Araplarda "el ilah" ya da "al ilah" panteonda tahtda oturan tanrıdır, Allah tanrıça da değildir, dişide değildir. Öteden beri, önce Sümerde Enlil(Panteonun başı), Babilde Marduk(Hammurabi dönemlerinde Panteonun başı ve işin özüde, sırrıda Baal'in ta kendisi, reenkarnasyon!) ve yine tarihteki tek tanrı vasfı yüklenmiş olan tanrı!. M.Ö 1500 lerde)
Ve öte yandan çeştli iddialardan biriside Baal'in,
al ilah olması, ve anlamının da bağ ilahı! olması...
Yani eni, sonu varacağımız yer Sümer ve babil ile gelip devam eden bereket kültüdür ve ana tanrılar bereket kültünün merkezi tanrılarıdır.
Ağaç, yemiş vb unsurlarla bolca karşılaşabilirsiniz, lakin birisi dal dedi diye dal tanrısı, öteki ağaç dedi diye ağaç tanrısı, beriki ot dedi diye ot tanrısı diye bir yaklaşım anlamlı değil, örneğin Baal tümünüde kapsar, ağacıda, otuda, toprağıda, yemişide, bereketide.... Tümüde bağ kelimesinde simgeleşiyor...
Yine Sümer'in Tammuz'u, Babilde Marduğa dönüşebiliyor. Tammuz efsanesi her ne ise o coğrafyayı hayli derinden etkilemiş, tüm Ortadoğuya yayılmış, fenikelilere değin.. Sanırım temelinde bereket/yerleşik hayat kültünün önderlerinden sayılabilecek bir kralın acıklı hayatı/ölümü var işin ucunda. Ağlama duvarının kökeninde dahi sanırım Tammuzun yasıyla(matem günü) ilgili, "Samuel Noah Kramer'in Tarih Sümer'de Başlar" kitabında, Tammuz(temmuz)'a yas tutanlarıni ağlaşmalarını, M.Ö 600 lerde görüldüğüne dair bir pasaj okumuştum... Yani en üst paragraftaki iddialar her ne kadar alternatif iddialar olsada, Tammuz üzerinden kurulan bağ çarpıcıdır. Yani bu iddialara bakarak, Baal, Marduk, El İlah, Tammuz'un(Sümer'de Dumuzi) reenkarnasyonu olabilir...
Bereket Kültünün kökenleride Tammuzda cisimleşiyor, ve bana öyle geliyor ki, nehir yataklarına kurulan yerleşik hayatlar, tarım ve üretim, bir zamanlar avcılıktan(çeşitli hayvan vücutlarında sağa sola mızrak sallayan moiflerden), üremeye(koca çüklü tanrı ve koca memeli tanrıçalaran), İneğe/koça/oğlağa dönüşen motiflerle ve bağa/bahçeye evriliyor. Ve sanırım bu evrilmeler de bir çeşit reenkarnasyon gibi. Tammuz(Dumuzi) erken dönem değilse bile sonraki dönem yerleşik kültürlerde daha bir etkin oluyor, haliyle ölüp, ölüp diriltilmiş olabilir, heleki kökendeki çobanlık.
Ve aslında efsanenin kökenide evvel zaman odur ki temelinde bir krala dayalı olabilir. Yine
Dumuzi(Kral listesinde Uruk'un ilk hanedanlarında),
Tammuz, Türklerde de ahır/çobanlık/han gibi betimlemelerle örtüşüyor... Yine damızlık deyimi de taaa oralardan geliyor, yani hem günümüzde hem de o zamanlarda bereket kültünün, ve bu panteonun başı olan tanrı basbaya "damızlık" olabilir