(nonyteizm düzeyi) yaşamak zorundasındır..

yani mesele tanrı, varoluş, cennet cehennem falan değildir.. tüm mesele sen farkında olmadan sana yüklenen zihindir/egodur..

ve bu zihin/ego dediğim şey beyin dediğimiz organda somut bir takım değişikliklere neden olur.. somut derken fiziksel demiyorum, nörokimyasal diyorum.. beynin nörokimyası çok değişir.. o yüzden bir insan okuyarak, araştırarak düşünerek bu zihinden kurtulamaz, sadece beynine soktuğu inputlar yüzünden biraz biligilenir ve yaşamı evreni sorgulamaya/uyanamaya başlayıp huzursuzlanır.. o yüzden eğitimsiz cahil insanların çoğunluğu teizm düzeyinde biraz daha huzurlu yaşarken, eğitimli zeki insanlar nonteizme düzeye ve huzursuzluğa daha yakındır..

ama sonuç itibariyle eğitimlisiyle, cahiliyle, teizmiyle nonteizmiyle herkes zihinde/egoda yaşar.. ve aslında bu tam bir cehennemdir, çünkü yegane değerli olan yaşam ıskalanmaktadır..

egodan/zihinden arınmak ise tam bir cennetdir.. çocukluğundaki o sorumsuz mutlak mutluluğa erişirsin.. hiç bir şey bilmediğinin farkına varırsın ama bu seni rahatsız etmez, aksine küçük bir çocuk gibi aşırı meraklı olup sürekli soru soran, varoluşu okuma dediğim algı/sezgi dünyasına girersin..

ve bu bilinçaçıklığı insan olma yolunda devasa bir adımdır.. çünkü diğer insanlarla alıp vermediğin hiç bir kavgan dövüşün kalmaz..


Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 23-07-2010, 18:01
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger paslicivi;

Ego-dogumdan itibaren herturlu verilen ve kisice, unconscious, yani bilincsizce, farkinda olmadan alinan ve uygulanan, ve kisiyi, kisinin kkendisinin degil de; verilenlerle, yani subconscious yonlendirilip, yaptirima kosulmasidir-verilen, alinan (sahte, yapma, uydurma, oturtma v.s.) bilinc, toplum bilinci, yaratilmis (insanoglu verileri eliyle, ya da tanrisi eliyle) kisi

Self (individual)-kisinin kendi degerlerini kendine verdigi, conscious, yani bilincli ve farkindalikli kisinin kendisinin kendini yonlendirdigi ve kendi yasamini kendi adina yasadigidir.-Kendinin bilinci, bu bilinc egosal da, selfsel de olabilir. bireyin ya birey, ya da bireyci ve bencil bilinci. Kendi kendini kendi oldurma bilinci.

self (humanal) Eger, individual self bilinci, birey bilinci olarak, insanoglu turunu de bir butun olarak kapsarsa, self; oz bilinc olur. Insanoglu birinin, tur butunlugu, birligi, yani birin tursel bilinci.

Saf bilinc (varolus/norokimyasal yapiya teslimiyet bilinci), sence hangi katagoriye girer, self mi, ego mu? neden ve nasil?

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Uyku sargon İslam 19 16-04-2013 21:26
Derin provakasyon Soda Politika 5 13-12-2009 03:03
Materyalizm ve Diyalektik Materyalizm nedir? Felsefeci 87 Felsefi Tartışmalar 16 10-06-2009 10:58
Güçlü Hafıza İçin, Yeterli Uyku Gerekiyor Ayejj Biyoloji 3 02-03-2009 17:06
İdealizm ve Materyalizm Üzerine Felsefi Tartışmalar 11 26-05-2008 02:41

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:18 .